Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde gerçekleşen Kabine toplantısı 25 Ağustos Pazar günü gerçekleşecek. Malazgirt Zaferi’nin 953’üncü yıl dönümünün kutlanacağı günkü Kabine toplantısının Ahlat’ta gerçekleşecek olması ise tarihte bir olarak nitelendiriliyor. Hal böyle olunca da Ahlat hakkındaki araştırmalar da günden güne hız kazanıyor…
AHLAT NEREDE, HANGİ İLE BAĞLI?
Ahlat, Van Gölü'nün kuzeybatısında Bitlis iline bağlı bir ilçedir. Nemrut yanardağı Ahlat'ın batısında; Süphan ise doğusundadır. Ahlat ilçesinin kuzeyinde Muş iline bağlı Bulanık ve Malazgirt ilçeleri, batısında Güroymak ve Muş ili, güneyinde Van Gölü, güneybatısında Tatvan ve Bitlis, doğusunda ise yine Van Gölü ve Adilcevaz ilçesi bulunmaktadır.
Ahlat’ta yaşayan en eski medeniyet olan Urartular bölgeye "Halads" adını verirken, Türkler ve İranlılar "Ahlat", Ermeniler "Şaleat", Kürtler "Xelat", Araplar "Hil’at" ve Süryaniler "Kelath" demişlerdir.
Selçuklular döneminde Ahlatşâhlar Beyliği’ne başkentlik yapan Ahlat, politik ve kültürel açıdan önemli rol oynayan bir Oğuz/Türkmen şehriydi. Türk istila yolları güzergahında bulunan şehir, Anadolu’ya yapılan akınların planlandığı ve dönüşlerinde de toplandıkları bir askerî hareket üs olarak da kullanılıyordu. Bu kapsamda Oğuz boylarından olan topluluklar arasında Osmanlıların da dahil olduğu Kayı Boyu da bulunuyordu. Bu yüzden Ahlat, Osmanlılar açısından da büyük bir öneme sahip ata yadigarı bir Osmanlı şehri olarak görülüyordu.
AHLAT’IN TÜRKLER İÇİN ÖNEMİ NEDİR?
Ahlat, Anadolu da ilk Türk yerleşmesi bu şehide olduğu için oldukça önem taşıyor.
Ahlat, Kayı Boyu’nun Anadolu’da ilk uğrak yeri, Ertuğrul Gazi’nin doğduğu, Türklüğün harman olduğu yer olarak tarif ediliyor.
Tarihi dokusu ve doğal güzellikleriyle Anadolu’nun en önemli yerleşim yerlerinden biri olarak anılan Ahlat’ta 13 Kümbet, 3 Hamam, 3 Türbe, 1 Zaviye2 Kale, 2 Çeşme, 1 Bezirhane, 4 Cami, 45 sivil konut, 6 mezarlık, 4 Arkeolojik Sit Alanı, 10’larca akıt ve 100’lerce mağaralardan oluşan korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarıyla bir açık hava müzesi niteliğindedir.
Ahlat kümbetleri, Türkmen çadırı tarzı ile anıt mezar olarak yapılan kendinden önceki ve sonraki örnekleri arasında bir geçiş özelliği taşır. Bitkisel motifler, geometrik şekiller, rumi ve palmet, ejder başlıklar, mukarnas ve nişler ile tezyin edilmiş mezar taşları Orhun Abidelerinin İslamlaşmış şekli olup, bu geleneğin Anadolu’daki devamı olarak görülür.
