Türkiye'nin en güncel meseleleri alanında uzman isimlerle Ekol TV ekranında farklı bakış açıları ile ele alınmaya devam ediyor. Tartışma Zemini programında Çağlar Cilara sordu, siyasal iletişimci Nur Tuğba Aktay, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Turgay Yerlikaya, hukukçu Dr. Ruşen Gültekin ve 24. dönem CHP milletvekili Erdal Aksünger yanıtladı.
NARİN'İN ÖLÜMÜNÜN PERDE ARKASINDA NE VAR?
Dr. Ruşen Gültekin: Çelişkili ifadeler var. O bölgedeki illerde onlarca böyle olaylara ilişkin davalara baktım. Cemaat dediğimiz yapılanma ile kendi aralarında halletme durumları var. Anne ile baba, tutuklu amcayı ziyarete gitti. Görüşmenin kaydı alınmamıştır. Eminim ki Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı bu olayı aydınlatacaktır. Biraz sabır gerekiyor.
🔹Dr. Ruşen Gültekin: Bu olayın normal bir cinayet olmadığını hepimiz biliyoruz. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığımız önünde sonunda en doğru ve berrak kısmını bize ulaştıracak.@mruseng pic.twitter.com/k0Uin8B0vs— Ekol TV (@ekoltvv) September 10, 2024
Doç. Dr. Turgay Yerlikaya: Olaya ilişkin adli tıp raporu bilgi verecektir. Fakat olayın sosyolojik boyutunda kötülük sessizliği var. Taşra sosyolojisi diyebileceğimiz kapalı toplumlarda, bu tip aile dinamiklerini koruma anlamında yaşanan hadiseleri içeride tutma ve dışarıya aksettirildiğinde bir tutum takınma söz konusu.
Doç. Dr. Turgay Yerlikaya:
🔹Olaya ilişkin adli tıp raporu bilgi verecektir. Fakat olayın sosyolojik boyutunda kollektif bir kötülük var.
🔹Narin'in aile içerisinde görmemesi gereken bir şeye tanık olduğu yönünde kuvvetli bir ihtimal var.@turgayerlikaya pic.twitter.com/gc1S0zdyeV— Ekol TV (@ekoltvv) September 10, 2024
Narin'in aile içerisinde görmemesi gereken bir şeye tanık olduğu kuvvetli bir ihtimal var. Aile içerisinde bu nedenle infaz gerçekleşmiş olabilir. Bu duyulduğunda aileye maliyeti göz önünde bulundurulduğunda ona göre fayda maliyeti ile tutum takınıyorlar. Bölgede bu işin bilindiğine dair ciddi soru işaretleri var. O bölgede arazi ve nüfuz sahibi olmanın etkisi var. Bu sadece para ile birisine yaptırılacak bir iş değil. Gücü ile ilgili bir durum.
"TÜİK ÇOCUK KAYIPLARINI YAYINLAMAYI DURDURDU"
Dr. Ruşen Gültekin: TÜİK 2016'dan bu yana kayıp çocuklarla ilgili bilgi vermeyi kesti. 2006-2016 yılları arasında 104 bin 531 çocuk kaybolmuş. Bu devletin rakamları. DMM, Fatih Altaylı'nın rakamları yalanlandı. 2008-2016 yılları arasında kaybolan çocuk sayısı 104 bin 531 çocuk. Güvenlik güçlerimizin bunların yüzde 98'inin bulduğunu ifade etti.
Erdal Aksünger: Orada 100 binin üzerinde güvenlik güçleri var, 60 bin korucu var. Buna rağmen dünyada uyuşturucu kaçakçılığında ikinci veya üçüncü bölge.
"BİZ ÇOCUĞUMUZU AİLESİNDEN KORUYAMIYORUZ"
Nur Tuğba Aktay: Kaybın ilk günden beri olayın kriminal tarafını değerlendirdik ama geleneksel medya toplumu objektif bilgilendirme anlamında önem taşıyor. Sosyolojik olarak, toplumu baskılayan ve hatta kendi kurallarını kuran bir yapıdan bahsediyoruz. Yıllardır bu süre gelen bir durum. Aynı hadise Leyla'da da yaşandı. O olayda da tutuklanan akrabalar şu an serbest. Aile, geleneksel yapıda çok önemlidir. Güvenilen kişi anne babadır. Ama Narin'imiz en çok abisi ile iletişimdeymiş. Ama biz çocuğumuzu bugün ailesinden koruyamıyoruz. Narin olayı artık dönüm noktası olsun. Artık çocuk güvenliği ile ilgili adımlar atılmalı. Amerika'da yaygındır. Çocuk kaybolduğunda eş zamanlı olarak her yere kayıp ilanı verilmeli.
Erdal Aksünger: Benim hissettiğim bu organize bir suç. Yeni işlenmemiş görünüyor. Orada kendi kanununu koyan başka bir yapı var. Burada küçük devletler modeli var. Bunu sadece cinayet olarak değerlendirirsek çok büyük eksiklik içinde kalacağız.
Dr. Ruşen Gültekin: Türkiye, çocuk gelinler sıralamasında dünyada beşinci sırada. Afganistan, Uganda, Kongo, Nijer ve sonra Türkiye geliyor. Biz bu ülkelerle aynı durumdayız bu konuda.
Dr. Ruşen Gültekin:
🔹Meclis'te ve sivil toplum örgütlerinde bu konuyu yeterince tartışmıyoruz.
🔹Dünya 'Çocuk Gelinleri'nde Afganistan, Uganda, Kongo, Nijer ve sonra Türkiye geliyor. @mruseng #TartışmaZemini pic.twitter.com/BmvkcocCCT— Ekol TV (@ekoltvv) September 10, 2024
İDAM TARTIŞMASI GÜNDEME GELDİ
Doç. Dr. Turgay Yerlikaya: Bu aslında adaletin toplumdaki karşılığı ile ilgili. Eğer ilgili makamlar sizin talebinize ilişkin bir çözüm üretemiyorsa o zaman adaletle ilgili sorun ortaya çıkıyor. Yargılama sonucunda, ceza ortaya çıktığında, geniş kitlelerde bu karşılık buluyor ve vicdanları soğutuyorsa o zaman adalet tecelli etmiş demektir. İtirafçı kişi en fazla 6 yıl ceza alabilirmiş. Bu olayı çözer mi? İdam bunun çözümü mü? İdam mı yoksa tek başına hücrede ömür boyu kalmak mı? Her gün ölüyorsun. İdam çok mantıklı gelmiyor.
İdam cezası geri gelir mi?
🔹Doç. Dr. Turgay Yerlikaya: İdam mı ağır bir ceza, yoksa tek başına hücrede ömür boyu kalmak mı? Her gün ölüyorsun orada. O nedenle idamı çok mantıklı bulmuyorum. @turgayerlikaya pic.twitter.com/8rSNGUXZNT— Ekol TV (@ekoltvv) September 10, 2024
Erdal Aksünger: İdam çözüm olmaz. Çözüm ıslahtır. Ömrünün sonuna kadar hücrede tek başına kalacak kişinin kendini öldürme dürtüsü de çıkabilir. Siyasetçiler bu işi popülizm olarak kullanır. İdamdan sonra toplumlarda suç azalmıyor. Asıl konu sorununun ana kaynağına inmektir.
"İdamdan sonra suç azalmıyor"
🔹Erdal Aksünger: İdam çözüm olmaz. Çözüm ıslahtır. Ömrünün sonuna kadar hücrede tek başına kalacak kişinin bir süre sonra kendini öldürme dürtüsü de ortaya çıkabilir. @EAksunger pic.twitter.com/e9yiesN95U— Ekol TV (@ekoltvv) September 10, 2024
Dr. Ruşen Gültekin: İdam ceza değil, infazdır. Suç işleyen kişiler suçun cezasına bakıp suçu işlemiyor. Asıl önemli olan suça giden süreci çözmemiz lazım.
🔹Dr. Ruşen Gültekin: İdam ceza değil, bir infaz biçimdir. İdamın caydırıcılığı yok. @mruseng pic.twitter.com/KrubSRUz22— Ekol TV (@ekoltvv) September 10, 2024
Nur Tuğba Aktay: Veriler idamın suçları bitirmediği yönünde. Bataklık kurumadığı sürece çözüm olmaz. Hep sonucu konuşuyoruz, Narin bizim için milat olmalı, devlet politika değiştirmeli.
Siyasal İletişimci Nur Tuğba Aktay:
🔹Veriler idamın suçları bitirmediği yönünde. Bataklık kurumadığı sürece çözüm olmaz. Hep sonucu konuşuyoruz, Narin bizim için milat olmalı, devlet politika değiştirmeli. @nurtugbaaktay pic.twitter.com/vAfh6u2PNq— Ekol TV (@ekoltvv) September 10, 2024
SOSYAL MEDYADAKİ PROVOKATİF PAYLAŞIMLAR
(İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya: "Narin ile ilgili 4 milyon tweet atıldı. İçeriklerin yüzde 76'sı provokatif amaçlı ve olumsuz.")
Doç. Dr. Turgay Yerlikaya: Sosyal medyada farklı konuları deşmek, bir de ticari etkileşim amacı var. Süzgeç yolu ile olayın hakikatine ilişkin bilgi edinme imkanımız yok. Daha net bilgileri kullanmamız önemlidir. Sosyal medya çağında konvansiyonel medyanın etkisine ihtiyacımız var.
Erdal Aksünger: İçinde bir kısım satın alınmış gruplar olabilir. Belli düzenler yıkılacaksa, bir şeyi tetikleyecekse, yeni toplum katkısı olacaksa devletin bu düzenin içine girip devlet 'babalığını' yapmalı. Bot hesaplarla ilgili toptan bakmalı. Bu toplulukların büyükleri var. Bu paraları harcamaları da kolay.