Ekol TV’nin sevilen programlarından olan ve Candaş Tolga Işık’ın sunduğu Az Önce Konuştum programının konuğu ünlü oyuncu, komedyen ve yapımcı Cem Yılmaz, ünlü oyuncu Bige Önal ve ünlü oyuncu Bülent Şakrak oldu. Ünlü sanatçılar Candaş Tolga Işık’ın sorularını yanıtladı.

Programda 2’nci sezonu ekranlara gelecek olan Erşan Kuneri’nin yanı sıra toplumsal şiddet olayları da ele alındı.

"BİZLERE KOCAMAN BİR UTANÇ DÜŞÜYOR"

Artan toplumsal şiddet olaylarını değerlendiren Cem Yılmaz, "Bizlere kocaman bir utanç düşüyor. Bir söz var ya önce çocuklar ve kadınlar diye tehlike anında kulağımıza çalınmış. İnanılır gibi değil. Bir şeyleri düzeltmek, bir toplum olabilmek, insan haklarından bahsetmek yerine neredeyse polorize olmuş uçlarda kadın, çocuk, hayvan, ayrı ayrı bunların hakkını tekrar hatırlamak ve hatırlatmak zorunda kalmak birbirimize… Dil olarak, uğraştığımız işler olarak biz her şeyin güllük gülistanlık olduğu anlarda daha fazla çiçek açabilecek işlerle uğraşabiliyoruz. Bu seviyeye kadar her şey 'insana dair' diyemiyorum artık" diye konuştu.

"RACON SOSYAL MEDYADAN KESİLİYOR"

Cem Yılmaz, "Konu ‘kadın’ olduğu zaman erkek konuşuyor. Bu da bir utanç vesilesi bizim için. Bunlar hukuk, adalet ve eğitimin konuları iken magazinin konusu haline dönüşüyor” ifadelerini kullanırken Bülent Şakrak, sosyal medya aracılığıyla suçluların yakalanabildiğini “Racon da” sosyal medyadan kesiliyor sözleriyle hatırlattı.

“YASALARI UYGULAMAMIZ LAZIM”

Bige Önal, “Çok zor zamanlardan geçiyoruz, bu faaliyetlerin cezasız kalıyor olmasını doğru bulmuyorum. İstanbul Sözleşmesi'nden çıkmamızı doğru bulmuyorum. İstanbul Sözleşmesi’ni ilk biz imzalamıştık. Umarım tekrar bunu düşünmek isterler ve geleceğe daha umutlu inançlı baktığımız günlere sebep olurlar. Kadınlarımızı, çocuklarımızı ve şiddet gören herkesi koruyabilmemiz için yasalarımızı uygulamamız lazım” sözleriyle toplumsal şiddet olaylarına tepki gösterdi.

"YAŞADIĞIMZI ŞEY KOCA BİR UTANÇ"

Bülent Şakrak, “Yaşadığımız şey koca bir utanç, insanın midesi bulanıyor. Bunların aslında konuşulmaması gerekiyor. Olan şeyler akıl alacak gibi değil. Bunun neresinden tutsanız saçmalık? Vahşi miyiz?” sözleriyle gündemden düşmeyen şiddet olaylarını yorumladı.

“KENDİME BİR USTA İCAT ETTİM ORADA”

Cem Yılmaz, “Halen bir plastik makyajla yaşlı olabilecek yaştayken yapayım istedim. Böyle adamlar yok, oradaki adamlar hayal kahramanları. Makul bir dünya da değil, ahlakı da sorgulanacak, toksik bir dünya. Ben bugün yaşıyorsa, ne diyeceğine, yaptıklarına bir fırsat vermek için konuşturdum. Sevimli bir ihtiyara dönüşmesi beni mutlu etti. Dizideki erkeklerin çoğu makul adamlar değil: Yalancılar, yeteneksizler, hayalleri ile kabiliyetleri örtüşmüyor. Gerçek duygusunun ne olduğunu benim duygularımla özdeş kurguladım. Böyle bir adam varmış gibi konuşturmak istedim. Kendime bir usta icat ettim orada” ifadeleriyle Erşan Kuneri karakterini anlattı.

“KENDİMİ ÇOK ŞANSLI HİSSEDİYORUM”

Erşan Kuneri dizisinde Tomris karakterine hayat veren Bige Önal, “Kalbimin bir kenarında zaten komedi vardı. Bunu Erşan Kuneri, Cem Yılmaz ve bu ekiple yaptığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Set ortamı çok keyifliydi. Çıkan iş de duygularımın karşılığı oldu. Tomris enteresan bir karakter. Cem Yılmaz karakterleri de bize göre yontuyor. Böyle bir şeyi bende gördüğü ve benden çıkartabildiği için seviyorum” ifadelerini kullandı.

“KOMEDYEN DEĞİL, İYİ OYUNCU PEŞİNDEYİM”

Aynı zamanda senarist ve karikatürist olan Cem Yılmaz, “Karakterleri oyunculara çizerek veriyorum evet ama üç beş senedir yapay zekadan faydalanıyorum. Elle çizerek arkadaşlarıma ‘seninle ilgili böyle bir şey düşünüyorum’ dediğim bir karikatür, o karaktere dönüşmüş halini çizer gönderirim. Arkadaşlarımın çoğu dramalarda daha fazla performans göstermiş. Komedyen peşinde değil, iyi oyuncu peşindeyim. Şu sıralarda çok kafamı kurcalayan, insanların şöhretle ilişkisi” ifadeleriyle oyuncu seçimlerini ve karakter oluşturma sürecini anlattı.

"İYİ İNSAN OLMA MESELESİYLE İLGİLİ KAFALAR ÇOK KARIŞIK"

Cem Yılmaz, “Çalıştığım insanları çok olgun buluyorum. Şöhretin bir musibet olduğunun farkına varan insanlarla daha tatlı bir ilişki kuruluyor. İyi insan olma meselesiyle ilgili kafalar çok karışık. Bazı şeyleri yapınca yetiyor gibi geliyor. Ama hayat çok uzun. Biz de en azından mesleğimizi gerçekleştirirken örnek olmaya çalışıyoruz” dedi.

“KÖTÜ OLDUĞUNA TAM OLARAK İNANDIĞIM BİRİNİ TANIMADIM”

Bülent Şakrak, “Kötü insan tabii ki çok var. Allah beni hiç kötüyle karşılaştırmadı. Benim şu anda görüşmediğim insanlar bile özde iyi insanlar. Kötü olduğuna tam olarak inandığım birini tanımadım” diye konuştu.

“VURDUĞUM YERDEN SES GELMEDİ”

Cem Yılmaz’ın, “Do Not Disturb filminde bir sürü şeyle dalga geçtim ama vurduğum yerden ses gelmedi. İrinini boşaltacak vakit değilmiş demek ki… Çok dirençliler. Yarı aydılanmış fikir sahipliği meselesine ateş ettik. Oradan şöyle bir ses geldi: ‘Sinin sinin, herkes siperlere…’ Kimse vurulmadı. Ama neticelerini görüyoruz. Saçma sapan özgüvenler… Hayat kısa gibi geliyor ama uzun” sözleri ise dikkat çekti.

“GORA 4 GORA’YA HAZIRLANIYORUZ”

Cem Yılmaz 2025 yılında ‘Gora 4 Gora’ ya hazırlandıklarını ifade ederken Bige Önal, “GORA filmini sinemada 7 kere izledim. Okuldan çıkıp gidiyorduk” dedi.