Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel partisinin grup toplantısında konuştu.
Özel'den öne çıkan açıklamalar;
Geçen hafta insanlık adına utandığımız haberler aldık, para için yeni doğmuş bebeklere musallat olan bir şebeke ortaya çıktı. Bebekleri annesinin kucağına kavuşmadan kuvöze alan ve bunu yaparkenki süreçte bebeklerin sağlığı ile oynayan çetenin yaptıkları hepimizi insanlığımızdan utandırdı.
BU SÜRECİ KOLAY ATLATMAYACAĞIZ
Çok da berbat bir şey yaptı bu çete sağlık çalışanlarına pandemide duyulan güveni bir düşünün bu çürük elmalar, hekimleri yeni doğan hemşirelerini sağlık emekçilerini zan altında bırakan, geçmişte evladını kaybetmiş ailelerde bir travma yarattı. Kolay da atlatamayacağız. Hepimiz çok üzgünüz.
Devlete olan güvenin azalmasıyla CHP'ye ihbarlar yapıyor. Meselenin şu ana kadarki kısmı gösteriyor ki maalesef yine haklı çıktık. Sağlığı piyasalaştırmayın, özel hastanelere bu kadar alan açmayın, devleti bu alandan çekip bu alanı sermayeye açmayın derken, ne kadar haklı olduğumuz bir kez daha ortaya çıktı.
Öyle bir noktadayız ki son 3 sağlık bakanının 2'sinin özel hastanesi var zaten. Bir tanesi de bu olaylar yaşanırken il sağlık müdürü o da şimdiki bakan.
SAVCI TEHDİT EDİLMESEYDİ DURUM ORTAYA ÇIKMAYACAKTI
Savcı tehdit edilmese, o hastanelerin yenidoğan ünitelerinde bebekler yatıyor olacak. Geçen sene eylülden ekimden itibaren bebekler, nisana kadar ölmeye devam etmiş, bebekler ölmeye devam edecekti. Yenidoğan bebekleri hasta ederek kazanç sağlamaya çalışanlara olanak sağlayanın bu iktidarın sağlık politikaları olduğunu görmeyenler hiçbir şeye şaşırmasın bu ülkede.
İlk yapılması gereken iş şu anki Sağlık Bakanı'nın, toplumla inatlaşmamak için görevi bırakması lazım Kendisini kişisel sebeplerle değil, ilkesel bir yerden istifaya davet ediyorum. Şu anda işgal ettiği konum adaletin önünde engeldir, milletin vicdanının önünde fevkalade engel bulunmaktadır.
Bugün arkadaşlarımız gerekli başvuruları yapacak. Suç duyurularında bulunuyoruz, bu meselenin hukuken takipçisi olmaya devam edeceğiz.
GÜLEN ÖLDÜ GİTTİ GÜNAH KAPISI AÇIKTIR
15 Temmuz’da silahlı bir terör örgütü olan FETÖ’nn ele başı Pensilvanya’da öldü. Aldığı vebalden daha ağır bir veballe öbür dünyaya giden kaç kişi vardır bilmiyorum. Mülakatta kendi çetesinden değil diye elettiği gençler, kurumlarda mbbing yaparak işin ettikleri, bu dünyada adalet önünde hesap vermeden, onun Türkiye’ye getirilememesi sözde müttefik ABD’nin onun hamiliğine nasıl soyunduğunun ispatıdır.
Ülkede darbeye kalkışmış, kendi altına verilen tankla bu milletin evlatlarını ezmiş bir çetenin liderini ABD’den alamamış olmaya sessiz kalanlar şimdi çıkmışlar arkasından konuşuyorlar.
Bu Fethullah Gülen öldü gitti günah kapısı açıktır arkadaşlar. Hakkı yenenlerin mağduriyetleri devam ettikçe günah kapıları açıktır. Ona ne istediyse verenlerin de günah defterine bunlar işlenmektedir.
MANİSA'NIN ONURUDUR GURURUDUR
Ben Fernas işçilerine yürekten teşekkür ediyorum. Bu millete çok önemli bir şey gösterdiler. İnsanlık dışı şartlarda çalışanlar Soma’dan çıktılar Ankara’ya yürüdüler. Yalınayak durdular, parklarda yattılar. Bağımsız Maden İş Soma’nın onurudur, Manisa’nın onurudur. Duymuş bir yerden zevzek, ‘Özgür bey de o sendikayı sevmiyor’ diyor. O sendika Manisa’nın onurudur gururudur.
Buradan ifade ediyorum 1 Ocak tarihinde, bunlara hakkını vermeyiz diyenler olursa, bu parti ve Fernas işçilerinden çok şey öğrenen Türkiye kamuoyu onların yanındadır. Sakın buna kalkışmayın.
30 bin liranın altında bir asgari ücret asla kabul edilemez.
BAHÇELİ'NİN SÖZLERİNE YORUM
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın TBMM'de konuşarak örgütün lağvedildiğini açıklamasına yönelik de değerlendirmede bulunan Özel, konuyla ilgili şunları söyledi:
"Kapalı kapılar ardında birtakım müzakereler yürütülüyor. Sözler alınıp veriliyor. TBMM’nin yetkisinde olan bir af, Bahçeli’nin kendi ifadesiyle, kendi iradesiyle tecrit kaldırılsın, Abdullah Öcalan kürsüye gelsin, örgüte silah bırakma çağrısı yapsın bütün sorunlar bitmiştir diyen bir dille karşı karşıyayız. Türkiye’de bir daha şehit gelmeyecek, kan akmayacaksa, anaların gözyaşları duracaksa bunun için söylenen her söz ve söyleyen her aktör önemlidir. Bu ülkede terörün bitmesine biz tam destek vereceğiz. Ancak bunu yapan kişiye, sanki o söyleyince olacakmış gibi olmayan bir güç atfeden kişiye söylüyorum.
Geçmişte biz o partiyle sizin gibi ilişki kurduk diye ne sahte videolarınız ne etmediğiniz hakaret kaldı. CHP’lilerin gerçek anlamda milliyetçiliğinin zekatı yoktur sizde. Şimdi Devlet Bey’in geldiği noktayı, geçmişte onun duygularıyla oynayıp aslında yoksulluğuna rağmen ‘CHP gelirse ülkeyi bölecekler’ diyen vatandaşlara soruyorum. Bahçelİ’nin geçmişte söylediği bütün lafların ne kadar boş ve haksız olduğunu gördünüz, bunu hepinizin vicdanına havale ediyorum.
MECLİS'E BİR AKTÖR ÇAĞIRMAKLA BİTMEZ
Şimdi Devlet Bey, biz ona kürsü verelim Meclis’e hitap etsin bütün meseleler bitsin diyor. Bu iş Meclis’e bir aktör çağırmakla bitmez. Herkesin gözüne bakabileceğimiz bir süreci savunuyoruz.
Kardeşle kardeşin barışması için düşmana ihtiyaç yoktur. Ben daha dün, DEM Parti'nin Eş Genel Başkanı olan Selahattin Demirtaş ve Selçuk Mızraklı ile görüştüm. Demokratik siyasetin yok sayılarak atılacak her adımın yeni sorunlara yol açacağını belirtmek isterim. Kürtlerin talep ettikleri barışçıl, demokratik ve eşit vatandaşlık taleplerini görmeden bir kişiye ev hapsi teklif ederek Türkiye'nin bu büyük sorununu çözemezsiniz. Bunun için TBMM'nin odağında olduğu ve 86 milyona 'biz beraberiz' mesajını vererek atılacak her adımı önemsiyorum.
BEN DE EL YÜKSELTİYORUM
Bahçeli el yükseltti diyorlar. Ben de el yükseltiyorum. Ben de Kürtlere bir devlet teklif ediyorum. Kendilerini bu devlete ait hissetmeyen herkese kendini eşit hissettiği bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti teklif ediyorum. Tüm Kürtleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sahibi yapalım. Ben demokrasi ve kardeşlik teklif ediyorum. Biz durduğumuz yerdeyiz ve bu ülke için her şeyi hep birlikte burada yapmayı teklif ediyorum."