CHP Beşiktaş Barbaros Meydanı'nda "Teröre ve Şiddete Karşı Yaşam Hakkı" mitingi düzenledi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Beşiktaş’ta gerçekleştirilen mitingde açıklamalarda bulundu.

Konuşmasına, TUSAŞ saldırısında hayatını kaybedenleri anarak başlayan Özel'in, açıklamalarından öne çıkanlar şöyle; 

Terörün amacı bizleri korkutmak, susturmak ve sindirmek. Bugün burada meydanı dolduran cesur yürekli insanlara selam olsun. Şiddete karşı susmayanlar, özgürlüğe ve barışa inananlar hoş geldiniz. Bu ülkenin geleceğine ipotek koymaya çalışan teröre karşı hep birlikte meydan okumaya geldik. Biz CHP’yiz, biz bu ülkenin birliğinin beraberliğinin teminatı olan partiyiz. Toplumsal barışı sağlayan bir Türkiye için çalışanlarız. Bu milletin önünü kesmek isteyen kim olursa olsun karşısındaki en büyük güç CHP’dir. Yaşam hakkı için buradayız. Bu iktidar Türkiye'yi herkes için güvensiz hale getirmiştir.

"TARİH ÖNÜNDE SORUMLUDUR"

Kadınların yüzde 70'i sokakta yürürken kaygı duyduklarını ifade ediyorlar. Bütün Meclis mutabakatla oy verdiğimiz İstanbul Sözleşmesi'nden bu milletin temsilcilerinin oybirliği ile girdiği sözleşmeden, bir gecede HÜDA PAR'a verdiği sözü tutmak için o sözleşmeden çekilen kişi, kadınların, çocukların arkasından devleti çeken kişidir. Tarih önünde sorumludur.

'GENÇLER VE ÇOCUKLAR GÜVENDE DEĞİL'

Gençlerimiz çocuklarımız güvende değil. Saygın araştırma şirketlerinin raporlarına göre, toplumun yüzde 85'i bu ülkede çocukların güvende olmadıklarını ifade ediyor. Adana'da Aladağ'da bir cemaat yurdunda çıkan yangında 11 kız evladımızı yitirmiştik. Bu kız çocukları devlet yurdu yapılmayıp, o cemaat yurdunu da denetimsiz bırakanlar yüzünden ölüme gittiler. İki yıl önce tıp fakültesi öğrencisi Enes Kara, Elazığ'da devlet yurt imkanı sağlamadığı için kaldığı cemaat yurdunda yaşadıklarından dolayı intihar etmişti. Devlet yurdu yapmayan yoksul insanlarımızı cemaatlerin kucağına itenler bu ölümlerden sorumludur. Bu iktidar barınma sorununu bile çözmemekte, onları bir takım yapıların kucaklarına ittirmektedir.

"NARİN'İN KATİLİ HALA ORTAYA ÇIKARILAMADI"

Çocuklar temizlemekte oldukları vincin altında kalarak MESEM projesi kapsamında can veriyorlar. Bu ülke 8 yaşındaki Narin'imizi koruyamadı. Evinden 1.5 km uzaklıktaki cansız bedenini buldular, halen daha katilini ortaya çıkaramadılar. Bu ülke 2 yaşındaki Sıla bebeği koruyamadı. Sıla bebeğin şiddet görmesine, istismar olmasına engel olamadı. Hastaneye gittiğinde doğru teşhisi koyamadı. Bir dahaki geldiğinde iş işten geçmişti. Narin'in katilinde de Sıla bebeğin durumunda da savcının bilmediğini bilen iktidar vekilleri, "Söylemeye dilim varmıyor, dostlarım var orada" diyen iktidar vekilleri var. CHP Sıla bebekler yaşasın diye, bir bütün olarak dimdik ayaktadır.

"12 BEBEĞİMİZİ KAYBETTİK"

Bu ülkede bebekler bile korunamıyor. 12 yenidoğan yavrumuz ihmalin denetimsizliğin, para için gözü dönmüşlüğün kurbanı oldu. 19 ay önce bilinen, adeta canlı yayında ölümleri teker teker izlenen 12 bebemizi kaybettik. Ölümler bilinirken, çetenin faaliyetleri bilinirken hastaneleri açık tuttular. Gözaltılar oldu, tutuklamalar oldu ama 6 ay daha o hastaneleri işlettiler. Ne zaman birisi savcıyı tehdit etti. Savcı kendi durumundan dolayı durumu bir kez daha ifade etti, kamuoyu duydu indial oluştu. O gün döndüler o hastanelerin ruhsatlarını iptal ettiler. Açıkça söylüyorum, herkesin gözü önünde ibreti alem olsun diye o hastanelerin askıya alınan ruhsatları, başka isimle yeniden önümüze gelmesin diye, mahkeme kararıyla yürütmeyi durdurmalar olmasın diye, o hastaneleri bedelsiz kamulaştırmamız lazım. Haydi getirin Meclis'e bunu yapalım.

"SONUNA KADAR DİRENECEĞİZ"

Bu sabah, dünyanın en güzel şehri İstanbul’a uyandınız. Maalesef bu ülkede bir sabah uyanıyoruz, 8 yaşında bir kız çocuğu öldürülmüş, bir sabah uyanıyoruz gencecik bir kadın canice öldürülmüş surlarından atılmış bu kentin. Bir sabah uyanıyoruz, el kadar bebekleri cani bir tüccarın karına kurban eden sistem tıkır tıkır işliyor. Bir sabah ormanlarımız içindeki canlarla birlikte yanıyor. Bir sabah uyanıyoruz sokaktaki masum canlar, bu iktidarın getirdiği, sonunda itlaf, katliam dediği bir yasayla sizin hepimizin mücadelesiyle o itlaf lafı oradan çıkmışken, niyet akılda zihindeyken, onlar ki hiçbirisi bu yasayı uygulamayan belediye başkanlarım tehdit altındadır ama asla bu yasayı uygulamayacaktır. Ama iktidar mensupları canlarımızı katletmektedir Buna sonuna kadar direneceğiz.

"BU ÜLKEYİ KURTARACAĞIZ"

Bir sabah uyanıyoruz akşam olmadan TUSAŞ’a yapılan saldırıyı adeta canlı yayınlarda izliyoruz. Bu milleti koruyamayanlar emanete ihanet edenlerdir. Biz onların dimdik karşısındayız. Biz bu iktidarı düzeltene kadar, bu iktidarın uygulamalarını derhal terk edene kadar, bu ülke kadınlar, çocuklar, bebekler, canlar ve her birimiz için güvenli bir ülke olana kadar, bu iktidarla mücadele edeceğiz, bu ülkeyi tekrar kurtaracağız.

"KÜRTLER 'SORUNUMUZ KALMADI' DİYENE KADAR SORUN VARDIR"

En önemli tehdit terördür. Biz bu ülkede toplumsal barışın sağlanması için gerkeli iradeyi hep koruduk, o irade hep vardı. Şimdi de onu ifade ediyor ve bir adım geri adım atmıyoruz. Yıllardır bu ülkede yaşayan insanların Anayasa’da yazdığı gibi eşitliğini savunduk. Bu ülkede Kürtler sorunum var diyorsa, Kürt sorunu vardır. Devlet bir sorunun olup olmadığına değil millet o sorunun olup olmadığına karar verir. Devlet o sorunu çözmek için vardır. Ancak Cumhur İttifakı bu sorunu görmezden gelerek diğer yandan, şehit ailelerinin gazilerin duygularını yok sayarak bir kez daha konuyu Meclis’in önünden kaçırarak, işine gelen aktörü parlatarak, işine gelmeyeni hapiste tutarak ve fikrini almayarak, bir dayatmanın içine girmiştir. Bizim tutumumuz nettir. Bu ülkede Kürtler sorunumuz kalmadı diyene kadar Kürt Sorunu’nun varlığına inanacağız.

"ÇÖZÜM İÇİN MECLİS'İ ADRES GÖSTERİYORUZ"

Bu sorunlar kayyum politikalarının sona ereceği, sivil demokratik siyasetin önünün açılacağı, herkesin özgür ve eşit hissedeceği, toplumsal barışın mutabakatla inşa edileceği bir süreci Meclis’te başlatarak ve sonlandırarak çözmelidir. Biz bu zemini oluşturacak girişimlere üzerimize ne düşüyorsa o boyutuyla katkı vereceğiz. Terörün bitmesi için kim konuşursa konuşsun, bir kişiyi konuşturup sorunu çözme hesabı yanlış hesaptır. Bir kişinin sorununu çözüp Tayyip Beyin de istediğini alıp bu alışverişle bir Anayasa oyunu kurma oyunu ayıplı bir hesaptır. Biz çözüm için Meclis’i adres gösteriyoruz.

Kaynak: ekolhaber.com.tr