Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, AK Parti İzmir İl Başkanlığı'nda düzenlenen "Türkiye Buluşmaları" programında yaptığı konuşmada, kentin, ülkenin ekonomik kalkınma ve bağımsızlık yolunda attığı adımların sembol şehirlerinden biri olduğunun altını çizdi. Türkiye Buluşmaları kapsamında İzmir'de ziyaretlerde bulunacaklarını duyuran Yılmaz, siyasi anlayışlarının seçimden seçime değil, her zaman vatandaşlar ile buluşmayı öngördüğünü belirtti. Yılmaz daha sonra da bir televizyon programında konuştu.

"BORSA VERGİSİ GÜNDEMİMİZDE YOK"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Bloomberg ile gerçekleştirdiği mülakatta, “Borsa vergisi gündemimizde yok. Bir dönem tartışıldı ve gündemimizden düşmüş oldu” derken, kripto vergisinin de gündemlerinde olmadığını ekledi. Genel vergi oranlarıyla ilgili adımların atıldığını anımsatan Yılmaz, “Önümüzdeki süreçte esas konumuz istisna ve muafiyetleri mümkün olduğunca daraltmak. Bundan sonra genel vergi oranlarında, kanuni vergi oranlarında çok değişiklik beklememek gerekir artık” dedi. “İlk pakete benzer bir düzenleme olmayacak mı?” sorusuna “Bu yıl öyle bir planımız yok” yanıtını verdi.

"HER ALANDA BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ VERİYORUZ"

Türkiye'nin demokratik olgunluk içinde tamamladığı genel ve yerel seçimlerin ardından, siyasi istikrar içinde yoluna devam ettiğini kaydeden Yılmaz, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde tecrübeli bir ekip olarak içeride ve dışarıda güçlü politikalarla birliğimizi ve gücümüzü pekiştiriyoruz. Dünyanın ve bölgemizin zorlu bir döneminde ülkemizin milli menfaatlerini koruyoruz. Her alanda bağımsızlık mücadelesi veriyoruz. Savunma sanayisinden siber güvenliğe ülkemizi ileriye taşıyoruz. Sadece bugünü değil, yarınları düşünerek durmaksızın çalışıyoruz" ifadelerini kullandı. Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin bir taraftan gücünü pekiştirirken bir taraftan da geleceğe dönük kurumsal, teknolojik hamleleri sürdürdüğünü vurgulayarak, şöyle devam etti:

SİBER GÜVENLİK BAŞKANLIĞI MÜJDESİ

"Siber güvenlik konusunda özellikle çok daha güçlü bir kurumsal yapılanma konusunda hazırlıklarımızı aşağı yukarı tamamlamış durumdayız. Uzun süredir üzerinde çalıştığımız bir Siber Güvenlik Başkanlığı fikrimiz var. Onu olgunlaştırmış durumdayız. Sonbaharda inşallah Meclisimizin takdirine arz edecek noktaya getireceğiz. Savunma sanayinde yaptıklarımız ortada. İnşallah Türkiye çelik kubbesini de tamamlayarak, savunma sanayinde diğer atılımlarıyla birlikte çok farklı bir noktaya gelecek. Geçmişte paramızla alamadığımız bir takım ürünleri bugün dünyaya ihraç ediyoruz. Geçen sene 5,5 milyar dolar savunma sanayi ihracatı gerçekleştirdik. Bu sene 7 milyar dolara yakın bir ihracat gerçekleştireceğimizi tahmin ediyoruz. Her alanda teknolojimizi, bilgi birikimimizi daha üst noktalara çıkaracağız. Türkiye barıştan yana bir ülkedir. Türkiye diplomasiyi her zaman ön plana alan ülkedir. Gerek bölgesinde gerek tüm dünyada barışı, istikrarı, hukuku, temel insani değerleri savunan bir ülkedir. Böyle yapmaya da devam edeceğiz. Özellikle mazlum Gazze halkının yanında olmaya, her türlü diplomatik ve diğer imkanlarımızla Filistin'in haklı davasını desteklemeye devam edeceğiz. Uluslararası anlamda da bu çaba içindeyiz"

"İZMİR'İN EN ÖNEMLİ SORUNU KİRLİLİK"

Yılmaz, modern, sürdürülebilir ve halkın yaşam kalitesini arttıracak nitelikte her türlü hizmeti hak eden İzmir'i sevdiklerini, kentte daha iyi bir gelecek inşası için her türlü çabayı sarf etmeye hazır olduklarını, İzmir'in yeşiline de mavisine de haksızlık edilmemesi gerektiğine inandıklarını söyledi. Kentte yaz aylarında çıkan orman yangınlarını hatırlatan Yılmaz, yangınlarla mücadele konusunda çevredeki diğer ülkelere bakıldığında Türkiye'nin geldiği yerin azımsanamayacağını, yangınla mücadele kapasitesini oldukça önemli bir seviyeye çıkardıklarını aktardı. İzmir'in en önemli sorunlarından birinin de körfezdeki kirlilik olduğunu ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:

"Burada kalıcı bir çözüm üretilebilmiş değil. Özellikle İzmir Körfezi'ndeki kirlilik hepimizin, ülkemizin gündeminde. Sadece İzmir'in değil bütün milletimizin bu konuda hassasiyeti var. Son yıllarda özellikle metropol illerimizde belediyelerin bütçesi içinde yatırımların payının düştüğünü görüyoruz. Bu sağlıklı bir yaklaşım değil. Bunun anlamı şu, bu şehirlerimizdeki belediyeler sermayeden yemiş oluyor. Geçmişten gelen sermayeyi tüketiyor. Yatırım yapmadan birkaç yıl idare edebilirsiniz. 3-5 yıl gidebilirsiniz ama bunu uzun bir zamana yaydığınız zaman kendi sermaye tabanınızı eritmiş olursunuz ve içinde yaşadığınız şehri çok büyük sorunlarla karşı karşıya getirirsiniz. Bu anlamda bu yatırımsızlığın getirdiği bir krizle karşı karşıya olduğumuzu net bir şekilde ifade etmek isterim. Ancak temel hukuki sorumluluk yerelde de olsa merkezi idare olarak biz bütün milletimizin hassasiyeti olan konularda kendi görevimizi de tabi ki her zaman yapmaya hazırız. Bunu da gerçekleştireceğiz. İzmir Körfezi'yle ilgili olarak da aynı anlayışa sahibiz"