Esenyurt Kardeş Kültürler Festivali binlerce insanın katıldığı görkemli bir kortejle başladı. Esenyurt Belediyesinin İl Dernekler Birliği ile birlikte düzenlediği etkinlikte Yeni Belediye Meydanı’nda toplanan vatandaşlar yöresel oyunlar oynadı, kardeşlik halayları çekti. Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in öncülüğündeki kortejde vatandaşlar türküler eşliğinde kol kola yürüdü. Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda son bulan yürüyüşün ardından Başkan Özer, kurulan yöresel stantları gezdi.
‘HALUK LEVENT, TOPLUMUN DERTLERİYLE DERTLENEN BİR SANAT İNSANI’
Binlerce Esenyurtluyu bir araya getiren etkinliğin ilk gününde sanatçı Haluk Levent’e çiçek takdim eden Başkan Özer, “Sevgili Haluk Levent bana göre bir sanatçıdan fazlası. Toplumun dertleriyle dertlenen biri. O sadece sahnede sanatını icra eden değil depremden, selden etkilenenlerin imdadına yetişen, yüreği onlarla yanan bir adamdır. O nedenle bu festivalin açılışının onunla yapılmasını istedim” diyerek Nâzım Hikmet’in ‘Bir ağaç gibi tek ve hür… Ve bir orman gibi kardeşçesine’ dizeleri ile barış ve kardeşlik mesajları verdi.
‘BİNBİR ÇİÇEKLİ BİR BAHÇENİN İÇİNDEYİZ’
Festivalde vatandaşlara seslenen Başkan Özer, “Dünya eğer tek çiçekli bir bahçe olsaydı çok sönük ve kurak olurdu. Ancak binbir çiçekli bir bahçe olursa güzel bir dünya olur. İşte burada binbir çiçekli bir bahçenin içindeyiz. Her bir il, bir çiçeği temsil ediyor. Buradan bütün Anadolu'ya, Trakya'ya, bütün illerimize selam olsun” ifadelerini kullandı.
‘BİZİM ADLARIMIZ FARKLI AMA SOYADIMIZ ESENYURT’
Esenyurt'u ileriye taşımak için hedefler koyduğunu belirten Prof. Özer şöyle devam etti: “Biz Esenyurt'ta bir model uyguluyoruz. Bu modelin ayakları var. Bunlardan bir tanesi barış ve kültür. O nedenle birinci mottomuz; ‘Barış ve Kardeşlik Şehri Esenyurt’. Çünkü burada 81 ilden, 101 ülkeden göç ederek gelen insan var. Adeta küçük bir Birleşmiş Milletler. Ama göç iyi yöneticilerin elinde bir nimettir. Biz göçü, göçle oluşmuş bu şehri bir nimet olarak görüyoruz. O nedenle de bütün kültürleri bir araya getirerek kardeşliği zenginleştirmek istiyoruz. Çünkü bizim adımız farklı ama soyadımız Esenyurt."
‘DÜNYAYI KÜLTÜR VE SANATIN KURTARACAĞINA İNANIYORUZ’
"İkinci mottomuz; ‘Kültür, Sanat ve Sporun Başkenti Esenyurt’. Onun için de festivaller yaptık. Şu ana kadar üç tane festival düzenledik. Uluslararası Halk Dansları ve Müzik Festivali'mizde 35 ülkeden 550 kişiyi ilçemizde ağırladık. Giderken bizi yüreklerine koyup gittiler. Sonra Gençlik Festivali'ni yaptık. Şimdi Kardeş Kültürler Festivali yapıyoruz. Bir ay sonra Edebiyat ve Sanat Festivali ve Kadın Emeğini Değerlendirme Festivali yapacağız. Bu mottomuzun altını böyle festivallerle dolduruyoruz. Çünkü biz inanıyoruz ki ancak sanatın ve kültürün gücüyle bir kentlileşme yaratabiliriz. Bunu yaratabilmenin en etkili yolu kültürdür, sanattır. Dünyayı kültür ve sanatın kurtaracağına inanıyoruz. Kültürün sanatın birleştirici, iyileştirici gücü olduğunu biliyoruz. O nedenle kültür ve sanatı Esenyurt'ta ihya ediyoruz.”
‘BU MEYDAN SİZİ SANATA VE KÜLTÜRE DOYURACAK’
Festivale ülkenin dört bir yanından her dilden, her yöreden insanın katıldığını söyleyen Başkan Özer, “Biz onların hepsini kucaklıyoruz. Kürdüyle, Türküyle, Lazıyla, Çerkesiyle, Sünnisiyle, Alevisiyle biz bir bütünün parçasıyız diyoruz. Onun için bu meydanda horonlar tepilecek, halaylar çekilecek, zeybek oynanacak. Bu meydanda âşıklar atışacak, dengbejler, türküler söylenecek. Söyleşiler olacak. Bu meydan sizi sanata ve kültüre doyuracak. İyi ki biz Esenyurtluyuz diyeceksiniz” şeklinde konuştu.
‘ESENYURT TÜRKİYE’NİN EN GÖZDE İLÇESİ OLACAK’
Esenyurt’un medyada hak etmediği bir imajla yansıtıldığını vurgulayan Prof. Özer, “Biz bunu asla kabul etmiyoruz. Esenyurt Türkiye'nin en büyük ilçesi ve bundan sonra da en gözde ilçesi olacak. Ama bunu ancak sizlerle birlikte başarabiliriz. Ben bunu başarmaya azmetmişim. Siz de buna destek vermeye var mısınız?” diye Esenyurtlulara seslendi. Vatandaşlardan gelen destek alkışlarının üzerine “O zaman bu, benim sorumluluğumu, yükümü bir kat daha artırıyor. Sizin güveninize layık olmak için gece gündüz demeden çalışıyorum. Bundan sonra da çalışmaya devam edeceğim” dedi.
‘HEP BİRLİKTE MUTLU OLMAK İSTİYORUZ’
Başkan Özer son olarak şunları ekledi: “Festivalde her ilden bir temsilci var. Bu bizim gücümüzü ve zenginliğimizi gösteriyor. Bundan daha büyük bir zenginlik olamaz. İşte bu Türkiye'nin örneğidir. Burada bu örneği inşa ederek Türkiye'ye hediye edeceğiz. Çünkü biz ülkemizi seviyoruz. Hep birlikte mutlu olmak istiyoruz. İBB Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu da bizden desteğini esirgemediği için teşekkür ediyorum. İBB ile Esenyurt'un çözülmemiş sorunlarını çözeceğiz. Tıpkı sekiz yıldır yasaklı olan Kıraç'ı imara açtığımız, yıllardır verilmeyen sosyal belediyecilik hizmetlerini verdiğimiz aşevleri gibi.”
‘BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ, BİRLİKTE TÜRKİYE'YİZ’
Esenyurtluların bu festival aracılığıyla bir araya geldiğini belirten Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, “Başkanımız çok güzel konuştu. Birlik, beraberlik, kardeşlik dedi. Bunların hepsinin altına imzamı atıyorum. Aynı duyguları paylaşıyorum. Amacımız ortak; Esenyurt'un hizmet kalitesini, hizmet standartlarını daha yukarıya çekmek. Esenyurt'ta bugüne kadar eksik kalan hizmetler noktasında Belediye Başkanımız sağ olsun bizlere destek oluyor. Yarım kalan okulları, camileri, sağlık ocaklarını belediyemizin desteğiyle en kısa sürede hizmete açmış olacağız. Ben bugün burada olmaktan çok mutluyum. Çünkü burada yedi bölgemizden derneklerimiz var. Tüm Esenyurtlu kardeşlerimizle bir aradayız. Kardeşliğimizi, barışımızı, huzurumuzu bir arada kutluyoruz. Birlikte güçlüyüz, birlikte Türkiye'yiz” diyerek festivali düzenleyen Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’e teşekkür etti.
‘BİZ GÖKKUŞAĞININ BİRER RENGİYİZ’
Düzenlenen festivalin kardeşlik bağlarını güçlendirdiğini ifade eden Esenyurt İl Dernekler Birliği Başkanı Orhan Onur şöyle devam etti: “Farklılıkların ve o farklara uygun güzelliklerin bir araya gelmesinde büyük katkıları olan Belediye Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Özer’e çok teşekkür ediyorum. Bugün bu meydanda Karadeniz'in, Fırat'ın çocukları, Mevlâna’nın, Yunus Emre'nin, Âşık Veysel'in torunları var. Biz gökkuşağının birer rengiyiz. Renklerin birliği, güzelliği, farklılığı ile bir aradayız. Birlik ve beraberliğimizin daha güçlü olması, kültürlerimizi tanımamız, dostluğumuzu güçlendirmemiz için bu festivalleri düzenliyoruz.”