Galatasaray'daki biletlerin karaborsada satıldığı ve kulübe devredilen kombine biletlerin yüksek meblağlarla el değiştirildiği iddiaları hem basında hem de Galatasaray Yönetim Kurulu içerisinde yüksek sesle dile getirilmeye devam ediyor. Konu ile ilgili köşe yazısında "Galatasaray’daki karaborsa çetesine açık mektup" yazan Fatih Altaylı özetle şu ifadelere yer verdi:

"İDDİALARI İLK OLARAK HAYRETTİN KOZAK DİLE GETİRDİ"

"Galatasaray yönetim kurulu ve başkanı bu iddiaları benim ortaya attığım havası yaratmaya çalışıyor. Oysa durum bu değil, iddialar yüksek sesle ilk olarak Galatasaray Spor Kulübü Divan Kurulu’nda Hayrettin Kozak tarafından dile getirildi. Utanmasalar bunu Kozak’a benim söylettiğimi bile iddia edecekler ama Galatasaray’daki herkes bilir ki, benim Hayrettin Kozak’la ne fikri ne de zikri bir yakınlığım yoktur.

BİLETLERİN KARA BORSADA SATIŞI

Gelelim benim bu gelişmelerdeki payıma ya da rolüme. Uzunca bir zamandır Galatasaray’da bir bilet karaborsası olduğu, bazı kişilerin birtakım taraftar grupları ve dernekleri ile beraber kulüpteki biletleri veya kombine sahiplerinin satılsın diye kulübe devrettikleri biletleri karaborsada sattıkları ve aradaki farkı ceplerine indirdikleri konuşuluyordu.

"ERDEN TİMUR'UN İTHAM EDİLDİĞİ KONUŞULUYORDU"

Biletler Passolig’e verilmiyor, başka birtakım yöntemlerle karaborsada satılıp milyonlar cebe indiriliyordu. Hatta o kadar ki, Erden Timur’un kombine bilet ve bilet fiyatlarını arttırmak istemesi bu gruplarda rahatsızlığa neden olmuştu. Çünkü bilet fiyatı arttıkça karaborsa geliri azılıyordu. Timur’un yönetim içindeki bu gruplar tarafından hedefe konduğu ve itham edildiği konuşuluyordu.

Çok sayıda Galatasaraylı bu durumdan rahatsızdı. Yıllardır Dursun Özbek’e verdiği destek ile bilinen işadamı Ahmet Yüce bile bu duruma isyan etmiş ve Passolig’e neredeyse hiç bilet verilmeyen son Fenerbahçe maçı arifesinde kulübe giderek ağzına geleni söylemişti. Yönetimin Florya ile ilgili yetki talep edeceği genel kuruldan birkaç gün önce Galatasaray Başkanı Dursun Özbek ofisime ziyarete geldi. Ben ve seçimlerde kendisini desteklemiş bazı Galatasaraylılara Florya projesi ile ilgili bilgi verip kongrede destek istedi.

"BİLET VE KARABORSA YOLSUZLUĞUNU ANLATTIK"

Muhalefet edenleri ikna etmemiz için talepte bulundu. Biz de kendisine kulüpteki bu bilet ve karaborsa yolsuzluğunu anlattık ve bu duruma el koymasını, sorumluları bulmasını istedik. Taraftar gruplarını kontrol ediyoruz palavrası ile başkanı kandırıp, kulüp üzerinden menfaat sağlayanlar olduğunu anlattık. Dediğim gibi yanımda son seçimde Özbek’e destek vermiş, Özbek’e yakın isimler de vardı.

"BAŞKAN ÖZBEK, 'BANA BİRAZ SÜRE VERİN' DEDİ"

Başkan Özbek de bize “Bunları ben de duyuyorum. Merak etmeyin. Hepsinin üzerine gideceğim. Bana biraz süre verin. Hepsini halledeceğim” dedi. Bu arada Erden Timur ile ilgili iddiaları da aktardı. Aynı iddiaları seçim öncesi Niyazi Yelkencioğlu ile birlikte konuğum olan Eray Yazgan da dile getirmişti.

Bunun üzerine ben de Başkan’a “Bu söylediklerin doğru ise bugüne kadar niye Erden’le çalıştın ve yine çalışmak istedin. Bu tutarsız bir durum” dedim ve ekledim: “Keşke Erden Timur ile karşı karşıya gelseniz de bunları açıklığa kavuştursanız” “Erden gelirse ben gelirim” dedi ama bu buluşma hiçbir zaman gerçekleşemedi. Asıl meseleye dönersek, bu konuşmadan ve Başkan Özbek’in “Bunun üzerine gideceğim, bana zaman verin” sözünden sonra beklemeye başladık.

"KARABORSA ÇETESİ BANA KARŞI SALDIRIYA GEÇTİ"

Anladık ki, Başkan’ın bu işi açığa çıkarmak gibi bir niyeti yok, bir araştırma, kulüp içinde bir soruşturma falan yürümüyor. Bunun üzerine Başkan’a aylar önce ilettiğim iddiaları bu kez programımda söyledim ve kıyamet koptu. Karaborsa çetesi bana karşı saldırıya geçti.

Galatasaray Lisesi’ndeki devreleri de kendilerini korumaya aldılar. Bu arada Başkan Özbek beni arayarak “belge ve bilgi istedi”.

Ben de kendisine “Başkan, bende ihbar var, şikayet var, bilet var ama belge bende olamaz. Belgeleri ancak kulüp toplayabilir. Passolig’e yazın kaç bilet gerçekten oradan satışa sunulmuş çıkartın, elektronik ortamda biletlerin önce kime sonra kime devredildiğine bakın. Bu nevi yolsuzlukları araştıran kuruluşlar var isterseniz onlardan birini ayarlayalım” dedim.

"BU İŞİ KAPATMAK İÇİN BANA SALDIRMAYA BAŞLADILAR"

Bu arada bana yüzlerce şikayet ulaştı. Karaborsadan kazıklanan yurt içinde ve yurt dışında pek çok taraftar ellerindeki bilgileri paylaştılar. Dursun Özbek ise kulüp içinde bunu araştırmak yerine savcılığa gitti.

Bir yandan da savcılığın bu işi kapatmasını sağlamak için siyaseti devreye sokmaya çalıştı. Duyumlarıma göre de başarılı oldu. Bu soruşturmanın üzerine gidilmeyecek, üstünkörü bir inceleme ile dosya kapatılacak. Şimdi bir grup liseli dönem arkadaşı bu işi kapatmak için bana saldırmaya başladılar.

"ÇOK SEVDİĞİM KULÜBÜMDE YOLSUZLUĞA GÖZ YUMMAM"

Bakın edepsizler. Ben size pabuç bırakmam. Ben taraftarı olduğum ve hepinizden çok sevdiğim kulübümde yolsuzluğa göz yummam, yönetimlerden birilerinin Galatasaray üzerinden yolunu bulmasına izin vermem, bırak kendine menfaat temin etmeyi bilerek veya bilmeyerek Galatasaray’ı zarara sokmasına da göz yummam.

"KARABORSA ÇETESİ HİÇ HEYECANLANMASIN"

Keza rahmetli Özhan Canaydın’a yanlışlarını en sert şekilde söyledim, dinlemeyince yazdım. Ama o da neredeyse her akşam ofisime geldi, iş yerinde asla içki bulundurmayan ben onun için viski alır oldum. Ünal Aysal dönemi ise malumunuz. Ben yazarken bana kızanlar, Aysal borç batağına sürüklediği kulübü bırakıp kaçınca haklılığımı anladılar.

O yüzden bana saldıran karaborsa çetesi hiç heyecanlanmasın. Ben hiçbir şeyden, hiç kimseden korkmam, çekinmem."

Kaynak: fatihaltayli.com.tr