PIRIL CENNET / ÖZEL HABER 

İsrail’in Gazze’deki soykırımının 321’inci gününde Tel Aviv’in bölgedeki katliam saldırıları devam ediyor. Bölgedeki Filistin halkı her saniye ölüm korkusu yaşarken bir yandan da açlık ve salgın hastalıklarla boğuşuyor. Filistinli Akademisyen Dr. Nihad Abunasser, Gazze’deki son durumu ve dünya basınının büyük ilgiyle takip ettiği Filistin lideri Mahmud Abbas’ın TBMM konuşmasının perde arkasını Ekol Haber’den Pırıl Cennet’e anlattı.

"GAZZE’DE GÖRÜLMEYEN BÜYÜK TRAJEDİ"

Gazze’de insani anlamda sosyal, toplumsal, ekonomik her açıdan bakıldığı zaman oradaki halkın çok zor durumda olduğunu belirten Abunnasser “Siyasi anlamda müzakerelerde hiçbir şey elde edilemedi, elde edilmesine müsaade edilmiyor. Tamamen bir oyalama taktiği uygulanıyor.  İyi polis kötü polis oyunuyla Amerika ve İsrail bu oyunu sürdürüyor. Gazze’de insanlar sığındıkları okullarda öldürülüyor; evlerde sokaklarda her yerde hedef haline gelmiş durumdalar. İsrail’in amacı öldürmek ve bunu yaparken yüzde 100 siviller hedef alınıyor. Özellikle de çocuklar ve kadınlar, yani hedeflerinde hayatı yok etmek var. Hayatın kaynağını hedef alıyorlar. Haberlerde şurada burada saldırı oldu ve şu kadar insan katledildi gibi bilgiler veriliyor ancak görülmeyen ve odaklanılmayan çok büyük bir trajedi var. Açlık hâlâ devam ediyor. Özellikle Kuzey Gazze’de salgınlar özellikle de çocukların maruz kaldığı cilt hastalıkları var. Çünkü kanalizasyon suları içme sularıyla karışmış durumda. Bu kitlesel ölümlere neden olabilecek kadar büyük bir tehlike. Hiçbir şekilde önlem alınmıyor” diye konuştu.

“SİYONİSTLER SALDIRIYOR, DÜNYA İZLİYOR”

Bölgenin yaşamı tehdit eden en kritik sorunlarından birinin de çocuk felci olduğunu belirten Abunasser “Bu salgın Gazze’de başladı. Aşıların gelmesini siyonistler engelliyor. Tam bir öldürme makinesi gibi davranıyorlar. İnsanları açlıkla, yerinden etmeyle sınıyorlar. İnsanlar hiçbir şey düşünemiyor artık takatleri kalmadı. Her gün farklı yerde barınmak zorunda kalıyorlar. O insan kitlesini isyana sürüklemek istiyorlar. Bugüne kadar bu isyan yaşanmadı ancak istedikleri şey bu. Ama mümkün değil.  Zira bölgedeki insanların kaybedecek hiçbir şeyi kalmadı. Kaybedecek bir şeyi olmayan insan bu saatten sonra geri dönmenin kendisine hiçbir şey sağlamayacağını bilir ve farkındadır. O yüzden Gazze’de son durum trajik, zor ve dayanılması güç ama siyonistler saldırıyor; dünya izlemeye devam ediyor. Halk da gücü yettiğince direnmeye dayanmaya devam ediyor” dedi.

“40 YILDIR ESİR OLAN FİLİSTİNLİLER VAR”

İsrail hapishanelerinde mahkum olan ve esir takasının gerçekleşmesi durumunda serbest bırakılacak Filistinlilerin kimler olacağına dair tahminde bulunan Abunasser “Filistinli olup, İsrail hapishanelerinde 40 yıldır bulunan esirlerimiz var. Bu dünyada örneği olmayan bir durum ve aslında takasta daha önce sözü bile edilmesinden razı olmadığı halde İsrail, bu sefer ilk defa ağır mahkumiyete sahip olan kişilerin çıkması ve takasta yer alması gündeme gelebilir. Bir de siyonist hapishanelerinde şu an 10 binden fazla Filistinli mahkûm var ve 7 Ekim ile bu sayı çok fazla arttı. Sadece Batı Şeria’da 10 binden fazla kişi tutuklandı. Gazze’den daha az esir var ancak 10 bini aşmış durumda esir sayısı ve belki de 7 Ekim’de tutuklananlara belki hâlâ mahkûmiyet bile verilmedi” ifadesinde bulundu.

“BİR ESİR İÇİN DEVLET TÜM HAZİNESİNİ VERMELİ”

 Filistin halkının takas anlaşmasının verimsiz olacağına dair endişeleri olduğunu aktaran Abunasser “Kasım sonunda yaşanan takasta çıkarılanlardan geri tutukladıkları da oldu. Yani çıkardıklarını geri tutukluyorlar. O yüzden vahşi bir düşmanla karşı karşıya olduğumuz için tahminde bulunuyoruz. Ne olursa olsun esirlerimizin serbest bırakılması konusunda ne kadar ısrarcı olduğumuzu tüm dünyanın bilmesi gerekiyor.  Bir esir kalmış olsa bile devlet tüm hazinesini vermeli mantığını benimsediğimiz için çok çok önemli. Müzakere edilmesi ve masada ciddi bir şekilde yürütülmesi gerek” dedi.

"İRAN İSRAİL’İ VURURSA BÜYÜK SAVAŞ BAŞLAR"

Hamas lideri İsmail Haniye’nin Tahran’da suikasta uğramasının ardından intikam yemini eden İran’ın İsrail’e olası misilleme saldırısına dair değerlendirmelerde bulunan Abunasser “İran, İsrail’i vurup vurmayacağı çok büyük bir soru işareti. Şu güne dek vuramadı. İsrail’in asıl istediği yer ölçümü genişletmek ve Büyük İsrail Devleti’nin gerçekleştirilmesi. Bu amaç için (İsrail Başbakanı) Benjamin Netanyahu’nun çırpınışlarını ve ne kadar savaş istediğini görüyoruz. 7 Ekim’den sonra yaptıkları temel şeyden biri Mısır sınırındaki Philadelphia Koridoru’nu ele geçirdiler. Onlar genişlemek istiyorlar ve bunun için de büyük bir bahane istiyorlar. Eğer İran onları vurursa, tabii ki ABD, İngiltere gemileri ile büyük bir savaşa hazır. İsrail her şeyi lehine çevirerek Büyük İsrail Devleti hedefine doğru ilerler” diye konuştu.

"ABBAS TBMM’DE HAVAYA SIKTI"

Öte yandan Filistin lideri Mahmud Abbas’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmada Gazze’ye gideceğini ve orada İsrail’in saldırılarına son vereceğini söylemişti. Bu söylemlerin gerçekleşmesinin zor olduğunu aktaran Abunasser “Filistin’de havaya sıkmak diye bir tabir vardır. (Filistin Devlet Başkanı) Mahmud Abbas da TBMM’de bunu yaptı. Aslında hitabı çok güzeldi, bildiğimiz Abbas çizgisinden ayrı bir konuşmaydı. Ama hayata yansıması mümkün değildir, istese de söylediklerini yapamaz. 7 Ekim’den bu yana bir kınama bile paylaşılmadı. Filistin halkı çok kırgın ve çok ümitsiz Abbas’a karşı. Gerçekleri bilen ve yaşayan bizleriz ne yapıp ne yapamayacağını da biliyoruz. Ama her zaman ümitliyiz, umarız dediklerini yapar” dedi.

Abbas’ın hâlâ Oslo Barış Anlaşması’na yönelik hareket ettiğini söyleyen Abunasser “Aslında El Fetih, siyonistlere karşı haklı mücadelesini savunan bir örgüttü ancak sonra Oslo Barış Anlaşması’yla bu direniş ruhu öldürüldü. Ancak Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) lideri Yaser Arafat siyonistlerin müzakere ile bir şey vermediklerini görünce, dirilişçilere kapı araladı. O yüzden halk onun peşinden gitmeye devam etti ancak Abbas durumunda daha da kötü şeyler yaşamış olmamıza ve ağır bedeller ödemiş olmamıza rağmen Kudüs’te, Batı Şeria’da, Gazze’de çok ayrı işkence yöntemlerine maruz kalmamıza rağmen Oslo’ya uygun davranmaya Abbas devam ediyor. Oslo’yu çöpe atalı yıllar oldu ancak Abbas aynı çizgiden ilerliyor. Bu insanları ve halkı soğutan bir durum oldu. Ayrıca Batı Şeria’da hiçbir direnişçi Abbas’ın polisinden ve silahından kurtulamıyor. O da insanları öfkelendiriyor” dedi.

NE OLMUŞTU?

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 16 binden fazlası çocuk, 10 bin 980’i kadın olmak üzere 40 bin 139 Filistinli öldü, 92 bin 743 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İsrail'den kan donduran Gazze çağrısı: "Onları tamamen aç ve susuz bırakalım" İsrail'den kan donduran Gazze çağrısı: "Onları tamamen aç ve susuz bırakalım"