İngiliz haber kanalı BBC'nin haberine göre, Venezuelalı muhalefet lideri Edmundo Gonzalez'in basın ekibi tarafından dağıtılan sesli mesajda, muhalif lider, destekçilerine teşekkür ederken, "Caracas'tan ayrılırken, üzerimde baskı, zorlama ve ayrılmamam için yapılan tehditler vardı. Yakında Venezuela'da özgürlük ve demokrasinin yeniden tesisi için mücadelemize devam edeceğimizden eminim” diye konuştu.
“HER ŞEYİN SUÇLUSU MADURO”
ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Bakan Antony Blinken, muhalif lider Gonzalez'in ülkesinden ayrılmasından Venezuela'da Devlet Başkanı Nicolas Maduro'yu sorumlu tuttu. Blinken, "Gonzalez'in Venezuela'dan ayrılması, Maduro'nun Venezuela halkına karşı uyguladığı demokrasi karşıtı tedbirlerin doğrudan bir sonucudur” ifadesinde bulundu.
NE OLMUŞTU?
Venezuela'da 28 Temmuz'daki devlet başkanı seçiminde muhalefet koalisyonunun adayı olarak yarışan 75 yaşındaki eski diplomat Gonzalez, komplo kurmak, belgede sahtecilik yapmak ve yetki gaspı ile suçlanmış, hakkında tutuklama emri çıkarılmıştı. Gonzalez, Devlet Başkanı Maduro'yu 28 Temmuz'daki seçimlerin galibi ilan eden Ulusal Seçim Konseyini (CNE) seçimde hile yapmakla suçlamış ve sonuçları geçersiz kabul etmesinin ardından hakkında cezai soruşturma başlatılmıştı. "Yasalara itaatsizlik" suçlamasıyla üç kez Cumhuriyet Savcılığına ifadeye çağırılan ancak "can güvenliği bulunmadığı" gerekçesiyle ifade vermeye gitmeyen Gonzalez hakkında "kaçma şüphesiyle" yakalama kararı çıkarılmıştı. İspanya hükümeti dün, Venezuela'da hakkında tutuklama emri çıkarılan Gonzalez'in İspanya'ya getirildiğini duyurmuştu.
MADURO ÜÇÜNCÜ KEZ KAZANDI
CNE'nin 29 Temmuz'da duyurduğu sonuçlara göre, Maduro, yüzde 51,20 oyla Venezuela'daki devlet başkanı seçimini üçüncü kez kazanmıştı. Muhalefet koalisyonu adayı Gonzalez ve muhalif lider Maria Corina Machado, seçim sonuçlarını reddetmişti. İspanya hükümeti de Venezuela'daki seçimlerin kayıtlarının "kapsamlı ve doğrulanabilir" şekilde yayımlanıncaya kadar açıklanan seçim sonuçlarını tanımayacağını açıklamış ve Avrupa Birliği'nde (AB) Venezuela yönetimine karşı alınacak ortak kararlara da önderlik edeceğini duyurmuştu.
