YAĞMUR KAYA-EKOL HABER

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı 5 Nisan Mahallesi’nde, 23 Haziran’da evden işe gitmek için çıkan 33 yaşındaki Hilal Kar, sokakta yürüdüğü esnada boşandığı Mehmet Demirhan tarafından ateşli silahla katledildi. Fail Demirhan’ın olay yerinden hızla uzaklaşarak taksiye bindiği ve Mobil Elektronik Sistem Entegrasyonu’nun (MOBESE) bulunduğu Turgut Özal Bulvarı'nda indiği tespit edildi. Dosya avukatı, “Ancak, bu güzergaha ilişkin herhangi bir kamera kaydı henüz dosyaya eklenmemiştir. Ayrıca, şüphelinin adına ve yakınlarına ait telefon numaralarının tespiti ve HTS baz araştırması yapılmamıştır” diye aktarıyor.  

Ekolhaber.com.tr olarak katledilen Hilal Kar’ın kız kardeşi Ebru Kar ve dosya avukatı Eda Kar Burakmak ile konuştuk.  Kar’ın yakınları ve avukatı failin yakalanmamasına tepkili. 

‘KAPSAMLI ARAMA YAPILMASINI TALEP EDİYORUZ’  

Kar’ın kardeşi Ebru Kar, aradan iki aya aşkın bir süre geçmesine rağmen soruşturmada herhangi bir ilerlemenin olmadığını vurguladı. Kar, “Süreç hiç ilerlemiyor, tıkanmış vaziyettedir. Katilin bir an önce bulunmasını, daha kapsamlı arama yapılmasını talep ediyoruz” dedi.  

‘HİLAL’E İŞTEN AYRILMASI İÇİN BASKI YAPIYORDU’  

Fail Mehmet Demirhan’ın silahlı olarak olay yerine geldiğini ve Hilal Kar'ı planlı ve tasarlayarak öldürdüğünün altını çizen Kar, Mehmet Demirhan’ın Hilal’e uzun süre boyunca sistematik şiddet uyguladığını ve işten ayrılması için baskı kurduğunu belirterek şunları söyledi: “Cinayetten bir gün önce Mehmet Demirhan ablamın iş yerine gidiyor ve işten ayrılması için baskı yapıyor. Bir gün sonra da elinde silahla ablamın sokakta yolunu kesiyor. Tanıkların anlattığına göre bir süre tartışma yaşanıyor ardından ablamı öldürüyor.  

Canımızı en çok acıtan olaylardan biri de çevrede bulunan insanların tartışmaya tepkisiz kalması. Cinayet işlenene kadar kimse tepki göstermiyor. Cinayetin ardından Mehmet Demirhan kaçarken bir genç kovalıyor. Taksiye binip MOBESE’lerin olduğu bir noktada iniyor.”  

‘DİĞER KARDEŞİMİ DE TEHDİT EDİYOR’ 

Kar, katledilen Hilal Kar’ın ve bir diğer kız kardeşi Rabi Kar’ın birlikte yaşadığını bu nedenle kardeşi Rabia Kar’ın da fail tarafından sık sık tehdit edildiğini ifade etti. Kardeşi Rabia Kar’ın can güvendiğinden endişe ettiği için çözümü kardeşini başka bir şehre yerleştirmekte bulduğunu vurguladı ve “Ablamla tartışırken bütün aileyi tehdit ediyormuş. Ama bana şahsi olarak bir tehditte bulunmadı. Ablam faille ayrıldıktan sonra kız kardeşim Rabia’yla aynı evde yaşıyordu bu süreçte kız kardeşimi de tehdit etmişti. Biz bu konuyla ilgili başvuru da bulunarak koruma talep ettik. Bize sadece uzaklaştırma verebileceklerini söylediler. Sizde biliyorsunuz hâlâ kaçak” diye konuştu.  

AVUKAT DOSYADAKİ EKSİKLİKLERE DİKKAT ÇEKTİ 

Soruşturmanın akıbeti ile ilgili ekolhaber.com.tr’ye açıklama yapan avukat Eda Kar Burakmak, “Soruşturma sürecinde, dosyanın hukuki açıdan hâlâ soruşturma aşamasında olduğu ve bu süreçteki en önemli sorunların etkin soruşturmanın yürütülmemesi ve delillerin toplanmasında yaşanan gecikmelerden kaynaklandığı görülmektedir. Dosyada yer alan delillere göre, şüpheli olay tarihinde taksiye binmiş ve Turgut Özal Bulvarı'nda inmiştir. Ancak, bu güzergaha ilişkin herhangi bir kamera kaydı henüz dosyaya eklenmemiştir. Ayrıca, şüphelinin adına ve yakınlarına ait telefon numaralarının tespiti ve HTS baz araştırması yapılmamıştır. 

‘TALEPLERİ İLETMİŞ OLMAMIZA RAĞMEN BİR BUÇUK AY SONRA AKARABA EVİNDE ARAMA YAPILDI’ 

Olayın hemen akabinde soruşturmanın genişletilmesi ve delil toplama talepleri iletmiş olmamamıza rağmen, yaklaşık bir buçuk ay sonra sadece Lice ilçesi Ortaç köyünde bulunan birkaç akrabasının evinde arama yapılmış ve bunlardan da sonuç alınamadığı bildirilmiştir. Bu durum, soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülmediğinin açık bir göstergesidir. 

‘ŞÜPHELİ YURT DIŞINA DA KAÇMIŞ OLABİLİR’ 

Soruşturmanın ağır ilerlemesi, delillerin hızla toplanamaması nedeniyle şüpheli hala ülke içinde saklanabileceği gibi yurt dışına kaçmış olabileceği endişesini dahi  doğurmaktadır. Delillerin eksiksiz toplanması ve ifadelerin alınması bu gibi durumların önüne geçilebilmesi için hayati öneme sahiptir.

YETKİLİLERE ÇAĞRI 

Bu noktada, yetkililerin en kısa sürede etkin bir soruşturma yürüterek delil toplama sürecini hızlandırması gerekmektedir. Aksi halde, adaletin sağlanması mümkün olmayacak ve benzer durumlarla tekrar karşılaşılabilecektir.”