İsrail’in bundan tam bir yıl önce Gazze’de başlattığı ve şiddetini artırarak aralıksız devam ettiği soykırım saldırılarında kadın, yaşlı, çocuk ve erkek ayırt etmeden on binlerce masum sivili katletti; sağ kalanlara da hayatını adeta cehenneme çevirdi. Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail içine gerçekleştirdiği saldırıların ardından İsrail ordusunun Gazze’ye sert müdahalesiyle başlayan savaş bugün bir yılını doldurdu. Son haftalarda dünyanın gözü İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarında olsa da Gazze’deki savaş ve insanlık trajedisi hafiflemiş değil. Dün sabah Gazze’nin kuzeyine şiddetli hava saldırıları düzenleyen Tel Aviv ordusu, Hamas tarafından karargâh olarak kullanıldığını iddia ettiği, yerinden edilmiş sivillerin sığındığı İbn-i Rüşd Okulu’nu ve El Aksa Camisi’ni hedef aldı, saldırılarda en az 24 kişi hayatını kaybetti.  Sonrasında ordu, Hamas’ın bölgenin kuzeyindeki Cibaliye kentinde toparlanma emareleri gösterdiğini, bu nedenle bölgeye kara ve hava operasyonu düzenlendiğini duyurdu.

ULUSLARARASI KAMUOYU SESSİZ

Bir yıldır aralıksız şekilde İsrail’in bombardımanında olan Gazze’de 365 günlük savaşın bilançosu ise çok ağır. Uluslararası kamuoyu İsrail’i durdurmakta başarısız olurken, Gazze’de yüzlerce ailenin tüm fertleri saldırılarda öldü ve yeni doğan yüzlerce bebek hayatını kaybetti. Yani bir nüfus, dünya üzerinden silindi… Altyapısı tamamen tahrip edilen bölge artık yaşanamaz hale geldi. İsrail sadece mühimmatları değil açlığı, yerinden edilmeyi ve sağlık kuruluşlarına yönelik saldırıları Gazze’deki soykırımında silah olarak kullandı.

231106164521 Al Shifa Hospital Gaza City 10172023

BİR YILDA 3 BİN 650 KATLİAM

Gazze hükümetine bağlı Medya Ofisi’nin son olarak 30 Eylül'de açıklanan verilere göre, İsrail ordusu bu 1 yıl içinde yaklaşık "3 bin 650 katliam" işledi. Bu katliamlarda, yaklaşık 17 bini çocuk, 11 bin 378'i kadın ve 13 bini erkek olmak üzere 41 bin 870 kişi hayatını kaybederken, 97 bin 166 kişi yaralandı. Enkaz altında ya da akıbeti bilinmeyen 10 bin kişinin cesedine ise hala ulaşılamadı. Bu haliyle ölenlerin yüzde 42'sini çocuklar, yüzde 27'sini kadınlar, yüzde 31'ini de erkekler oluşturdu.

İsrail saldırılarının en ağır bedelini hiç şüphesiz çocuklar ödedi. Saldırılar sırasında doğan 171 bebek nefes alma şansı dahi bulamadan öldü. Henüz 1 yaşını doldurmamış 710 bebek de saldırılarda hayatını kaybetti. Enkaz altından çıkarılan fetüslerin bile çıkarılması insanlık trajedisini gözler önüne serdi.  Savaşta 25 bin 973 çocuk anne ve babasını ya da ikisinden birini kaybetti. Hastanelerde ortaya çıkarılan 7 toplu mezarda ise 520 Filistinlinin cansız bedenine ulaşıldı…
 

902 AİLE NÜFUSTAN SİLİNDİ

İsrail'in saldırılarında koca bir nüfus adeta yeryüzünden silindi. Yüzlerce ailenin tüm fertleri hayatlarını kaybederken, binlercesinin ise çok az sayıda ferdi hayatta kalabildi. Medya Ofisi’nin 2 Ekim tarihli yazılı açıklamasına göre, bir yıldır devam eden soykırım sırasında tüm fertleri ölen 902 aile nüfustan silindi, 1364 ailenin sadece bir ferdi, 3 bin 472 ailenin ise sadece 2 ferdi hayatta kaldı.

AÇLIK BİLE SİLAH OLARAK KULLANILDI

Gazze’deki açılan sınır kapılarını 5 aydır kapalı tutarak sıkı bir abluka uygulayan İsrail, hayatta kalan Filistinlileri de yaşamdan koparmak için açlık, yetersiz beslenme ve ilaç eksikliğini silah olarak kullandı. Bir yılda çoğu çocuk 36 Filistinli açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybederken 3 bin 500 çocuk yetersiz beslenme nedeniyle ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. 71 bin 338 kişi sürekli yerinden edilme ve göç nedeniyle hepatite, 1 milyon 737 bin 524 kişi de çeşitli salgın hastalıklara yakalandı. Yaklaşık 10 bin kanser hastası Gazze'de tedavi imkânı olmaması nedeniyle her an ölüm riskiyle karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Saldırılarda yaralanan 12 bin Filistinli ile 3 bin hastanın ise Gazze dışında tedavi edilmesi ihtiyacı doğdu ancak bu hâlâ mümkün değil…

240313172233 24 Gaza Hunger Malnutrition Gallery Restricted

BÖLGEDE SAĞLIK SİSTEMİ YOK EDİLDİ

Saldırılarında bir yılda 85 bin tondan fazla patlayıcı kullanan İsrail ordusu; evleri, kamu binalarını, tarihi eserleri, ibadethaneleri, sosyal alanları ve hatta mezarlıkları hedef aldı. 150 bini tamamen yıkılan 430 bin konut kullanılamaz hale geldi. 201 kamu dairesi, 206 tarihi eser, 825 cami, 3 kilise, 36 spor tesisi ve 700 su kuyusu İsrail bombardımanı sonucu tamamen yıkıldı ya da kullanılamaz hale geldi. Hastaneler ve tıp merkezleri de Tel Aviv ordusunun saldırılarını yoğunlaştığı alanlar oldu. Hamas’ın silah deposu ve karargâh olarak kullandığını iddia ettiği hastanelere saldırılar ve baskınlar düzenleyen İsrail, 34 hastane ile 80 sağlık merkezini kullanılamaz hale getirdi. Ambulanslara da saldıran İsrail ordusu, 131 ambulansı kullanılamaz hale getirirken, saldırılar sonucu 986 sağlık çalışanı hayatını kaybetti. İsrail saldırıları nedeniyle Gazze’deki sağlık sistemi çökme noktasına geldi, binlerce kişi gerekli tıbbi desteği alamaz hale geldi.

UAD BİLE TEL AVİV’İ DURDURAMADI

Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) başvurusu sonrası Tel Aviv hakkında soykırım davası başlatıldı. Bu davaya onlarca ülke de müdahil oldu. Bunun yanısıra Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Khan, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında yakalama talebi başvurusunda bulundu. Devam eden her iki yasal süreç İsrail saldırılarını durdurmaya yetmezken, kurumlara “yavaş hareket ettikleri” yönünde eleştiriler geliyor.

A P23301673479113

BATI ŞERİA SAVAŞ JETLERİYLE VURULDU

Gazze’de taş üstünde taş bırakmayan İsrail, işgal altındaki Batı Şeria’da da sistematik baskınlar ve operasyonlarla yıldırma politikasını devam ettirdi. 7 Ekim sonrası bölgedeki baskıyı arttıran İsrail ordusu düzenlediği baskınlarla binlerce Filistinliyi gözaltına aldı. Bölgedeki saldırı şirketinin dozunu gün geçtikçe arttıran Tel Aviv, ağustos sonu ve eylül başında Batı Şeria’daki mülteci kamplarına operasyon düzenleyerek bölgedeki altyapıyı tahrip etti. İsrail güçleri geçen hafta ise yaklaşık 20 yıl sonra ilk kez Batı Şeria’yı savaş jetleriyle vurdu.

“ÖLÜLERİ KISKANIYORUZ”

Gazze’deki savaşın etkisiyle milyonlarca insan da yerinden edildi. Savaşın başlangıcından bu yana 1.9 milyon kişi yani Gazze nüfusunun yüzde doksanı en az bir kere yerinden edildi. İsrail’in sözde “güvenli bölge” ilan ettiği noktalara giden Gazzeliler burada da saldırılardan kaçamadı. Şu an mülteci kamplarında yaşayan ve savaştan önce mutlu bir hayatları olduğunu söyleyen Filistinliler, şimdi ise “saldırılarda ölüp bu acılardan kurtulanları kıskanıyoruz” ifadesinde bulunuyor.

117757

ORTADOĞU ARTIK YANGIN YERİ

Tam bir yıl önce çıkan savaş kıvılcımıyla Ortadoğu artık tam bir yangın yerine döndü. Gazze’de başlayan işgal sadece Gazze’de kalmadı, önce Lübnan’a sıçradı; şimdi de Suriye, Irak, Yemen ve İran’ı içine alarak küresel bir savaşa dönmek üzere. 7 Ekim sonrasındaki İsrail işgali, İran’ın bölgesel milis ağı, Lübnan’daki Hizbullah, Yemen’deki Husiler, Irak’taki Haşdi Şabi, Filistin İslami Cihad Örgütü ve Hamas arasındaki koordinasyonun artması ve Gazze’deki savaşa farklı ölçülerde müdahil olmasıyla devam etti.

ÜÇ CEPHEYE YAYILDI

İsrail’in saldırıları sonrası Hizbullah’ın çatışmalara müdahil olması ve İsrail’in kuzeyini hedef almasıyla Lübnan, en sonunda savaşın taraflarından biri haline getirdi. Hizbullah’ın ardından Yemen’deki Husiler’in Kızıldeniz’de İsrail ile iltisaklı gemilere saldırması ve İsrail topraklarına füze göndermesi, Yemen’i; İsrail’in Gazze ve Lübnan’ın dışında çatışmaya girdiği üçüncü cephe haline getirdi.

BÖLGEDE TANSİYON YÜKSELDİ

Tel Aviv yönetiminin, İran’ı doğrudan hedef almasa da, Şam’daki İran Büyükelçiliği’ni vurması, dönemin Hamas lideri İsmail Haniye’yi Tahran’da öldürmesi İran’ı da savaş sarmalına dahil etti. İsrail’in Gazze’de ateşkesi engelleyen tavrı, Lübnan’a saldırıları ve Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah’ı öldürmesi sonrası Tahran, İsrail’i balistik füzelerle hedef aldı. İsrail ise Tahran’ın söz konusu saldırısına çok sert bir yanıt vereceğini açıklarken uluslararası medya günlerdir Tel Aviv ordusunun, İran’ı nasıl vuracağını, muhtemel senaryoları değerlendiriyor...

210514 Think Israel Palestinians Se 145P