Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi'nde, 3 yıl önce şişelere tıbbi kullanım için alkol doldurulduğu esnada meydana gelen patlamaya ilişkin yürütülen davada, olayda yanarak yaralanan 2 personelden hemşire Gizem Elif Türk, patlamaya hemşire Önder E.’nin “Alkol saf mı, sulu mu? Yakayım mı sizi?" dedikten sonra elindeki çakmağı çakarak sebep olduğunu  öne sürdü Türk, “Yanıklarımın dışında çok acılar çektim. Çektiğim acıları bir ben biliyorum. Onu uyardım, ‘Abi yapma’ dedim. Dinlemedi. Ben gördüğüm şeyi söylüyorum. Bu acılara neden olanın cezasını bulmasını istiyorum” dedi.

"ALKOL SAF MI, SULU MU? YAKAYIM MI SİZİ?"

‘Taksirle birden fazla kişiyi yaralama’ suçundan 5 yıla kadar hapis cezası ile tutuksuz yargılanan hemşire Önder E.’nin avukatı ise “Olayın nasıl meydana geldiğine ilişkin hiçbir tespit yok” ifadelerini kaydetti.

Olay, 10 Aralık 2021'de, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi’nin acil servisinde meydana geldi. Önder E., Gizem Elif Türk ve Yılmaz Yapıcı şişelere tıbbi amaçlı alkol doldurdukları esnada patlama oldu. Alevler nedeniyle Hemşire Gizem Elif Türk ve hastane personeli Yılmaz Yapıcı yaralandı. Yılmaz Yapıcı görev yaptığı hastanede, Gizem Elif Türk de Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi gördü.

TEDAVİSİ 52 GÜN SÜRDÜ

 Vücudunda ciddi ve derin yanıklar oluşan Türk'ün tedavisi, 52 gün sürdü. Gizem Elif Türk, patlamaya hemşire Önder E.’nin “Alkol saf mı, sulu mu? Yakayım mı sizi?" dedikten sonra elindeki çakmağı çakıp sebep olduğunu öne sürdü. Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonunda Önder E. hakkında 'taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olma' suçundan dava açıldı.

SON RAPOR DA GELDİ

Zonguldak 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, Gizem Elif Türk, Yılmaz Yapıcı ve taraf avukatları hazır bulunurken sanık Önder E. Katılım göstermedi. Duruşmada, Adli Tıp Kurumu’na sevk edilen Yılmaz Yapıcı’nın raporu geldi. 2 yıldır beklenen yaralananların durumuyla ilgili kati raporda, Yapıcı’nın yüzündeki yaraların iyileştiği, sabit iz kalmadığı ve organlarında fonksiyonel bozukluk olmadığı ifade edildi. Yapıcı’nın avukatı, müvekkilinin olay neticesinde daha fazla yaraya maruz kaldığını bu nedenle yeniden rapor alınması gerektiğini belirtti.

"BEN YALAN MI SÖYLÜYORUM?"

Sanık avukatı savunmasında, “Müştekilerden biri müvekkilin çakmak çaktığını diğeri görmediğini söylüyor. Kamera kayıtlarının incelenmesini istiyoruz” derken hemşire Gizem Elif Türk, “Ben gördüğümü söylüyorum, yalan mı söylüyorum” diyerek söylenenlere tepki gösterdi.

"YANGININ NEDEN ÇIKTIĞI AYDINLATILSIN"

Sanık avukatı, “Olayın nasıl meydana geldiğine ilişkin hiçbir tespit yok. Önder, çakmak çaktığı için ya da şu nedenle kaza olmuştur diye tespit içeren bir rapor yok. Müvekkil karakola gittiğinde cebindeki çakmağı çıkarıp ‘belki bu alev almıştır’ diyor. Bunun üstüne olay buralara kadar geliyor. Kamera kayıtlarının incelenmesi ve yangının neden çıktığının aydınlatılmasını talep ediyoruz. Çünkü net ve bilimsel rapor yok” dedi.

Yılmaz Yapıcı’nın avukatı ise “Kamera izleme tutanağında elinde çakmak telefon benzeri bir cisim olduğu sabit. Ateşi onun yakmadığına dair bir şüphe bulunmuyor” ifadelerini kaydetti.

"YANIKLARIMIN DIŞINDA ÇOK ACILAR ÇEKTİM"

Söz verilen Gizem Elif Türk ise ağlayarak ifade verdi. Hemşire Türk, “Yanıklarımın dışında çok acılar çektim. İftira atacak olsam Yılmaz abiye de atardım. Çektiğim acıları bir ben biliyorum. Onu uyardım, ‘abi yapma’ dedim. Dinlemedi. Ben gördüğüm şeyi söylüyorum bu acılara neden olanın adaletini bulmasını istiyorum” dedi.

Hakim, savcıya mütalaasını sunması için süre vererek duruşmayı ileri bir tarihe ertelendi.