PIRIL CENNET / ÖZEL HABER

Taliban’ın Afganistan’da kadınlara yönelik uyguladığı yasaklar, toplumsal hayatın her alanında cinsiyet eşitsizliğini ve ayrımcılığı beraberinde getiriyor. 2021’de Afganistan’da yeniden iktidarı ele geçiren Taliban, kadınların temel hak ve özgürlüklerini hedef alan sistematik politikalar izlemeye başladı. Bu politikalarla gelen kısıtlamalar, hem kadınların kamusal hayattaki rollerini neredeyse sıfırladı hem de uluslararası toplumun tepkisini çekti.

KIZ ÇOCUKLARI EĞİTİMDEN MAHRUM

İlk olarak, kız çocuklarının ortaöğretimden üniversiteye kadar her seviyede eğitime erişimi yasaklandı. Taliban’ın bu kararı, Afganistan’da zaten kırılgan olan eğitim sistemini daha da zayıflattı. Ülkedeki kız çocukları, hayallerinden ve geleceklerinden koparıldı. Kadınların eğitimden dışlanması, sadece bireysel hayatları değil, ülkenin geleceği açısından da ciddi bir tehdit oluşturuyor. Eğitimden mahrum kalan milyonlarca kız çocuğu, uzun vadede Afganistan’ın ekonomik ve sosyal kalkınmasında bir engel olarak ortaya çıkacak.

1182301 818744611

İŞ HAYATINDA KATI KURALLAR

Kadınların iş hayatına katılımı da büyük oranda kısıtlandı. Taliban, kadınların çalışabileceği iş alanlarını büyük ölçüde daralttı ve sadece belirli mesleklerde, katı kurallar altında çalışabilmelerine izin veriyor. Birçok kadın, işlerinden zorla uzaklaştırıldı, bu da ailelerin geçim kaynaklarını büyük ölçüde azalttı. Kadınların kamusal alandan tamamen izole edilmesi hedeflenirken, kadınlara yönelik şiddet ve taciz vakalarının da arttığı gözlemleniyor. Ülkedeki insan hakları örgütleri, kadınların maruz kaldığı baskının katlanarak büyüdüğünü ve hukuk sisteminin kadınları koruma işlevini tamamen yitirdiğini bildiriyor.

SOKAKTA SES ÇIKARMAK YASAK

Son olarak da dini lider Hibatullah Akhundzada tarafından çarşamba günü onaylanan yeni yasayla kadınların sesini dahi yasakladı. Kadınlar artık dışarı çıktıklarında konuşamayacak ve bu nedenle kimseyle iletişim kuramayacak.

Associated Press tarafından yayınlanan 114 sayfalık ve 35 maddelik belge, Afganistan’ın ele geçirilmesinden bu yana ahlak ve erdem yasalarının ilk resmi beyanı olma özelliğini taşıyor.

“Bir kadının sesi mahrem kabul edilir ve bu nedenle toplum içinde şarkı söylerken,  yüksek sesle konuşurken duyulmamalıdır. Kadınların kan veya evlilik bağıyla bağlı olmadıkları erkeklere bakmaları yasaktır ve bunun tersi de geçerlidir" içerikli 13. madde gibi kadınların temel yaşam haklarını sınırlayan kurallar bulunuyor.

A A 25498215

KAMUSAL ALANI KULLANMAK YASAK

Toplumsal hayattaki diğer kısıtlamalar da kadınların hayatını giderek zorlaştırıyor. Kadınların parklar, spor salonları, hamamlar gibi kamusal alanları kullanmaları yasaklandı. Taliban’ın bu kararı, kadınların fiziksel ve zihinsel sağlıkları üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor. Kadınların evlerinden dışarı çıkması neredeyse tamamen engellenirken, refakatçi zorunluluğu gibi uygulamalar kadınların bireysel özgürlüklerini kısıtlıyor. Kamusal alanlarda yüzün tamamını örten burka zorunluluğu da Taliban’ın kadınlar üzerindeki baskısını sembolize eden en net uygulamalardan biri olarak öne çıkıyor.

BU YASAKLARIN DİNİ MEŞRUİYETİ YOK

Taliban, yasakların gerekçesini İslam’ın katı bir yorumuyla savunuyor ve kadınların bu kurallara uymak zorunda olduğunu iddia ediyor. Ancak, İslam dünyasındaki pek çok alim ve düşünür, Taliban’ın bu uygulamalarını dini bir meşruiyetle ilişkilendirmiyor. Aksine, bu kısıtlamaların İslam’ın temel öğretilerine aykırı olduğu görüşü öne çıkıyor. Kadınların eğitim hakkından mahrum bırakılması, çalışma hayatına katılımının engellenmesi ve kamusal hayattan dışlanması, birçok uluslararası kuruluş tarafından "cinsiyet apartheidı" olarak tanımlanıyor.

KADIN HAKLARI İÇİN ACİL ADIMLAR ATILMALI
Uluslararası toplum, Taliban yönetimine karşı çeşitli yaptırımlar ve diplomatik baskılar uygulasa da bu adımların sınırlı bir etkisi olduğu görülüyor. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve insan hakları örgütleri, Taliban’ın kadın haklarını geri kazanması için acil adımlar atması gerektiğini vurguluyor. Ancak, Taliban rejimi, dış baskılara boyun eğmeden, kendi ideolojik doğrultusunda politikalarını uygulamaya devam ediyor.

K A P A K 1 7

AFGAN KADINLARI SESLERİNİ DUYURMAYA ÇALIŞIYOR

Afgan kadınları ise tüm bu baskılara rağmen seslerini duyurmaya çalışıyor. Kadın hakları aktivistleri, Taliban rejimine karşı protestolar düzenlemeye devam ediyor, ancak bu gösteriler sert bir şekilde bastırılıyor. Birçok aktivist gözaltına alınıyor, tehdit ediliyor ve zorla ev hapsine alınıyor. Tüm bu zorluklara rağmen, kadınların direnişi, dünya çapında destek buluyor. Afgan kadınları, uluslararası dayanışma ağları aracılığıyla seslerini yükseltmeye çalışırken, ülkede kadın haklarının yeniden kazanılmasına yönelik umutlar da sürüyor.

İNSAN HAKLARI KRİZİ

Sonuç olarak, Taliban’ın kadınlara yönelik kısıtlamaları Afganistan’da toplumsal hayatı ve insan haklarını derin bir krize sürüklüyor. Kadınların eğitimden, iş hayatından ve kamusal alanlardan dışlanması, ülkenin geleceğini tehdit eden büyük bir sorun haline gelmiş durumda. Afganistan’daki bu insan hakları krizi, uluslararası toplumun dikkatini çekerken, kadınların direnişi de dünya genelinde bir dayanışma hareketine ilham veriyor.