Gündem

Türkiye’yi yasa boğan Sıla bebeğin teyzesi isyan etti! "Öyle kanı bozuk bir kız kardeşimiz yok”

Tekirdağ’da cinsel istismara ve şiddete maruz kalan Sıla bebek, 1 ay süren yaşam mücadelesinin ardından hayatını kaybetti. Sıla bebeğin defin işleminden sonra açıklamada bulunan teyzesi Aslı Tatar, anne Bakiye Yeniçeri hakkında, "Öyle kanı bozuk bir kız kardeşimiz yok. Bırakın bu aileyi, bu sülalede yok öyle biri. Müebbet alsın" ifadelerini kaydetti.

Abone Ol

Tekirdağ’da yaşanan kan donduran olayda ülkeyi yasa boğan Sıla bebeğin defin işleminin ardından bebeğin teyzesi Aslı Tatar açıklamalarda bulundu. Sıla bebeğin teyzesi Tatar yaptığı açıklamada, "Acımız çok büyük. Allah kimseye yaşatmasın. Yaşamayan bu acıyı bilmez. Rabb'im düşmanımın başına vermesin. Yanımızda olan herkese teşekkür ederim" dedi.

"O BİZİM KIZ KARDEŞİMİZ DEĞİL"

Cani kız kardeşi Bakiye ile ilgili soru soran gazetecilere açıklamalarda bulunan Tatar, "O bizim kız kardeşimiz değil. Kız kardeşimiz yok bizim. Öyle kanı bozuk bir kız kardeşimiz yok. Bırakın bu aileyi, bu sülalede yok öyle biri. Müebbet alsın" diye konuştu.

"AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASINI GEREKTİRİYOR"

Avukat Ahmet Berksoy ise açıklamasında, "Dün öğlen saatlerinde bizlere acılı haber geldi. Bu saatten sonra dosya kapsamında zannediyorum yakın tarihte bilgi dokümanları bir erişim engeli ve kısıtlılık kararı vardı. Ceza mahkemesi kanunu kapsamında bilgi ve belgelere erişim sağlayamıyorduk. Sıla bebekle ilgili toplamda 5 tane tutuklama tedbiri uygulanmıştı. 5 kişi hakkında 2'si sürüklenen çocuktu. Bunlarda kısıtlama sebeplerinin kuvvetlerinin varlığını bu dosyanın tabiatında gözlemleyebiliyoruz. Süreç içerisinde bizim elde ettiğimiz bilgiler kapsamında 2 çocuğun açık net bir biçimde açıkçası çocuğa karşı cinsel istismarını tespit edebiliyoruz. Bu noktada artık diğer 3 yetişkin şüpheli ve fail açısından da eylemlerinin münferiden hangi Türk Ceza Kanunu'ndaki eylemlerinin karşılıklarını gözlemleyeceğiz. Suçun vasıf ve mahiyetini ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı tayin edecektir. Biz de bu noktada zaten sürecin takipçisiyiz. En ağır cezayı almalarına zaten sağlayacağız. Çocuk şu sürece kadar aksiyon göstermiyordu. Bütün tıbbi tedavilere yoğun bir şekilde yoğun bakım ünitesindeyken devam edilmesine rağmen bu süreçte makineler yardımıyla ilaçla desteklenmek suretiyle bazı vücuttaki organları çalıştırılıyordu. Ancak dün öğlen saatlerinde artık yaşamını yitirdi. Cinsel istismar sonucunda çocuğun bitkisel hayata girmesi ve ardından ölümün vuku bulması durumunda kanun kurucunun iradesi açık, net bir biçimde ortada. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiriyor. Çocuklar özelinde her ne kadar yaş küçüklüğü indirimi gündemi olsa bile biz üst sınırdan cezalandırılması için hukuki yönden elimizden geleni sağlayacağız" ifadelerini kaydetti.