İsrail, Lübnan’a karşı başlattığı ve kara harekâtı diyerek nitelendirdiği Ortadoğu’yu saran savaşta katliam saldırılarına devam ederken 17’nci günde Washington yönetimi, Gazze’ye insani yardımların artırılması için Tel Aviv hükümetine 30 günlük bir süre tanırken aksi bir durumda bunun sonuçlarına İsrail’in katlanmak zorunda olduğunu söyledi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Savunma Bakanı Lloyd Austin imzalı mektup 13 Ekim'de Başbakan Benjamin Netanyahu hükümetine gönderildi. Mektup, Biden yönetiminden İsrail'e bugüne kadar yapılan en güçlü yazılı ikaz olarak değerlendirilirken istenen insani yardımın gerçekleşmemesi halinde Amerikan askeri yardımlarının bir kısmının kesilebileceği uyarısında bulunuyor.
1.7 MİLYONDAN FAZLA KİŞİ ÖLÜMLE BURUN BURUNA
Mektupta, çeşitli tahliye emirleriyle yerlerinden olan 1.7 milyondan fazla kişinin Gazze'nin sahil şeridinde çok dar bir alanda sıkıştığı ve ölümcül bulaşıcı hastalıklarla karşı karşıya olduğu vurgulanıyor. ABD'nin Gazze'de "gittikçe kötüleşen insani durumla ilgili derin endişeleri" olduğu belirtiliyor. İsrail hükümetinden bu gidişatı değiştirmek için bu ay içinde "acil ve sürekli" önlemler alması isteniyor. İki bakan bu önlemlerin alınmamasının Amerikan politikalarını etkileyebileceğini ifade ediyor. Mektup insani yardımı engelleyen ülkelere askeri yardımın sınırlandırılmasıyla ilgili Amerikan yasa ve mevzuatına gönderme yapıyor.
“LÜBNAN’DA OLANLARIN SORUMLUSU HİZBULLAH”
Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, ülkesinin Batı Celile ve Hayfa bölgelerini ziyaret etti. Hayfa'daki bir hastanede gündeme dair açıklamalarda bulunan Herzog, Lübnan’da yaşanan çatışmalardan Hizbullah’ın sorumlu olduğunu savunarak "Dünya şunu anlamalıdır ki, Lübnan sınırında dostane bir çözüme ulaşılması için defalarca teklif yaptık. Ne yazık ki Hizbullah defalarca reddetti” iddiasında bulundu.
“BEDEL ÖDÜYORSUNUZ”
Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım’ın dünkü konuşmasında “Lübnan'daki durumu diğer sınırlarla ilişkilendirmekle tekrar tekrar tehdit ettiğini” iddia eden Herzog, “Lübnan halkına şunu söylemek istiyorum: Hizbullah'ın başını çektiği vahşi bir terör rejiminin bedelini ödüyorsunuz. Bir zamanlar Ortadoğu'nun gururu olan Lübnan'da iyi ve saygın bir yaşam yerine, şimdi bedel ödüyorsunuz ve bu bedel giderek ağırlaşıyor” şeklinde konuştu.
İSRAİL’E FÜZELİ MİSİLLEME SALDIRISI
Bunun yanısıra Hizbullah’ın İsrail’e karşı misilleme saldırıları da aralıksız devam ediyor. Hizbullah'tan yapılan açıklamada, İsrail'in Safed şehrini hedef alan bir dizi füze saldırısı gerçekleştirildiği aktarıldı. İsrail ordusu ise saldırıyı doğrulayarak Lübnan'dan yaklaşık 50 füzenin fırlatıldığını duyurdu. Füzelerin bazılarının hava savunma sistemi tarafından engellendiği ifade edilirken, ilk belirlemelere göre can kaybı yaşanmadığı belirtildi. Safed Belediyesi de bir füzenin bir evin bahçesine isabet etmesi sonucu hasar meydana geldiğini açıkladı. Ayrıca, 2 kişinin sığınaklara koşarken hafif yaralandığı kaydedildi.
ABD’DEN UNIFIL’E DESTEK
Beyaz Saray ise son günlerde Lübnan’daki Birleşmiş Milletler Barış Gücü’ne (UNIFIL) İsrail’in düzenlediği hedefli saldırılara karşın açıklamada bulundu. Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı Kirby "UNIFIL, Lübnan'da barışı koruma anlamında önemli bir rol oynuyor. Biz bu role saygı duyuyoruz ve İsrail dahil herkesin bu role saygı duymasını istiyoruz” diyerek bu konudaki endişelerini İsrail tarafına açıkça dile getirdiklerini belirtti.
“İSRAİL’E BASKI YAPIYORUZ”
İsrail ordusunun Beyrut'ta nüfusun yoğun olduğu bölgelerde Hizbullah'a karşı "operasyon" yaparken dikkatli olması gerektiğini dile getirdiklerini söyleyen Kirby, İsrail askerleri bu operasyonlarını sivillerin veya BM barış gücü unsurlarının hayatlarını tehlikeye atmayacak şekilde yapma sorumluluğunu da taşıyor” diye konuştu. İsrail ordusunun son günlerdeki saldırılarında bazı Lübnan askerlerinin de hayatını kaybettiğini hatırlatan Amerikalı danışman, "Bu kabul edilemez ve bu konuda daha fazla detay için İsraillilere baskı yapıyoruz” dedi.