Türkiye-Mısır ilişkileri yeniden mi şekilleniyor? Türkiye kamuoyunda tartışılan konular neler? İç ve dış siyasete ilişkin güncel meseleler Ekol Gündem programında ele alındı. Yasin Erçağlayan sordu, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Yalçın Yılmaz, CHP 27. Dönem İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan ve gazeteci Şaban Sevinç yanıtladı.

TÜRKİYE-MISIR ARASINDA YENİ BİR DÖNEM Mİ BAŞLADI?

Turan Aydoğan: Biz Mısır ile düzgün ilişkilerin olması gerektiğini savunan bir partiyiz. Uluslararası ilişkilerde atılacak adımların Türkiye'nin iç siyasetinde "Biz bunu demiştik de şimdi böyle oluyor" denmemeli. Bugüne kadar yapılan olumsuz davranışların 500-600 milyar dolar bedeli olduğunu biliyoruz. Bölge ile alakalı doğru atılmış bir adımdır. Türkiye bir lider ülkedir aslında. Bunu yeniden kazanmak için doğru yerde durmak gerekir.

Doç. Dr. Mehmet Yalçın Yılmaz: İki ülke arasındaki gerginliğin nedeni Arap Baharı'na dayanıyor. Türkiye'de de darbe planı yapanlar oldu. Orta Doğu'da yaşanlar, ABD'nin Afganistan'dan çekilmesi, Rusya-Ukrayna Savaşı gibi gelişmelerle yeniden ülkeler arası ilişkilerde bir nizam oluştu. ABD her gittiği yerde kaos yarattığı için gittiği yerde bir sistem getirme ihtimali yok. Bunu artık herkes biliyor.

Şaban Sevinç: Sisi'nin Türkiye'ye gelmesi iyi oldu. Ticaret hacmi hedefi konuldu. Ama şunu sormak lazım, Mısır ile kopukluk olmasaydı bu 11 yıl içerisinde ticaret hacmi kaç milyarlar dolara gelirdi?

Turan Aydoğan: Ya ben bu masada olurum ya da bu masayı deviririm anlayışı ile hareket edince bunun faturası ağır oluyor. İşin gerçeği biz o dönemde dışlandık. Türkiye dışında doğal gaz belirleme hattı oluştu. Ama ne Türkiye Mısır'sız ne de Mısır Türkiye'siz bu kaynakları kullanabilir. Bu işin gerçeği.

NETFLIX'İN TARTIŞMA YARATAN DİZİSİ

Turan Aydoğan: Bu mücadelenin Dezenformasyonla Mücadele Merkezi ile verilmesi lazım. Sanal dünya, iletişimde gelinen nokta itibari ile herkesin etkileşimde olduğu bir dönemdeyiz. Kıbrıs anlatılabilir bir şeydir. Emerpeyal amaçlar sanal dünya üzerinden yapılmaya çalışılıyor.

Doç. Dr. Mehmet Yalçın Yılmaz: Adı geçen platform tüm dünyada, belli şeyler dayatıyor. Halklarla ilgili, devletlerle ilgili önyargılı tanımlamalar yapıyor. Bu tanımlamalarda Türkler kötü gösteriliyor. Toplumları ayrıştırmak, toplumlarla ilgili olumsuz kanaat ve hükümler gerçekleştirmek için tek merkezden yayılıyor.

Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu: Küresel sermayenin güdümünde olan bir platform. LGBTİ'yi propaganda aracı olarak kullanan, üçüncü cinsiyet dayatılan içerikler var. Bu olmadan o dizi bitmiyor. İsrail yanlısı 6-7 tane dizi de eklediler. Filistin dizilerde geçiyorsa da terörist olarak geçiyor. Ya terörist sensin!

İMAMOĞLU'NUN 'AHMAK DAVASI' POLEMİĞİ

Şaban Sevinç: Kamuoyunda yargıya güven yok. İmamoğlu'nun yerel mahkemede davasına bakan hakim, Samsun'a atandıktan sonra kendisine bu dosya ile ilgili İmamoğlu'na hapis cezası verilmesi gerektiğini ve kendisinin kabul etmediğini söyledi. Bunu bizzat kendisi söyledi. İmamoğlu'nun avukatı ile görüştüm. Buraya gelmeden kendisini aradığımda bana şunları aynen söyledi:

"Şu anda dosya İstinafta beklemede. Hiçbir aksiyon yok. Yerel mahkeme YSK üyelerine 'Ahmak' dediği için 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ceza vermişti. Eğer İstinaf adil bir karar verecekse bir an önce beraar vererek dosyayı kapatması gerekiyor."

İmamoğlu savunmasında, "Ben ahmak kelimesini siyasi tartışma kapsamında dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu için söyledim. YSK hakimlerine söylemedim, onları kastetmedim" demiş. Soylu bunun üzerine soruşturma açmış ve hala bekliyor. Bu siyasi şantaj için kullanılıyor. İmamoğlu muhalefet lideri adayı konumunda. Ama bu dosya ne zaman önüne koyulacak? Veya koyulacak mı?

Doç. Dr. Mehmet Yalçın Yılmaz: Geciken kararlar var. Ama işleyen bir sistem var. Manevi tazminatlarda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaybettiği davalar oldu. Erdoğan'ın yargısı gibi ifadeler doğru değil. Bu alanda çalışana arkadaşlara da saygısızlık. İmamoğlu'nun sözleri çok sert. İmamoğlu bu davadan ceza almayı ister, hikaye yazmak istiyor. Ceza almayı en çok İmamoğlu istiyor.

Turan Aydoğan:  Hukuk canlı organizma değildir, kağıt üzerinde kalacak bir şey değil. Hukuk karşılığı oluyor ise, sürekliliği oluşur. Erdoğan'a verilen ceza siyasal mühendislikti, şiirin içtenlikte okunması yüzünden verilen cezaydı. Sayın Baykal'ın katkısı oldu ve bu ceza kalktı. Hem diyoruz ki siyasal atmosferin içi gereğinden fazla tahammül gerektiriyor, hem de 53. madde orada kullanılabilir şekli ile duruyor. Bunun tartışılması gerekiyor. 

İmamoğlu'nun davasını ayrıntıları ile biliyorum. Oradan bir ceza çıkmayacağını hukukçu olarak biliyorum. Ama onun davasına bakan hakim "Bana ceza vermem gerektiği söylendi ve görev yerim değiştirildi" dedi. HSK'nın ayağa kalkması lazım. Sadece bu olay bile davanın sakat olduğunu gösterir. 

CHP'DEKİ ASIL KAVGANIN SEBEBİ NE?

Turan Aydoğan:   Bu tartışmaların ne CHP'ye ne de halka bir faydası yok. Kim aday olursa olsun zaten bu hazırlıkları yapmalı. Ama bunu tartışmaya dönüştürüp birbirine kırdırmanın anlamı yok.