İsrail’in Gazze’deki soykırımının 342’nci gününde Tel Aviv askerlerinin başından vurarak katlettiği Türk aktivist Ayşenur Ezgi Eygi’nin ölümüne tepkiler çığ gibi büyüyor. ABD Başkanı Joe Biden dün yaptığı açıklamada Eygi'nin ölümünün "kaza kurşunu" olduğunu öne sürerek benzer olayların tekrar yaşanmaması için İsrail'in yeni adımlar atması gerektiğini dile getirdi. Biden, Eygi'nin ölümünü “kesinlikle kabul edilemez” olarak nitelendirdi.
İSRAİL ASKERLERİNDEN 200 METRE UZAKTAYDI
İsrail Savunma Kuvvetleri ise cinayeti reddederek askerlerin Ayşenur'u "istemeden" vurmuş olabileceğini söyledi. İsrail ordusundan yapılan açıklamada "Olay şiddetli bir isyan sırasında gerçekleşti" ifadeleri kullanıldı. Ancak ABD merkezli en büyük gazetelerinden biri olan Washington Post, Ayşenur’un ölüm anına dair İsrail’i yalanlayacak bir video paylaştı. Eygi’nin Beita'daki çatışmaların en yoğun olduğu andan yarım saat sonra, protestocuların ana yola doğru hareket etmesinden de yaklaşık 20 dakika sonra vurulduğunu ortaya çıkardı. Ayşenur bu sırada İsrail askerlerinden sadece 200 metreden uzaklıktaydı. Washington Post İsrailli yetkililere ulaştı ancak yetkililer göstericilerin geri çekilmesinden uzun süre sonra ve görünürde bir tehdit oluşturmayacakları bir mesafedeyken neden ateş açtığını basın mensuplarına açıklamadı.
13 GÖRGÜ TANIĞI İLE GÖRÜŞÜLDÜ
Washington Post olayın detaylarını araştırmak için 13 görgü tanığı ve bölge halkı ile görüştü. Gazetenin yaptığı araştırmaya göre, protestocular bir süre sonra olay alanından çıkıp yakınlıktaki bir zeytinliğe çekildiler. Ayşenur'un arkadaşı Avustralyalı aktivist Helen, Eygi'nin protesto sırasındaki hızlı tırmanış karşısında şok olduğunu ve diğer gönüllülerin yanına gitmeye çalıştığını anlattı. İsrail askerlerinin saldırganlığı nedeni ile aktivistler ve Filistinliler burada ağaçların, kayaların arkasına saklanırken gazetenin elde ettiği görüntülerde dört İsrail askerinin zeytin bahçesinin yakınındaki tepenin etrafında pozisyon aldığı görülüyor.
AYŞENUR 13:48’DE ÖLDÜRÜLDÜ
Saat 13:22'de çekilen görüntülerde silah sesleri duyuluyor. Aktivistlerden birinin "Normal silahlarla ateş ediyorlar" diye bağırması dikkat çekiyor. Helen bu sırada arkadaşı Ayşenur ile bir ağacın arkasına saklandıklarını belirtiyor. Video kayıtlarına göre silah sesleri sona erdikten sonra bölge 20 dakika boyunca nispeten daha sakin kalıyor. Ancak tepedeki İsrail askerleri sakinliğe rağmen silahlarını indirmiyor ve protestocuları hedef almaya devam ediyor. Görgü tanıklarından bazıları bu sırada iki el, bazıları da 3 el silah sesi duyduklarını belirtiyor. Silah seslerinin duyulduğu an, The Post tarafından incelenen görüntülerde yer almıyor. Saat 13:48'de çekilen bir videonun arka planında çığlık atan bir kadın sesi duyuluyor. Helen Ayşenur'un bu sırada yüzüstü yere düştüğünü ve başından kanlar aktığını söylüyor.
SENATÖRLERDEN BIDEN’A SORUŞTURMA ÇAĞRISI
ABD'li Senatör Patty Murray ile Temsilciler Meclisi üyesi Pramila Jayapal, ABD Başkanı Joe Biden'a gönderdikleri mektupta, İsrail askerlerince öldürülen Amerikalı Türk Ayşenur Ezgi Eygi'nin ölümüne ilişkin "ABD öncülüğünde bağımsız bir soruşturma" çağrısında bulundu.ABD Temsilciler Meclisi üyesi Demokrat Jayapal, Senatör Murray ile imza koydukları mektuba ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Murray ile Jayapal'ın, ABD Başkanı Biden ile Dışişleri Bakanı Antony Blinken'a gönderdikleri mektupta, Eygi'nin öldürülmesinden sorumlu olanların hesap vermesi gerektiği vurgulandı. Eygi'nin yaşadığı Washington eyaletinin Kongre'deki temsilcileri olan iki isim, ortak mektupta, İsrail'in yaptığı soruşturmayı yeterli bulmadıklarını kaydederek, "Bundan dolayı FBI öncülüğünde acil, şeffaf, muteber, kapsamlı ve bağımsız bir ABD soruşturması talep ediyoruz” ifadesine yer verdi.
İki Kongre üyesi, ABD öncülüğündeki bağımsız soruşturma sonuçlarının açık bir şekilde belgelendirilmesini ve Eygi'nin ailesine yazılı olarak sunulmasını da talep etti. Daha önce İsrail askerleri tarafından öldürülen diğer Amerikan vatandaşlarının da isimlerini anan Jayapal ile Murray, 2003 yılında öldürülen Rachel Corrie'nin de Washington eyaletinde yaşadığını ve haksız ve sebepsiz yere öldürüldüğünü vurguladı.
HAMAS: ATEŞKESE HAZIRIZ
Hamas Hareketi, ABD Başkanı Joe Biden'ın 31 Mayıs'ta açıkladığı taslak uyarınca ateşkese hazır olduğunu belirterek, her türlü yeni şartı reddettiğini açıkladı.Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, Halil el-Hayye başkanlığındaki Hamas heyetinin, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve Mısır İstihbarat Başkanı Abbas Kamil ile Katar'ın başkenti Doha'da görüştüğü bildirildi.
Hamas, "ABD Başkanı Joe Biden'ın 31 Mayıs'taki açıklaması, Güvenlik Konseyinin 2735 sayılı kararı ve 2 Temmuz'daki anlaşmalar dahil olmak üzere mutabakata varılan ateşkesin derhal uygulanması için hazır olduğunu" açıkladı. Biden'ın açıkladığı ateşkes planına tarafların "yeni bir koşul getirmesi" reddedilirken, arabulucuların Gazze'de ateşkes sağlanması, esir takası ve İsrail ordusunun bölgeden çekilmesi konusundaki çabalarından övgüyle söz edildi.
NETANYAHU’DAN ÜRDÜN SINIRA DUVAR PLANI
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, 8 Eylül'de 3 İsraillinin öldürüldüğü Kral Hüseyin Sınır Kapısı'nda incelemelerde bulundu.Burada açıklama yapan Netanyahu, "Çok yönlü bir çatışmanın ortasındayız ve bu durumda Ürdün ile doğu sınırımızın güvenliğini sağlamamız gerekiyor. Burası barış sınırıdır ve öyle tutmak için de Ürdün ile işbirliği yapıyoruz” dedi. Ürdün üzerinden işgal altındaki Batı Şeria ve İsrail'in kentlerine silah ve "terörist" olarak nitelediği insan kaçakçılığının arttığını savunan Netanyahu, bunu durdurmak için tüm taraflarla işbirliği yaptıklarını söyledi. Netanyahu "Burada kaçakçılık girişimlerine karşı sağlam duvar inşa etmek için çalışacağız, bunu da komşularımızla koordineli olarak yapıyoruz. Bu sınırların barış ve güvenlik sınırları olarak kalmasını sağlamak bizim için önemli” diye konuştu.
İsrail ile Ürdün, 1994 yılında “Vadi Araba Anlaşması” olarak isimlendirilen barış anlaşmasını imzalamıştı. İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz, 13 Ağustos'ta İran Devrim Muhafızlarının Ürdün'e, oradan da Batı Şeria'ya silah ve para kaçırmak için Lübnan'daki Hamas ile işbirliği yaptığını iddia ederek Ürdün sınırına hızlı şekilde duvar inşa edilmesi çağrısı yapmıştı.