Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gündeme ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Yılmaz Tunç'a ilk olarak, kara para akladıkları iddiasıyla yargılanan sosyal medya fenomeni Dilan Polat'ın eşi Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu tutuklu sanıkların tahliye edilmesiyle ilgili soru yöneltildi. "Yargı mensuplarımıza güvenelim" mesajı veren Bakan Tunç, tahliyelerle ilgili şunları söyledi:

"TUTUKSUZ YARGILANMASI SUÇSUZ OLDUĞU ANLAMINA GELMEZ"

"Bir kişinin tutuklu yargılanması onun suçlu olduğu anlamına gelmeyeceği gibi tutuksuz yargılanması da suçsuz olduğu anlamına gelmez. O nedenle bırakalım yargı işini yapsın. Tabii bunu fırsat bilerek yargı üzerinde özellikle birtakım ağır eleştirilerde bulunanlar var. Burada yargı mensuplarımız kılı kırk yararak bir çalışma gösteriyor. Elbette ki hatalı kararlar olursa bu kararların düzeltilme mekanizmaları yine yargı sistemimizin içerisinde var. İtiraz müesseseleri var ki bu davada Cumhuriyet savcılığımız itiraz etmiştir. Onu değerlendirecek olan yine dosyaya bakacak olan mahkemelerdir. 

"BIRAKALIM YARGI DOĞRU KARARI VERİR"

Dolayısıyla dışarıdan biz dosyadaki delilleri bizim değerlendirme imkanımız söz konusu olamaz. Onu değerlendirecek olan ve gerekli kararları verecek olan da ilgili mahkemelerdir, hâkimlerdir. O nedenle görülmekte olan bir davada bırakalım yargı eninde sonunda en doğru kararı verir. Ve toplum vicdanını rahatlatacak bir karara ulaşır, bundan da hiç şüpheniz olmasın. Yargı mensuplarımıza da güvenelim."

BAKAN TUNÇ'TAN ÖZGÜR ÖZEL'E 'İMAMOĞLU' ELEŞTİRİSİ

Adalet Bakanı Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 2 yıl 7 ay 15 gün hapis, 5 yıl siyasi yasak aldığı ve istinaf mahkemesine taşınan davayla ilgili sözlerine sahip çıkan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e de tepki gösterdi. Bakan Tunç, şunları söyledi:
"Görülmekte olan bir davayla ilgili siz eğer yargılama yapanlarla ilgili, yargılama yapanlara yönelik birtakım sözler sarf ederseniz, o zaman tehlikeli bir durum ortaya çıkar. Burada Türk Ceza Kanunu'nun 288'inci maddesi açık. Yargı görevini yapanları etkilemeye yönelik sözler sarf etmenin bir yaptırımı söz konusu. 

"TARAFSIZ YARGI EN DOĞRU SONUCA ULAŞACAKTIR"

Görülmekte olan davalarla ilgili olarak özellikle sorumluluk makamında olan kişilerin daha sorumlu davranması lazım. Bu anlamda bırakın yargı görevini yapsın. Burada tarafsız ve bağımsız yargı en doğru sonuca elbette ki ulaşacaktır. 

"YANINDA OLDUĞUNU İFADE ETMESİ TALİHSİZLİK"

Burada Sayın Özel, özellikle kendi belediye başkanının yargıya yönelik parmak sallamasına ve onun verdiği cevap olarak da onun yanında olduğunu ifade etmesi bir talihsizlik. Burada kendi belediye başkanını bu konuda yargıya müdahale etme, sorumlu bir genel başkan olarak aslında bırakın yargı bağımsız bir şekilde görevini yapsın ve en doğru sonuca ulaşsın. Siz parmak sallayarak, yargıyı tehdit ederek işte şöyle karar vermezseniz şöyle olur, böyle karar verirseniz kaos çıkar millet ayaklanır... 

"BUGÜN YARGIMIZ HER ZAMANKİNDEN DAHA BAĞIMSIZ"

Bunlar eski Türkiye manzaraları. Bakınız yargının, o vesayetti yargı anlayışı zihniyetine sahip olunan günleri de biz hatırlıyoruz. O günlerde yargının vesayetçi anlayışa sahip bir yargı sisteminin nasıl içinde bulunduğu durumu hep beraber yaşadık. Ülke o günlerden geçti. Bugün yargımız her zamankinden daha bağımsız ve tarafsız bir şekilde görevini sürdürmektedir. O nedenle geçmişte yargıyı arka bahçe yapanlar bugün ortaya çıkıp biz başkanımızın yanındayız, yargıya parmak salladığı noktasında da ona destek oluyoruz derseniz o zaman sorumlu bir harekette bulunmamış olursunuz. Özellikle genel başkanların, mensubu olduğu belediye başkanlarıyla ilgili olarak bunu yapmaman gerekirdi, yargıya parmak sallanmaz, yargı mensupları tehdit edilmez şeklinde bir tavsiyede bulunacakken onun yanındayız demesi maalesef Özgür Özel için bir şansızlık olduğunu ifade etmek durumundayız. Eğer memnun olmadığınız bir karar ortaya çıkarsa bunun zaten itiraz mekanizmaları var. Temyiz mekanizmaları var. Dolayısıyla bu süreci bir mağduriyete dönüştürüp buradan bir siyasi kazanç sağlama peşinde olanların da boşuna bir beklenti içerisinde olduklarını söylemek istiyoruz. Milletin yargısını yıpratmayalım. Yargımızın yıpratılmasına da asla müsaade etmeyiz."