Cumhurbaşkanı​ Recep Tayyip Erdoğan​, Grand Cevahir Kongre Merkezi'nde düzenlenen Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı'nda açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:

PEYGAMBERİMİZ KUR'AN'I YAŞAMIŞ, ONU HAYATA TATBİK EDEREK ETE KEMİĞE BÜRÜNMÜŞTÜR

Bu güzel gecenin başta Gazze'deki mazlumlar olmak üzere yeryüzünün farklı köşelerinde ölümle, açlık, zulüm ve zalimle buluşan tüm mazlumların kuruluşuna vesile olmasını diliyorum. Hafta başında yurt içi ve yurt dışında icra edilecek programlarla bu müstesna günün feyzini idrak edeceğiz. Hz. Peygamberimiz veladetinden vefatına kadar yaşantı, sözleri, mücadelesiyle bizler için en güzel örnektir. Hz. Ayşe validimiz Resullullah efendimizi tarif ederken 'Yürüyen Kur'an' ifadesini kullanır. Peygamberimiz Kur'an'ı yaşamış, onu hayata tatbik ederek ete kemiğe büründürmüştür.

İNCE DÜŞÜNÜLMÜŞ BİR KUŞATMA İLE KARŞI KARŞIYAYIZ

Güçlü şahsiyetler sağlam bir toplumun teminatıdır. Bireyler ahlaklı, erdemli, merhametli olduğunda, toplumda da adalet, huzur, emniyet ve refah olur. Tek tek kişiler bozulursa, aile bozulur. Aile yozlaşırsa, toplum çürür. Toplum çürürse, memleket çürür. Bütün insanlık z görür. Millet olarak son 2 asırdır çok yönlü, çok ince düşünülmüş bir kuşatma ile karşı karşıyayız. Yıllardır aynı noktayı hedef alıyorlar. Bu milletin iman kalesini çökertmek için hiç olmazsa bu kalede gedik açmak için saldırıyorlar. Bunu bir dönem camilerimizi kapatarak, satarak yaptılar. Bir dönem minarelerimizden yükselen ezanları susturarak yaptılar. Bir dönem kızlarımızı üniversite kapılarında ağlatarak yaptılar. Bu yıkım projesinde kimi zaman medya kullanıldı. Kimi zaman sinema, tiyatro, televizyon dizileri kullanıldı. Kimi zaman kaleminden nefret akan aydınlar kullanıldı. Kimi zaman da siyasetçiler kullanıldı.

CUMA HUTBESİNİ,  HUTBEDE OKUNAN AYET-İ KERİMELERİ HEDEF ALMAYA BAŞLADILAR

Değerli hocalarım, artık eskisi kadar olmasa da hala birilerinin bu manevi işgal projesine taşeronluk yaptığını görmekteyiz. Biz bunlardan ülkeye kötülük dışında, nifak dışında zaten bir şey beklemiyoruz. Kimileri millet düşmanlarının tuzağına düşerek buna istemeden destek veriyor. Şurayı özellikle dikkatini çekeyim. Bu ideolojik bağnazlık son günlerde öyle vahim boyutlara ulaştı ki cuma hutbesini, hutbede okunan ayet-i kerimeleri hedef almaya başladılar. Kendini bilmezin biri çıkıyor ahkam kesiyor. Hocalarımıza had bildirmeye kalkıyor. Bunu yaparken de Gazi Mustafa Kemal'in arkasına saklanıyor. İçinde ne varsa ortaya dökmek yerine Gazi Mustafa Kemal'i hadsizliğine alet etmeye çalışıyor. Maalesef mensubu olduğu parti içinde kimse itiraf etmiyor, genel başkan dahil kimse tepki göstermiyor.

NARİN'İN HESABINI YARGI ÖNÜNDE SORULMASI İÇİN GEREKEN TÜM ADIMI ATACAĞIZ

Kimileri 8 yaşında hayattan koparılmış bir çocuğun cenazesi üzerinden siyaset yapacak kadar insanlıktan çıkabiliyor. 40 yılda yüzlerce çocuğun kanını akıtan, yüzlerce Narin'i bizden alan terör örgütünün uzantıları aynaya bakmadan insanlık dersi vermeye kalkıyor. Aile ve dini hedef alınıyor. Hatta ve hatta Diyarbakır halkı ve Kürt kardeşlerimiz hedef alınıyor. Bu milleti provoke etmek, toplumun sinir uçları ile oynamaktır. Masum bir yavruyu alçakça katledenlerden bunun hesabını yargı önünde sorulması için gereken her türlü adımı atacağız. Tekirdağ'daki alçaklığın da hesabını mutlaka adalet karşısında soracak, bu sabiye işkence eden çukurların da en ağır cezayı almaları için mücadele edeceğiz.  Aynı zamanda bu rezil olaylar üzerinden marjinallerin günah çıkarmalarına, aile kurumunu hedefe koymalarına da eyvallah etmeyeceğiz.