Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Netanyahu'ya: Utanmadan meydan okuyor! Sen kim oluyorsun?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana Şakirpaşa Havalimanı'nda düzenlenen Teknofest 2024'te açıklamalarda bulundu. Netanyahu'ya seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan "Utanmadan, sıkılmadan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres'e özellikle kalkıyor BM'ye gelemez diye meydan okuyor. Sen kim oluyorsun da BM Genel Sekreteri'ne yönelik BM'ye gelemeyeceğine dair ferman gönderiyorsun" dedi.

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana Şakirpaşa Havalimanı'nda düzenlenen TEKNOFEST 2024 etkinlik alanında açıklamalarda bulundu. 

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: 10 Ağustos'ta Adana'ya gelmiş muhteşem bir projenin açılışını yapmıştık. Uluslararası Çukurova Havalimanı'mızıtüm bölgenin hizmetine sunmuştuk. Şimdi de Şakirpaşa'yız. TEKNOFEST Adana'ya hepiniz hoş geldiniz. Bugün Adana bir başka güzel. Adana ve Şakirpaşa bugün çok farklı. Burada Türkiye Yüzyılı'nın mimarı olan gençleri var. Burada aşkın diliyle, barışın diliyle, bilimin diliyle konuşan yüzbinlerce gencimiz var. Bilime, araştırmaya, teknolojiye meraklı ülkemizin tüm gençlerini bir kez daha sevgiyle selamlıyorum.

"TEKNOFEST SADECE BİR BAŞLANGIÇ"

Bakınız biz Çukurova Havalimanını açtığımızda birileri Şakirpaşa ile ilgili yoğun bir algı çalışması yürüttüler. Akla vicdana sığmayan bir sürü iddiayı gündeme taşıdılar. Peki ne oldu?  İddiaların hiçbir geçerliliği olmadığı bugün bir kez daha ortaya çıktı. Şakirpaşa açık mı? Açık... Burayı etkin bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz... Şakirpaşa eskisinden daha mühim görevleri icra edecek. TEKNOFEST sadece bir başlangıç. Burayı önemine uygun bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz. Gençlerimize öz güven aşılayan bu güzide festivalin hazırlanmasında emeği geçen herkesi tebrik ediyor, tek tek teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürü de sizler gibi evlatları yetiştiren anne babalarımıza ediyorum. Katıldıkları yarışmalarda ödül alan takımlarımızı yürekten kutluyorum.  

"İÇERDEN VE DIŞARIDAN İHANETLERE UĞRADIK"

Bugün hepimizi gurulandıran TEKNOFEST'e ulaşmak asla kolay değildi. 22 yılda elde ettiğimiz hiçbir kazanım bize altın tepside sunulmadı. İçerden ve dışardan ihanetlere uğradık. Neyi başardıysak bileğimizin gücüyle, alnımızın teriyle başardık. Dün bize parasıyla savunma sanayii ürünü vermeyen ülkelere artık ihracat yapar hale geldik. Canını dişine takanlardan biri de Özdemir Bayraktar'dı. İHA'larda çığır açan birisiydi. Baykar'ın hayata geçirdiği pek çok projenin fikir babasıydı. Durumdan vazife çıkaran idealist bir insandı. Kendisine bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum.

"TÜRKİYE 22 YIL ÖNCESİNİN TÜRKİYESİ DEĞİL"

Gençler, sizler Türkiye'nin aydınlık yarınlarısınız. Cumhurbaşkanı olarak sizlerden isteğim hedeflerinize doğru yürümekten asla vazgeçmeyin. Yapamazsınız diyen felaket tellallarına kulak asmayın. Sevgili gençler, Türkiye artık eski Türkiye değil. Türkiye 22 yıl öncesinin Türkiye'si asla değil. Son 22 yılda sizinle hayalleriniz arasına girebilecek birçok engeli kaldırdık.  Ekonomide, savunmada, eğitimde, teknoloji altyapısında 22 yıl öncesiyle kıyas dahi edilemeyecek bir Türkiye’de yaşıyoruz, yaşıyorsunuz. Son 22 yılda sizinle hayalleriniz arasına girebilecek birçok engeli kaldırdık. Milli gelirde tarihimizde ilk kez 1,1 trilyon dolar sınırını aştık. Nereden nereye… Savunma sanayiinde yerli ve milli üretimin payını yüzde 80’lere çıkardık. İnsansız Hava araçlarında dünyanın ilk 3 ülkesi arasındayız. Araştırma-Geliştirme merkezi sayımızı sıfırdan 1328’e çıkardık. Buralarda 66 bin 250 projeyi tamamladık, 14 bin 634 proje ise devam ediyor. 22 yıl önce sadece 2 teknopark vardı, bugün 104 teknoparkımız var. Tasarım merkezimiz yokken, bugün 332 tane tasarım merkezine sahibiz. Buralarda da 13 bin 101 proje tamamlandı, 2 bin 262 proje devam ediyor. Daha bunlar gibi saymaya kalksak saatler alacak güçlü bir altyapıyı son 22 yıl içerisinde ülkemize kazandırdık. 

"TEKNOFEST GENÇLİK DESTANIDIR"

Her geçen yıl ziyaretçi rekorları kıran TEKNOFEST, teknoloji ekosistemine ışık tutuyor. Teknofest, başkalarına muhtaç yaşamanın ülkemizin kaderi olmadığını bize net gösteriyor. Teknofest bir gençlik destanıdır. Teknofestin dalga dalga büyüdüğüne hep beraber şahit oluyoruz.  

"SİYONİST İSRAİL LÜBNAN'DA KAN DÖKÜYOR"

Bölgemizde son yılların en sancılı günleri yaşanıyor. Gerilim, çatışma ve savaşlar coğrafyamızı içten içe çökertiyor. Gazze ve Lübnan’daki katliamları, millet olarak, insanlık olarak içimiz kan ağlayarak takip ediyoruz. Gazze’ye yönelik İsrail saldırıları başlayalı neredeyse bir yıl oldu. Çoğu çocuk ve kadın 50 bin kardeşimiz vahşice katledildi. 100 bine yakın insan yaralandı, şehirler birer enkaz yığınına döndü.

İsrail, Hamas bahanesiyle önce Gazze’yi işgal etti; şimdi de Hizbullah bahanesiyle Lübnan’da kan döküyor. Filistin’in seçilmiş son başbakanı İsmail Haniye’yi Tahran’da şehit ettikten sonra, geçtiğimiz günlerde de Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı katlettiler. İsrail saldırılarında can veren Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.

"SEN KİM OLUYORSUN?"

Bölgede ateşkese, barışa, huzura her yaklaşıldığında, İsrail hükümeti bu süreci dinamitleyecek bir provokasyona imza atıyor. Ateşi tüm bölgeye yaymak, coğrafyamızı kana ve gözyaşına boğmak için her yola başvuruyorlar. Uluslararası hukuk tamamen rafa kaldırılmış durumda.Utanmadan, sıkılmadan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres'e özellikle kalkıyor BM'ye gelemez diye meydan okuyor. Şu hale bak. Şimdi 196 tane dünyadaki ülke herhalde BM Genel Sekreteri'ne sahip çıkacaktır. Sen kim oluyorsun da BM Genel Sekreteri'ne yönelik BM'ye gelemeyeceğine dair ferman gönderiyorsun.

"TÜRKİYE'YE MEYDAN OKUMA YARIŞINA GİRİYORLAR"

Kundaktaki bebekleri dahi öldürmekten zevk alan bir cinnet haliyle karşı karşıyayız. Tüm bu gerçeklere rağmen ne yazık ki batılı güçler, bu katliam şebekesine silah, mühimmat, istihbarat ve diplomatik destek vermeyi sürdürüyor. Gazze’ye ve Lübnan’a yağan binlerce tonluk bombaların nereden geldiği, nerede üretildiği, kimler tarafından tedarik edildiği bellidir. Kimse kusura bakmasın, ama dökülen her damla kana, bombaları atanlar kadar o bombaları temin edenler de aynı derecede ortaktır. Burada şunu çok açık ifade etmek durumundayım. Bölgemizde, sadece Gazze, Batı Şeria ve Lübnan’la sınırlı kalmayacak, sinsi bir plan uygulamaya konulmuştur. Bu planın nihai hedefinin neresi olduğunu görmek ve anlamak için kâhin olmaya gerek yoktur.

Tarih bilen, dinler tarihi bilen, siyaset ve diplomasi bilen herkes, meselenin Kudüs’le, Mescidi Aksa ile, vaat edilmiş topraklar hezeyanıyla bağlantısını zaten kolayca idrak edecektir. Vadedilmiş toprakların ne olduğunu gayet iyi biliriz. 30 kilometre mesafede adeta Türkiye'ye meydan okuma yarışına giriyorlar. Biz bunları gayet iyi biliriz. Mevcut İsrail yönetimi yaptığı her açıklamayla, paylaştığı her haritayla asıl niyetlerini ortaya koyuyor. Biz de sahadaki gelişmeleri bu zaviyeden anbean takip ediyoruz.

"YERLİ VE MİLLİ ÜRETİMİ ÇOK GÜÇLÜ BİÇİMDE DESTEKLİYORUZ"

Komşularımızla ve bölgedeki tüm kardeş ülkelerle işbirliğimizi, yine bu anlayışla ileriye taşıyoruz. Zalimler karşısında “insanlık cephesini” güçlendirmenin gayretindeyiz. Savunma sanayii alanında dışa bağımlılığımızı en aza indirmeye çalışıyor, yerli ve milli üretimi çok güçlü biçimde destekliyoruz. Devlet destekli siber saldırılara ve dijital terör eylemlerine karşı mukavemetimizi sürekli güçlendiriyoruz.

Elektronik harp ve milli yazılım konusu zaten gündemimizin üst sırasında yer alıyor. Teknolojiyi sadece kullanan değil; tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. Tanktan zırhlı araçlara, savaş gemisinden denizaltıya, uçaktan helikoptere, silahlı ve silahsız insansız hava araçlarından hava savunma sistemlerine kadar çok geniş bir alanda hamdolsun son derece güçlüyüz.

"KIZILELMA İLE ÇOK FARKLI BİR SEVİYEYE TAŞIYACAĞIZ"

İnşallah çok daha iyi yerlerde olacağız. TB2’lerle yakaladığımız, AKINCI ile sürdürdüğümüz ivmeyi, insanız savaş uçağımız KIZILELMA ile çok farklı bir seviyeye taşıyacağız. Şu hakikati lütfen aklınızdan çıkarmayınız… Adanalı kardeşlerimiz “Elle gelen öğün olmaz, o da arasan bulunmaz” atasözünü çok iyi bilir. Biz de savunma sanayii alanı başta olmak üzere dışa bağımlılığın acısını çok iyi bilen bir ülkeyiz.

"BİZE TAKILAN ÇELMELERİ UNUTMADIK"

Bize takılan çelmeleri, müttefiklerimizin uyguladığı gizli-açık ambargoları biz unutmadık.Teknolojinin sadece kalkınma ve refah değil bağımsızlık, güvenlik ve egemenlik manasına da geldiğini defalarca tecrübe ettik. Bayraktar’la, ANKA'yla, AKINCI'yla, AKSUNGUR'la, KIZILELMA'yla, ATAK'la, HÜRKUŞ'la, HÜRJET'le, GÖKBEY'le, KAAN’la, ANADOLU’yla, Altay’la ve ülkemizin caydırıcılığını artıran daha nice savunma kabiliyetimizle iftihar etmemizin sebebi, işte budur.

Burada şunu da söylemek isterim. Biz, her zaman sulhu sükûnun tarafındayız. Tüm bunları da savaş heveslisi olduğumuz için değil; vatanımızı ve vatandaşlarımızı kem gözlerden layıkıyla korumak için yapıyoruz. Bölgemizin içinde bulunduğu cinnet hali karşısında bugüne kadar olduğu gibi yine mazlumların yanında, adaletin safında yer alacağız. Coğrafyamızın yeni bir Sykes-Picot taksimiyle tekrar lime lime edilmesine göz yummayacağız. Bu hedefleri yakalamada en büyük güç kaynağımız, siz gençlerimizdir.

“Yerli ve milli olsun” diyerek çırpınan yürekler, sizler var oldukça bu vatanın toprağı daima güvende olacak.  Mavi Vatan’da, Gök Vatan’da sizlerin sesi, sizlerin nefesi her daim duyulacak. Size güveniyor, inanıyor ve hepinizle iftihar ediyorum. Sizlerle yol yürümekten, sizlere yoldaşlık etmekten onur duyuyorum. "Ülkem, milletim, insanlık için ne yapabilirim" diye gayret eden, düşünen ve hayallerinin peşinden ayrılmayan siz gençleri yetiştiren ailelerinize de teşekkür ediyorum.

Bu düşüncelerle Teknofest Adana’nın hayırlara vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum. Yarışmalarda dereceye giren tüm gençlerimizi gönülden tebrik ediyorum. Teknofest'in bugünlere gelmesinde, icrasında emeği geçen, katkısı olan herkese, tüm kurumlarımıza şükranlarımı sunuyor; hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Yolunuz, bahtınız açık olsun.