Ekol TV’nin sevilen programlarından olan moderatörlüğünü Yasin Erçağlayan’un üstlendiği Ekol Gündem’in konukları 27. Dönem CHP Milletvekili Turan Aydoğan, 27. Dönem CHP Milletvekili Gürsel Tekin, hukukçu Pınar Hacıbektaşoğlu ve kamuoyu araştırmacısı Hilmi Daşdemir oldu. Programda kadına yönelik artan şiddetin ardından son olarak dün Gebze Belediyesi’nin hayvan barınağının önündeki çöp konteynerlerinde 50’ye yakın hayvanın öldürülmüş olarak bulunması tartışıldı.

Stüdyoda İsrail gerilimi: Hilmi Daşdemir ve Turan Aydoğan arasında tansiyon yükseldi Stüdyoda İsrail gerilimi: Hilmi Daşdemir ve Turan Aydoğan arasında tansiyon yükseldi

“İYİ İNSAN, KÖTÜ İNSAN DEVRİ BİTTİ”

Gürsel Tekin: Bu ne ilk, ne de son. Uzun süredir Türkiye’de canlılara karşı duyarsız bir topluluk var. Özellikle de büyük şehirlerde çok büyük sorunlar yaşanıyor. Aslında hepimiz köylü çocuklarıyız. Köylerde bütün imkansızlıklara rağmen insanların canlı varlıklara olağanüstü duyarlılığı vardı. Tarım ve hayvancılıkla uğraşıldığı için ihtiyaçtı. Bugün ile kıyasladığımda dehşet verici bir şey. Son dönemlerde yaşadığımız bu sorunlara baktığımızda insana saygısı olmayanların canlılara karşı saygısı olmasını beklemek çok büyük bir saflık olur. Gebze’deki fotoğraf aleni bir şekilde bize şunu gösteriyor: Bu bir katliamdır. Büyük olasılıkla raporlarda da net olarak görülecektir. Caydırıcılığı en üst düzeye çıkarmamız lazım. Ne yazık ki iyi insan, kötü insan devri bitti. Bizim geleneklerimizden öğrendiğimiz bir dönemdi. Artık iyi kural, kötü kural devrindeyiz. İyi bir sistem, iyi bir kural, caydırıcı bir kural getirmediğimiz sürece bu sorunları yaşayacağız, yaşıyoruz. Birçok şehirde de nelerin yaşandığını bilmiyoruz.

“VAHŞETİN SORUMLUSU GÖREVLERİNİ YERİNE GETİRMEYENLERDİR”

Turan Aydoğan: Bu ülkenin ayıbı. Ben hayatımda böyle bir yasa teklifi tartışması görmedim. Açık ve net bir şey söyleyeyim 5199 sayılı yasada eksik hiçbir şey yoktu. Eksiklik bu ülkenin her yerindeydi. 20 yıl olmuş bir yasa çıkarmışsın, o yasaya göre barınak kurması gereken hiç kimse kurmamış, yatmışsınız. Sonra 4-5 milyon sokakta yaşayan canlılar ortaya çıkmış, yeni bir yasa çıkarıyorsunuz. Diyorsunuz ki; belediyeler barınaklara alacak. 20 sene daha bu haliyle o barınakları yapamazlar. 2020 yılında bir Meclis’te komisyon toplandı. O komisyonda çok özel çalışmalar yapıldı. Belediyelerin ve bakanlıkların yapması gereken görevler vardı. Bunların hiçbiri yapılmadı. Absürt bir yasa teklifi getirildi, kamuoyu günlerce oyalandı. Sonra da bu olaylar ortaya çıkmaya başladı. Veteriner Hekimler Birliği, esas meselenin kısırlaştırma ile ilgili olduğunu ve buna talip olduklarını, 8 ayda bu sorunu çözeceklerini açıkladı. Kimse dinlemedi. Bu vahşetin sorumlusu çıkmış olan yasaya rağmen görevlerini yerine getirmeyenlerdir. Bu hayvanlarla ilgili kısırlaştırma yapılsaydı çoktan bu konu biterdi.

“İŞİNİZİ DOĞRU YAPIN, KİMSEYİ TÖHMET ALTINDA BIRAKMAYIN”

Hilmi Daşdemir: Her olayda bir sinir uçlarıyla oynama aranmasın. İşinizi doğru yapın, kimseyi töhmet altında bırakmayın. Hayvan katletmeyin, canlıya zarar vermeyin, ağaç kesmeyin, çiçekleri koparmayın. Bunlar temel kurallardır. Biz yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz. Allah yarattıysa bizim için kutsaldır.

“AİLE YETERSİZSE HANGİ ANDA KAMU OTORİTESİ DEVREYE GİRMELİ?”

Pınar Hacıbektaşoğlu: Bizim çocuklarımız devlet okullarında haftada 1 saat beden eğitimi dersi yapıyorlar. Bir saatte bu çocuk enerjisini boşaltamaz. Devlet çocuğu yetiştirmez, aile yetiştirir. Devlet korumakla yükümlüdür ama büyütmek, o çocuğa ahlaki, vicdani duyguları vermek, onları sağlıklı bireyler olarak topluma karıştırmak aileden gelir. Ama aile yetersizse hangi anda kamu otoritesi devreye girmeli? Eğitim kurumunda mı, sağlık kurumunda mı?