İsrail’in Lübnan’a başlattığı kara harekatının 9’uncu gününde dünyanın gözü Tel Aviv’in geçen günlerde Tahran’ın düzenlendiği füze saldırısına vereceği misillemede… İsrail, İran’a “sert bir yanıt” vereceğini söylemiş ve İsrail’in İran’ın nükleer tesislerini hedef alacağı iddia edilmişti. Amerikan gazetesi New York Times (NYT), öyle kritik bir iddiada bulundu ki aslında İsrail’in tam 22 yıldır bu an için plan yaptığını öne sürdü.
İSRAİL, SALDIRI SİMULASYONU YAPIYORDU
NYT, bundan iki yıl önce henüz Mavi Hat’ta savaş başlamamışken onlarca İsrail uçağının Akdeniz üzerinde uçarak İran'ın nükleer tesislerine saldırı simülasyonu yaptığını hatırlatarak bunun sadece Tahran'a bir gözdağı olmadığını aynı zamanda ABD yönetimine de bir mesaj olduğunu belirtti.
BIDEN: NÜKLEER TESİSLERE SALDIRILMAMALI
ABD Başkanı Joe Biden, cuma günü yaptığı açıklamada, İsrail'in İran'a ne şekilde karşılık vereceği hususunda halen net karar vermediğini söyleyerek, "Eğer onların yerinde olsam petrol sahalarından farklı alternatifleri düşünürdüm” demişti. Biden ayrıca, İsrail'in, İran'a ait nükleer tesislere yönelik olası saldırısını desteklemediğini de belirtmişti. NYT’ye göre İsrail en azından başlangıç aşamasında nükleer tesisleri hedef almayı düşünmüyor. Yetkililer, İsrail'in İran'a karşı ilk misillemesinin askeri üslere ve belki de bazı istihbarat merkezlerine odaklanmasının muhtemel olduğunu düşünüyor. Ancak bu nükleer tesislerin hiçbir zaman hedef alınmayacağı anlamına gelmiyor.
İSRAİL’İN İLGİ ODAĞI: NATANZ
22 yıldır İsrail'in ve Washington'un İran'daki ilgi odağı, çölün yaklaşık üç kat dibine gömülü Natanz nükleer zenginleştirme tesisi oldu. NYT'ye göre İsrail uzun yıllardır burayı yok etmek ya da devre dışı bırakmak için planlar yapıyor. Başkent Tahran'ın 250 kilometre güneyindeki Natanz, İran'ın en büyük uranyum zenginleştirme tesisi olma özelliğine sahip. Natanz oldukça kolay bir hedef olsa da onu vurmak bir etkili bir misilleme saldırısı olacağa benziyor. Bu yüzden ABD son 15 yıldır programı çökertmek için bomba yerine diplomasi, sabotaj ve yaptırımlara başvurdu. İsrailli yetkililer, nükleer tesislerin etrafındaki hava savunmasını etkisiz hale getirebileceklerine inanıyorlar ancak ABD basınına göre, Tel Aviv'in bunu Washington’ın mühimmatları ve desteği olmadan yapması şimdilik mümkün görünmüyor.
ZARAR GÖRMEMESİ İÇİN YERALTINA İNŞA EDİLDİ
İsfahan kentine bağlı Natanz bölgesinde yer altında inşa edilen Natanz Nükleer Tesisinin inşaatına 2000 yılında başlandı. Natanz, İran'ın en büyük uranyum zenginleştirme tesisi olarak biliniyor. Natanz'daki tesis, İran'ın nükleer programının en önemli parçası sayılıyor. İran'ın başkenti Tahran'ın yaklaşık 320 kilometre güneyinde yer alan tesis, düşman hava saldırılarında zarar görmemesi için yeraltına inşa edildi. Tesis, daha önce biri "Stuxnet" olmak üzere üç kez ABD ve İsrail tarafından sabotajlara uğradı. İranlı yetkililer eylemlerle ilgili İsrail ve ABD'yi suçladı. 2015'te imzalanan anlaşmaya göre İran bu tesiste sadece, enerji santrallerinde kullanıma uygun ama silah yapımına uygun olmayan düşük oranda zenginleştirilmiş uranyum üretecekti. Sadece yüzde 3-4 oranında U-235 içeren düşük düzeyde zenginleştirilmiş uranyum nükleer enerji santrallerinde yakıt olarak kullanılabiliyor. Nükleer silah için gereken uranyum ise yüzde 90 düzeyinde zenginleştirilmiş olmalı. İran bu anlaşma ile ayrıca 2026'ya kadar Natanz'da en fazla 5060 adet eski ve düşük etkili santrifüj bulundurmayı, Fordo'daki diğer yeraltı tesisinde de 2031'e kadar zenginleştirme faaliyetinde bulunmamayı kabul etmişti. Fakat ABD 2018'de anlaşmadan çekildiğini duyurdu.
WASHINGTON, TEL AVİV’İN YANINDA
Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, İsrail'in İran'a vereceği askeri karşılık konusunda Tel Aviv'le görüşmelerin sürdüğünü bildirdi. ABD'li sözcü, "İsraillilerle, İran'ın saldırısına verecekleri karşılık konusunda görüşmelerimiz devam ediyor” diyerek İsrail'in güvenliğine bağlılıklarını yineledi. ABD olarak İran karşısında İsrail'e askeri anlamda doğrudan ve dolaylı ciddi destek verdiklerini hatırlatan Jean-Pierre, bu desteği her zaman sürdüreceklerini vurguladı.
İNGİLTERE AMBARGO UYGULAMAYACAK
İngiltere Başbakanı Keir Starmer ise yeniden İsrail yanlısı bir tavır takınarak İsrail'e silah satışlarının tamamen durdurulması görüşüne katılmadığını söyledi. Starmer "Tüm satışları askıya almak, savunma amaçlı satışların da olmaması anlamına gelir. Bunları askıya almak, 7 Ekim'in yıl dönümü ve İran'ın yaptığı büyük saldırının günler sonrasında bu hükümetin takınacağı yanlış bir tutum olur. Bunu yapmayacağım” diye konuştu.
LÜBNAN’DAN İSRAİL’E FÜZE SALDIRISI
Öte yandan Lübnan'dan İsrail'in orta kesimindeki Büyük Tel Aviv bölgesine 5 füze fırlatıldığı, bunlardan bir kısmının açık araziye düştüğü, diğerlerinin ise etkisiz hale getirildiği belirtildi. İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, Tel Aviv'in pek çok noktasında uyarı sirenlerinin çalmasının ardından Lübnan'dan 5 füze fırlatıldığının tespit edildiği kaydedildi. Atılan füzelerden bir kısmının etkisiz hale getirildiği belirtilen açıklamada, bir kısmının ise açık araziye düştüğü ifade edildi. İsrail merkezli Yedioth Ahronot gazetesi ise etkisiz hale getirilen füzelerden düşen şarapnel parçalarının Petah Tikva kentindeki bir mezarlıkta yangın çıkmasına neden olduğu bilgisini geçti. Bu saldırıyla birlikte İsrail'in orta kesimi pazartesi sabah saatlerinden bu yana üçüncü kez füze saldırısına uğramış oldu.