İstanbul’da yaşam maliyeti, geçtiğimiz yıla oranla %61,84’lük bir artış göstererek ciddi bir yükseliş yaşadı. İstanbul Planlama Ajansı’nın gerçekleştirdiği araştırmaya göre, dört kişilik bir ailenin Ağustos ayı için ortalama yaşam maliyeti 68 bin 933 liraya ulaştı. Bu artış, şehirdeki hane halklarının bütçelerine büyük bir yük getirirken, özellikle temel tüketim maddelerinde gözlemlenen fiyat artışları dikkat çekici boyutlara ulaştı.
İstanbul’da ortalama yaşam maliyeti bir önceki aya göre 2 bin 383 liralık bir artış gösterdi. Bu, şehirde yaşayan ailelerin her geçen ay daha fazla zorlandığına işaret ediyor. Son yıllarda enflasyonist baskıların artması ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar, özellikle ithal ürünlerde ciddi fiyat artışlarına yol açtı. Özellikle gıda, kişisel bakım ürünleri ve enerji maliyetleri gibi temel ihtiyaçlar, hane bütçelerini zorlayan unsurlar arasında.
TUVALET KAĞIDI FİYATLARI UÇTU
En dikkat çekici fiyat artışlarından biri ise tuvalet kağıdında yaşandı. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre tuvalet kağıdı fiyatları %124,77 oranında artış gösterdi. Bu artış, kişisel bakım ürünlerindeki genel yükselişi simgelerken, halkın temel ihtiyaçlarını karşılamasının her geçen gün daha maliyetli hale geldiğini ortaya koyuyor.
Araştırma sonuçları, İstanbul’da hayatın daha pahalı hale gelmesinde yalnızca temel tüketim maddelerindeki fiyat artışlarının değil, aynı zamanda kira, ulaşım ve enerji maliyetlerindeki artışın da etkili olduğunu gösteriyor. Enerji ve kira giderlerindeki artışın da, yaşam maliyetini ciddi oranda yükselttiği ifade ediliyor. İstanbul gibi büyük şehirlerde bu artışların doğrudan yaşam standardını etkilediği gözlemlenirken, düşük ve orta gelirli haneler bu maliyetlerle baş etmekte daha fazla zorluk çekiyor.
YAŞAM MALİYETİ ARTACAK MI?
Bu tablo, yaşam maliyetlerinin önümüzdeki dönemde de artmaya devam edeceği yönündeki beklentileri artırırken, özellikle dar gelirli kesimler için hayat şartlarının daha da zorlaşacağı öngörülüyor. Hem yerel yönetimlerin hem de merkezi hükümetin, artan yaşam maliyetleri karşısında yeni politikalar üretmesi gerektiği sıklıkla dile getiriliyor.
