Ekol TV’nin sevilen programlarından Pınar Işık Ardor'un moderatörlüğünde ekrana gelen Kontrol Noktası'nda gündemin önemli konuları gazeteciler Gaffar Yakınca, Necdet Saraç ve Şaban Sevinç, Hukukçu Mücahit Birinci değerlendirdi.

Kontrol Noktası’nda konuşulan önemli konulardan biri ise İstanbul’un Ümraniye ilçesinde polis memuru Şeyda Yılmaz’ın 26 ayrı suç kaydı olan Yunus Emre Geçti tarafından şehit edilmesi oldu.

"HSK TARAFINDAN SORUŞTURULMASI GEREKİYOR"

Hukukçu Mücahit Birinci, 26 ayrı suç kaydı olan kişi hakkında gündemde yer alan tartışmalar hakkında; “Zanlının suç dosyasına bakıyorum (ceza üst sınırlarına) tutuklamaya elverişli. Bu neden kullanılmadı, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından soruşturulması gerekiyor. Suç dosyalarının HSK tarafından mercek altına alınması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"BU HERİF NEDEN SOKAKTA?"

Hukukçu Mücahit Birinci, zanlının 26 su. kaydına rağmen sokakta olmasını eleştirerek; "Bu herif neden sokakta ve bir polisimizin canına kıyabildi? Hakkında yakalama kararı olan bu şahısla ilgili yakalama kararı neden hızlı tatbik edilmedi? Yakalama kararı neden 2'den fazla polisle tatbik edilmedi?" diye konuştu.

"İNFAZ KANUNU ELE ALINMALI"

Sosyal medyada şiddet ve suç paylaşımlarına dikkat çeken Mücahit Birinci, "Birçok şahıs bu tarz paylaşımları özellikle TikTok üzerinden rahatça yapabiliyor. Burada önleyici güvenliğin bazı zaaflarının olduğu ortaya çıkıyor. Bunun başka bir izahı yok" dedi.

Zanlıya siyah poşet giydirilmesinin hukuki olarak tartışılabileceğini ifade eden Mücahit Birinci infaz kanunundaki eksikilkleri hatırlatarak; "Cezasızlık algısı toplumda bu kadar yaygınlaşmışsa infaz kanunun ele alınması gereği ortada" değerlendirmesinde bulundu. 

"BU SERSERİNİN SOKAKTA OLMAMASI GEREKİRDİ"

Gazeteci Şaban Sevinç Türkiye'de adalet sisteminde eksiklikler olduğunu söyleyerek, "Şüpheliye, alçağa çöp torbası giydirelim, en kötü muameleyi hak ediyor. Polisimizin çalışma arkadaşları öldürülmüş, o kişiye itibarlı muamele yapmalarını beklemezdik. Bence daha kötü muamelede yapabilirler. Bu serserinin sokakta olmaması gerekirdi. Adalet işleyebilseydi, bu serseri hak ettiği cezayı çekmekte olsaydı bugün polis memuruna kurşun sıkamayacaktı" sözleriyle meydana gelen olaylarda hukuki zaaf olduğunu söyledi.

Memurların mesai arkadaşları polis Şeyda Yılmaz'ı şehit eden Yunus Emre Geçti'yi çöp poşeti giydirerek hayvan nakil aracına atmalarını değerlendiren gazeteci Gaffar Yakınca, polis memurlarının ellerinden gelen her türlü mücadeleyi yapmalarına rağmen infaz kanunu nedeniyle suçluların serbest kalmalarına bu davranışla tepki göstermiş olabileceklerini belirtti. 

"BU İŞİN İÇİNDE TERÖR VAR"

Gaffar Yakınca, "Bence bence bu işin içinde bir çete ve terör işi var. Büyük şehirleri kendilerine mesken tutuyorlar. Genç yaştaki çocukları aralarına alıyorlar, biraz ideoloji ile gaza getiriyorlar. Büyük paralar dönüyor. Belirli mahallelerden haraç alıyorlar. Uyuşturucu ticareti, gasp yapıyorlar. Aklınıza gelebilecek her türlü ahlaksız işe bulaşıyorlar. Böyle suç makinelerini kuluçkada yetiştirir gibi yetiştiriyorlar. Oradan toplanan paralar terör örgütüne gidiyor. Katilin de sosyal medya hesabına baktığında gördüm. Otomatik silah ya devletin kolluk gücünde, ya terör örgütünde ya yabancı istihbarat teşkilatının elinde olur. Bu şahıs devlet tarafından arandığına ve devletin polisini öldürdüğüne göre o silah terör örgütüne, çeteye ait. O şebekenin ortaya çıkartılması lazım. Adalet sisteminin geniş bakması lazım. Sosyal medyasını açıp bakın" diye konuştu.

"SUÇ CEZASIZ KALINCA HERKES KENDİ HUKUKUNU OLUŞTURMAYA BAŞLIYOR"

Gazeteci Necdet Saraç, "Münferit bir olay değil. Sisteme bakılmalı. Bu kadar organize suç örgütü olabilir mi? Bunun sorgulanması gerekir. Türkiye'nin cezaevi kapasitesi 286 bin, cezaevlerinde 350 binin üzerinde insan var. Bütün suç olaylarında artış var, bu tesadüf olabilir mi? Bu kadar mafya ve mafyacığın olması tesadüf olamaz. Suç cezasız kalında herkes kendi hukukunu oluşturmaya başlıyor. Kendi hukukunuzu oluşturduğunuz andan itibaren yaptığınız her şeyi meşru görmeye başlıyorsunuz. İçişleri Bakanı neredeyse her gün yeni bir suç örgütünü deşifre ediyor. Niye Türkiye böyle bir noktaya geldi? Bunun sorgulanması lazım" sözleriyle son dönemlerde meydana gelen olayların yarattığı algıyı vurguladı.