TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, Güney Afrika'nın, Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail aleyhinde açtığı "soykırım" davasına müdahillik için TBMM hukuk heyeti olarak bugün Lahey'de başvuru dosyasını teslim etti.

Lahey Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) yapılacak başvuru için dosyalar yerel saatle 15:30’da, Türkiye saati ile 16:30’da mahkemeye sunuldu.

Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Emrah Karayel de Lahey'de Gazze'de İsrail’in gerçekleştirdiği soykırıma karşı açılan davada Türkiye'nin müdahillik dilekçesini sunmanın yanı sıra Türkiye'nin görüşlerini de ifade edeceklerini söyledi.

"NETANYAHU'NUN OTURMASI GEREK YER SANIK SANDALYESİ"

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, mahkeme önünde açıklamalarda bulundu. Netanyahu'nun oturması gereken yerin sanık sandalyesi olduğunu belirten Yüksel, işgalci İsrail'in Gazze'deki saldırılarına ilişkin şu ifadeleri kullandı:

"Öldürme eylemi var. Soykırım kastı 7 Ekim'den itibaren var. İsrailli yetkililerin açıklamalarında 'Kadın, çocuk demeden öldürün" denildi. Güney Afrika'nın belgelerinde de bunlar video olarak gösterildi. İsrail hükümetinin Gazzelileri yok etme kastıyla hareket ettiklerini görüyoruz"

"YAŞANANLAR SOYKIRIMIN KANITLARI"

İsrail'in Filistinlileri güvenli bölge olarak nitelendirilen Refah'a sürüklediklerini söyleyen Yüksel, insanları da orada acımasızca öldürdüklerini aktardı. Yüksel, "Açlıktan ölen çocukların da olduğunu gördük. Bunlar, soykırım suçlarının işlendiğinin kanıtları" diye konuştu. 

Eylemlerin şimdiye kadar İsrail'in yanına kâr kaldığını söyleyen Yüksel, "Ancak Türkiye, haklının mazlumun yanında olarak bu davanın en iyi şekilde devam etmesini sağlayacaktır" diye ekledi.

NE OLMUŞTU?

Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık 2023'te, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı'nda dava açmıştı.

Güney Afrika, Gazze'deki durumun aciliyet teşkil etmesi nedeniyle UAD'den ihtiyati tedbirlere hükmetmesini istemiş ve tedbir talebine ilişkin duruşmalar, 11-12 Ocak'ta Lahey'deki Barış Sarayı'nda yapılmıştı.

Divan, 26 Ocak'ta tedbir kararlarını açıklamıştı.

Buna göre İsrail'in, Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesinde tanımlanan fiillerin işlenmemesi için elinden gelen tüm önlemleri almasına, İsrail ordusunun Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesindeki fiilleri işlemesini engelleyecek önlemleri ivedilikle almasına, Gazze'deki Filistinlilere yönelik soykırım çağrısı yapanları önlemek, engellemek ve cezalandırmak için gereken tüm adımları atmasına, Gazze'deki Filistinlilerin karşılaştığı olumsuz yaşam koşullarını ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyulan temel hizmetlere ve insani yardımın sağlanmasını mümkün kılan acil ve etkili önlemleri almasına, Gazze'deki Filistinlilere karşı Soykırım Sözleşmesi'nin ihlalini gösteren delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için etkili tedbirler almasına, kararın yürürlüğe girmesinden itibaren 1 ayda alınan tüm tedbirler hakkında Mahkemeye bir rapor sunmasına hükmedilmişti.

Divan, Güney Afrika'nın 6 Mart'ta yaptığı ek tedbir talebi üzerine 28 Mart'ta açıkladığı ek tedbir kararında, İsrail'den Gazze'ye acilen ihtiyaç duyulan insani yardımların ulaştırılmasını sağlamasını, Filistinlilerin haklarını ihlal etmemesi gerektiğini ve ek tedbirlere ilişkin aldığı önlemleri 1 ay içinde Mahkemeye bir rapor sunmasına karar vermişti.

Divan 24 Mayıs'taki kararında, Refah’ta sıkışan Filistinlilerin karşı karşıya kaldığı insani felaket tehlikesi nedeniyle daha önce hükmettiği tedbirlerin yeterli olmadığını belirterek, İsrail’in Refah kentine yönelik askeri saldırılarını derhal durdurmasına, Gazze'de acilen ihtiyaç duyulan hizmetlerin ve insani yardımın engelsiz bir şekilde sağlanabilmesi için Refah Sınır Kapısı'nı açık tutmasına, BM yetkili organları tarafından soykırım iddialarını araştırmak üzere görevlendirilenlerin, Gazze Şeridi'ne engelsiz erişimini sağlamak üzere etkili tedbirler almasını ve alınacak tüm tedbirlere ilişkin bir ay içinde Mahkeme'ye bir rapor sunmasına hükmetmişti.