Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek katıldığı bir televizyon programında hem küresel piyasalarda yaşanan depremi hem de Türkiye ekonomisine ve enflasyon ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. A Haber- A Para ortak yayınına konuk olan Bakan Şimşek, küresel piyasalarda yaşanan ve ‘Kara Pazartesi' olarak tanımlanan satış baskısını "Küresel piyasalardaki oynaklık çalkantı geçici bir panik atağa benziyor" şeklinde yorumladı.

Bakan Şimşek, "Çalkantı Japonya'da başladı. Neden? Çünkü; Japon yeni ile borçlanmak çok ucuz. Borç alıp dolara çevirip Amerikan hissesi almak çok rehavet görüyor. Japonya'da yenin dolara karşı değerlenmesi sebep oldu" ifadelerini kullandı. Peki küresel çöküntü Türkiye'yi etkiler mi? Şimşek o soruya dikkat çeken bir yanıt verdi. "Petrol ve emtia fiyatlarında düşüş bizi olumlu etkiler" dedi.

“ENFLASYONU ÇOK KÖTÜ BİR VERGİ OLARAK GÖRÜYORUZ”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonu çok kötü bir vergi olarak gördüklerini belirterek, “Özellikle sabit gelirliler açısından gelir dağılımını bozan makroekonomik sorun olarak görüyoruz, bizim programımızın özü dezenflasyon, kalıcı şekilde tek haneye düşürmek” ifadesini kullandı.

İşte Şimşek'in açıklamalarından satırbaşları:

Küresel piyasalardaki oynaklık veya çalkantı geçici bir panik atağa benziyor. Merkez üssü Japonya'dır ama yansımaları global oldu. Tetikleyen faktör ABD'nin yumuşak riski başaramaması riski ve resesyona girme riski; bilindiği gibi şirket değerlemeleri, piyasa değerlemeleri oldukça şişkin durumda. Eğer ekonomide yavaşlama olur şirket karlılıkları bunu destekleyici nitelikte olmazsa tabi ki bir düzeltme beklenebilir.

“PİYASA YUMUŞAK İNİŞİN BAŞARILDIĞINI DÜŞÜNÜYOR”

Uzun bir süredir Japon Yeni ile borçlanmak çok ucuzdu. Dolayısıyla Japon Yeni'nde borçlanıp onu dolara çevirip Amerikan hissesi almak Japonya'da oldukça ilgi gören bir ticaret şeklidir. Japonya'da son 1 ayda Yeni'in değerlenmesi söz konusu oldu. Yen dolara karşı bir ara yüzde 13 civarında değer kazandı. Bu da faizlerin yükselmesine sebep oldu. Bununla beraber bir düzeltme geldi. Görebildiğimiz kadarıyla bugünkü piyasaya yansımaları geçicidir. Burada önemli olan Amerika'nın başarıp başaramayacağıdır. Önümüzdeki dönemde veriler bu çerçevede değerlendirilecek. Japonya'da yaşanan durum hariç Piyasa yumuşak inişin başarıldığını düşünüyor.

“FED'İN ÇOK DAHA FAZLA VE HIZLI FAİZ İNDİRECEĞİ FİYATLANIYOR”

Diğer bir husus cuma gününe giderseniz, düne giderseniz piyasalar Fed’in çok daha fazla ve hızlı faiz indireceğini fiyatlamaya başladı. Bir ara yüzde 90 olasılıkla 118 baz puanlık faiz indirimi fiyatlanmaya başlamıştı. Küresel finansal koşulların da gevşemesi Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin lehine.

Finansal koşulların gevşemesi bizim lehimize bakar. Bizde çok aşırı yabancı pozisyonu yok. Son 1 yılda önemli kaynak girişi oldu ama geçmişe oranla ve başka ülkelere oranla buradaki yoğunlaşma az.

Bu tür çalkantılar Türkiye’yi nasıl etkiler? Bizim bir hikayemiz var. Bir dezenflasyon hikayesi, yapısal dönüşüm hikayesi. Hikayesi olan ülkeler bu tür olumsuz koşullarda bile nispeten az etkilenebilirler. Yabancı pozisyonunun çok yüksek olmaması, hikayemizin olması, petrol fiyatlarındaki düşüşün bize olumlu yansıyacak olması gibi faktörler bu türden çalkantıların Türkiye’ye yansımalarını sınırlar.

'ENFLASYON EN BÜYÜK PROBLEM’

Geçen sene eylül ayının başında açıkladık. Uygulamakta olduğumuz bir reform programı var. İstikrardan kastımız makrofinansal istikrar, fiyat istikrarı. Bizim geçen sene eylül ayı başında kamuoyu ile paylaştığımız önemli bir reform programı var.

Bu programın en büyük önceliği milletimizi hayat pahalılığı belasından kurtarmaktır. Sabit gelirliler açısından, gelir dağılımını bozan çok önemli bir makroekonomik problem olarak görüyoruz.

"GEÇİŞ DÖNEMİNİ BİTİRDİK"

Biz bir yıllık geçiş dönemi öngördük. Enflasyonu düşürmek için politika setini inşa etmemiz gerekiyordu. Biz geçiş dönemini mayıs ayında bitirdik. Haziran itibarıyla yıllık enflasyon düşmeye başladı. Temmuzdaki düşüş oldukça güçlü bir düşüş. Bu ağustosta da devam edecek.

Şu anda enflasyondaki gelişmeler yıllık enflasyondaki düşüş bizim program öngörülerimizle paralel gidiyor. Mayıs ayında enflasyon zirveyi buldu. Temmuz ayında yaklaşık yüzde 62 civarına indi. Şimdi önümüzdeki 12 ay için piyasa beklentisi yüzde 30 civarı, 24 ay için piyasa beklentisi yüzde 19 civarı. Biz bu beklentilere değer veriyoruz ama performansımız ile hedeflerimiz arasındaki fark azaldıkça, hedeflerimize yakınsadıkça inanıyoruz ki beklentilerin de yakınsama ihtimali yüksektir.

‘2025 YILINDA İLK RAHATLAMAYI GÖRECEĞİZ’

Enflasyonu düşürmede çok kararlıyız. Milletimizin şu anda karşı karşıya olduğu sıkıntıları gidereceğiz. 2025 yılında ilk rahatlamayı göreceğiz. 2025 dezenflasyon yılı olacak. Milletimiz sonuçları görecek, çektiğimiz sıkıntılara değecek.

"GÜÇLÜ BİR PROGRAM ORTAYA KOYDUK"

Geçen sene bir çalışma yayınlandı. 56 ülkede 100 enflasyon şoku incelendi. Enflasyonun şok öncesine dönmesi ortalama 3.4 yıl alıyor. Biz daha ilk yılımızı yeni doldurduk. Ben hep söylüyorum milletimiz bize inansın. Biz güçlü bir program ortaya koyduk.

‘ENFLASYON DÜŞECEK, ZAMANA İHTİYACIMIZ VAR’

Biz bunu başaracağız, enflasyon düşecek. Çünkü para politikası, maliye politikası gelirler politikası ona göre tasarlandı. Biraz zamana ihtiyacımız var.

ORTA DOĞU’DAKİ KRİZ, ENERJİ ZAMLARI PROGRAMI OLUMSUZ ETKİLER Mİ?

Merkez Bankası’nın hedef patikası var. Bu sene için bizim belirlediğimiz bandın üstü yüzde 42. Biz şu an itibarıyla enflasyondaki gidişatın öngörülerimizle uyumlu olduğuna inanıyoruz. Yüzde 40 civarı bir enflasyonla yılı kapatacağımıza inanıyoruz. Piyasa beklentileri de yüzde 43 civarı. Daha öncesine gidin beklentiler çok yüksekti. Geçen sene ekim ayına gidin 12 ay sonrası enflasyon beklentisi yüzde 45’ti bugün yüzde 30’a düştü.

‘ORTA DOĞU’DAKİ GERGİNLİKLERİ ÖNEMSİYORUZ’

Orta Doğu’daki kriz eğer büyürse tabi ki bizi olumsuz etkiler. Turizm kanalından, petrol fiyatları kanalından etkileniriz. Bugüne kadar jeopolitik gerginlik endeksi var. Bayağı yukarı çıkmış, piyasa fiyatlamalarına baktığınızda piyasa savaşın yayılmayacağı varsayımından hareket ediyor.

Orta Doğu’daki gerginlikleri biz önemsiyoruz. Son Japonya merkezli piyasadaki çalkantıları yakından takip ettik. Biz de gelişmekte olan bir ülkeyiz. Risk iştahındaki gelişmeler bizi de etkiliyor.

DOĞAL GAZ VE ELEKTRİK FİYATLARI HAKKINDA

Biz enerjideki fiyat artışları yıllık bazda baktığımızda zaten enflasyon patikası ile uyumlu yaptık. Programı yaparken Merkez Banka’mızla bunu istişare etmiştik. Burada bir sürpriz yok. Yıl sonu enflasyon hedefini tutturacağız, bu konuda kararlıyız.

‘3 KURULUŞTAN KREDİ NOTU ARTAN TEK ÜLKE TÜRKİYE’DİR’

İki kademe not artışı çok istisnadır. Moody’s ilk kez Türkiye’yi iki kademe yükseltmiştir. İki kademe not artışları normal değil, istisnaidir. 2024 içerisinde dünyanın önde gelen üç ayrı kredi derecelendirme kuruluşundan kredi notu artan dünyada tek ülke Türkiye’dir.

Şu anda piyasaların bizi fiyatlamasına bakarsanız en az 1 kademe üstte fiyatlıyor. Piyasanın varlıklarımızı fiyatlarken birtakım değerlendirmeler yapıyorlar. Onlar mevcut kredi notunun 1kademe üzerinden değerlendiriyorlar. Yatırım yapılabilir ülke statüsü zaman alıyor. İlk defa Türkiye kredi notu değerlendirmesine tabi tutulduğunda 90’lı yılların başıdır. Yatırım yapılabilir ülke statüsünden başlıyor 94’te bu statüyü 2013 yılına kadar kaybediyor. Bu bir süreç içidir. Çok daha hızlı bir şekilde oraya gideceğimize inanıyorum.

‘ENFLASYONU TEK HANEYE DÜŞÜRMEMİZ LAZIM’

Enflasyonu tek haneye düşürmemiz lazım. Bizde cari açık yüksek, kalıcı bir şekilde sürdürülebilir noktaya çekmemiz lazım. Bu program 4 yıl boyunca kararlı bir şekilde uygulanıp cari açığı kalıcı bir şekilde yüzde 2 civarına indirim, enflasyonu düşük tek haneye indirirsek önümüzde piyasalar bizi yatırım yapılabilir ülke olarak fiyatlarlar."