Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz enflasyon ve cari açık ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. 93. kez kapılarını açan İzmir Enternasyonal Fuarı'nın (İEF) açılış resepsiyonunda konuşan Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin son dönemde yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odağında aldığı mesafe hakkında bilgi vererek, geçen yıl milli gelirin 1,1 trilyon doları aştığını, dünyanın 17, satın alma gücü paritesine göre ise 11. büyük ekonomisi konumunda olduklarını, kişi başı gelirin 13 bin 110 dolar olduğunu, bu yıl kurdaki istikrarla birlikte bu rakamların üst noktalara çıkmasını beklediklerini ifade etti.

"ARTAN İHRACATLA CARİ DENGEMİZDE CİDDİ İYİLEŞME VAR"

Dış pazarda dünya genelinde talebin düşük seyrettiğini, bölgede jeopolitik gerilimlerin arttığını anlatan Yılmaz, şunları söyledi:

"Tüm bu jeopolitik ortam içinde ekonomik zorluklar içinde ihracatımızı artırmaya devam ediyoruz. Tüm ihracatçılarımızı gönülden tebrik ediyorum. Zorlu talep koşulları ve jeopolitik koşullara rağmen ihracatımızı artırmaya devam ediyorlar. Temmuz ayı itibarıyla ihracatımız 261,5 milyar dolara yükseldi. İthalatta azalış sürecimiz var. Artan ihracat azalan ithalatla birlikte cari dengemizde ciddi bir iyileşme var.

Cari açık bizim kalkınma sürecimizde en kritik unsurlardan biridir, en önemli darboğazımızdır, dış dengemiz. Geçen yıl bu zamanlar yüzde 6 civarı bir cari açığımız vardı. Bu yıl geldiğimiz noktada mutlulukla ifade etmek isterim ki cari açığımız yüzde 2'nin altına gerilemiş durumda. Yıl sonu itibarıyla göreceğiz yüzde 2'nin altında bir cari açık bekliyoruz. Bu da ne getiriyor dövize olan ihtiyacımızı azaltıyor, dış borçlanma ihtiyacını azaltıyor. Döviz üzerindeki baskıyı hafifletmiş oluyor. Bu açıdan çok kıymetli."

BÜTÇE AÇIĞINI KONTROL ALTINDA TUTUYORUZ”

Merkez Bankası rezervlerinde artış olduğunu, kur korumalı mevduatta ciddi bir gerilemenin söz konusu olduğunu dile getiren Yılmaz, ülke tarihinin en büyük deprem afeti için 2 yılda bütçeden ayrılan 2 trilyon liraya rağmen bütçe açığını kontrol altında tuttuklarını ifade etti.

Yılmaz, şöyle konuştu:

"Geçen yıl Orta Vadeli Program'da bütçe açığının milli gelire oranını 2023 sonu için yüzde 6,4 demiştik. Gerçekleşmemiz bundan iyi oldu, yüzde 5,3 şeklinde gerçekleşti. Bu yıl henüz güncel Orta Vadeli Programı açıklamadık ama birkaç hususta tespitlerimi de ifade etmek isterim; yıl sonu itibarıyla inşallah bu yılki bütçe açığımız yüzde 5'in altına gelecek. Bu da çok olumlu bir gelişme. Cari açığın, bütçe açığının düştüğü, risklerimizin azaldığı, istikrarın arttığı bir dönemdeyiz. CDS oranlarımız, ülke risk primlerimiz düşüyor, kredi notlarımız artıyor, dış finansa erişim kolaylaşıyor, döviz cinsi borçlanmanın maliyeti düşüyor."

“ÖNCELİK ENFLASYONU DÜŞÜRMEK”

Temel önceliklerinin en büyük problem olan enflasyonu düşürmek olduğunu kaydeden Yılmaz, Orta Vadeli Program'da birinci yılı geçiş yılı olarak tanımladıklarını, bunun haziran ayı itibarıyla tamamlandığını, ikinci yılı dezenflasyon dönemi ve üçüncü yılı da kalıcı fiyat istikrarı yılı olarak belirlediklerini hatırlattı.

“BAZ ETKİSİYLE YÜZDE 50 ENFLASYON ORANININ ALTINI GÖRECEĞİZ”

Yılmaz, geçiş sürecinde sağlam bir zemin oluşturulduğunu, bu zeminde enflasyonla mücadele edildiğini aktararak, "Haziranla birlikte dezenflasyon sürecimiz başladı. Ağustos rakamları çıktığında göreceksiniz. Yüzde 50'ye yakın bir oran çıkacak. Baz etkisi ve program etkisiyle. Eylül enflasyonu çıktığında yüzde 50 enflasyon oranının altını göreceğiz. Yıl sonu itibarıyla da Merkez Bankamızın ortaya koyduğu bant çerçevesinde bir sonuç bekliyoruz. Güncel Orta Vadeli Programımızda tüm bu makro rakamlarda daha kesin tahminlerimizi, beklentilerimizi ortaya koymuş olacağız" diye konuştu.

“SAVUNMA SANAYİ BAŞARISI MODEL OLACAK” 

Türkiye'nin savunma sanayinde elde ettiği başarının bir model olduğunu, göreve geldiklerinde yüzde 80’leri bulan dışa bağımlılığın yüzde 20 seviyelerine indiğini aktaran Yılmaz, geçen yıl 5,5 milyar dolar olan savunma ürünü ihracatının bu yıl 7 milyar dolara yaklaşmasını beklediklerini bildirdi.