İsrail’in Gazze’deki soykırımının 372’nci gününde Hamas, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun İsrailli esirleri geri getirme vaadinin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen esirlerin akıbetinin hâlâ meçhul olduğunu belirtti. Hamas, Gazze'de öldürülen ve İsrail ordusu tarafından geçen eylül ayında Refah'ta bir tünel içinde cesetleri bulunan 6 İsrailli esirin isimleri ve fotoğraflarının yer aldığı bir video yayınlayarak esir ailelerine seslendi.
ESİRLERİN AKIBETİ MEÇHUL
Videoda, Netanyahu'nun, Hamas'a askeri baskı uygulayarak ve soykırım yoluyla esirleri geri getirme sözü verdiği ancak "o meşum vaat" nedeniyle esirlerin ölü olarak döndüğü ve akıbetlerinin de meçhul olduğu ifade edildi.
"ANLAŞMAZLIKTAN HAMAS SORUMLU"
İsrail ordusu, 1 Eylül'de Gazze Şeridi'nin Refah kentinde bir tünelde 6 İsrailli esirin cesedine ulaşıldığını açıklamıştı. Gazze'de tutulan İsrailli esirlerin ailelerinin oluşturduğu platform, son olarak "Gazze-Mısır sınır hattındaki Philadelphi Koridoru'nda işgali sürdürmekte ısrar eden ve esir takası anlaşmalarını baltalayan" Netanyahu'yu esirlerin ölümünden sorumlu tutmuştu. Netanyahu ise hükümetin kalan esirlerin serbest bırakılması için anlaşmaya varmakta kararlı olduğunu savunmuş ve anlaşma sağlanamamasının sorumlusunun Hamas olduğunu iddia etmişti.
TEL AVİVLİLER EYLEME DEVAM EDİYOR
Öte yandan İsrail’in başkenti Tel Aviv’de toplanan onlarca kişi, şehir merkezindeki Ayalon Caddesi'nde ateş yakarak caddenin bir bölümünü trafiğe kapattı. Göstericiler, kurtarılması için hükümetten takas anlaşması yapmasını istedikleri esirlerin isimlerinin yazılı olduğu dövizler taşıdı. İsrail'de esir takası anlaşması talebiyle uzun süredir devam eden gösterilerin, kuzeyde Hizbullah ile yaşanan gerilimin tırmanmasından sonra ivme kaybettiği görüldü.
İSRAİL SOYKIRIMIN ÇERÇEVESİNİ GENİŞLETTİ
Bunun yanısıra Gazze’deki hükümet İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde sivilleri kasten öldürerek, ilk yardım ekiplerinin cesetlere ulaşmasına izin vermeyerek ve sağlık sistemini çökerterek soykırımın çerçevesini genişlettiği belirtti. Medya ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun, Cibaliya Mülteci Kampı dahil olmak üzere Gazze'nin kuzeyini 7 gündür abluka altında tuttuğu ve barınma merkezlerini bombalayarak insanlığa karşı katliamlar işlediği ifade edildi.
İsrail'in ayrıca, ilk yardım ve sivil savunma ekiplerinin, karadan işgal sürecinde ölen 285 Filistinliden 75'inin cesedine ulaşmasına izin vermediği ve kuzeydeki tüm hastaneleri hizmetdışı bırakarak sağlık sistemini çökertmeye çalıştığı kaydedildi.
GAZZE "YIKIM VE ÖLÜM" BÖLGESİNE DÖNÜŞÜYOR
İsrail'in, Filistin halkını tehcir politikası çerçevesinde Gazze'nin kuzeyini "yıkım ve ölüm" bölgesine dönüştürmeye çalıştığı ve soykırımda ileri gittiği aktarılan açıklamada, Cibaliya ve kuzey Gazze'de yaşananların, insanlığa ve uluslararası hukuka karşı bir suç ve bir "yok etme" suçu olduğu dile getirildi. Açıklamada, uluslararası toplum ile Birleşmiş Milletler kuruluşlarından Gazze'deki soykırımı ve akan kanı durdurması istendi.
BOMBA YÜKLÜ ROBOTLAR KULLANILIYOR
İsmini açıklamayan güvenlik kaynağından alınan bilgiye göre ise İsrail ordusu, Cibaliya Mülteci Kampı'ndaki kara saldırılarında daha fazla can ve mal kaybına yol açmak için patlayıcı yüklü robotları kullandı. Cibaliya Mülteci Kampı'nın batısındaki El-Faluca Mahallesi'nde 2 gün önce bu robotların kullanılması sonucu birkaç evden oluşan bir yerleşim alanı tamamen yıkıldı. Söz konusu kaynak, bomba yüklü robotların, evlerin arasında hareket ettiğini ve İsrail ordusu tarafından uzaktan kumanda edildiğini, patlamanın ise yine uzaktan kumanda yöntemiyle ya da Filistinli direniş gruplarının hedef alması sonucu gerçekleştiğini kaydetti. Robotların, bir yerleşim bölgesini yıkabilecek patlayıcı güce sahip olduğunu kaydeden kaynak, bu silahın ilk defa mayıs ayında Cibaliya Mülteci Kampı'nın karadan işgal sürecinde kullanıldığını, Filistinli direnişçilerin, içinde askerlerin olduğunu düşündükleri bir personel aracını hedef alması sonucu bölgede büyük bir patlama meydana geldiğini ve daha sonra bunun aslında bomba yüklü bir robot olduğunun anlaşıldığını dile getirdi.
CİBALİYA MÜLTECİ KAMPI SALDIRISINDA KULLANILMIŞ
Katar merkezli Al Jazeera kanalı 22 Mayıs'ta Cibaliya'daki kara saldırılarında kullanılan bomba yüklü robotların videosunu yayınlamıştı. İsrail ordusu, mayıs ayında 20 gün boyunca Cibaliya Mülteci Kampı'na karadan saldırmış ve geride büyük bir yıkım bırakarak bölgeyi terk etmişti. İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı ile Beyt Lahiya ve Beyt Hanun bölgelerine yönelik sıkı kuşatması ve kara saldırıları 7’nci gününde sürüyor.
FRANSIZ DOKTORLARDAN GAZZE EYLEMİ
Bununla birlikte Fransa'nın başkenti Paris'in tarihi hastanelerinden Pitie Salpetriere'de, İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki hastaneleri tahliye emri vermesi protesto edildi. Filistin destekçileri, Pitie Salpetriere Hastanesi’nin önünde ve içinde, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına tepki amacıyla "sessiz" bir eylem düzenledi. Eylemciler, Filistin bayrakları ile "Abluka altındaki sağlıkçılarla dayanışma. Hastalar tehlikede", "İsrail, Filistin'in sağlıkçılarını öldürüyor" ve "Gazze'de katliam var, sağlıkçılar susmayacak" yazılı afişler taşıdı.
Kırmızı boyayla kaplanmış önlükler giyen eylemciler, yüzlerine maske, omuzlarına Filistin kefiyesi taktı. Göstericilerin yaptığı yazılı açıklamada, bu eylemle uluslararası kamuoyunun dikkatinin Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki duruma çekilmek istenildiği belirtildi.
"HASTALAR ÖLÜME TERK EDİLİYOR"
"Bu hafta İsrail işgalci güçleri tarafından bölgedeki 3 hastaneye tahliye emri verildi" ifadesi kullanılan açıklamada, imkanların yeterli olmaması nedeniyle bu hastanelerdeki hastaların tahliye edilemeyeceği, hastaları yerinden etmenin onları ölüme terk etmek anlamına geleceği vurgulandı.
SAĞLIKÇILAR VE HASTALAR KASITLI HEDEF
Bölgedeki yakıt ve ilaç yetersizliğine işaret edilen açıklamada, Gazze'deki bazı sağlıkçıların hastalarının yanında kalmaya kararlı oldukları belirtildi. Açıklamada, "Gazze'nin kuzeyindeki halk mahsur kalmış durumda, soykırımcı ordunun keskin nişancılarından korunmak için çaresizce dolanıp saklanmak zorunda kalıyor” ifadesi kullanıldı. Bu eylemle İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki hastaneler için verdiği tahliye emirlerine tepki gösterildiği kaydedildi, bölgede uluslararası hukukun uygulanması istendi. Açıklamada, İsrail devletine karşı yaptırım uygulanması çağrısında bulunuldu, Gazze'de sağlıkçıların ve hastaların kasıtlı olarak hedef alındığı belirtildi.
