İsrail ile Hamas arasındaki savaşın 349’uncu gününde adeta savaşın seyri değişti…Lübnan’da 17 ve 18 Eylül’de Hizbullah mensuplarının çağrı cihazlarını infilak ettirerek yapılan saldırı sonucunda toplamda 32 kişi hayatını kaybederken 3 binden fazla kişi de yaralandı. Lübnanlı yetkililer, İsrail’i sorumlu tutarken Savunma Bakanı Yoav Gallant, dün yaptığı açıklamada savaşın odağının artık Gazze değil Lübnan olduğunu duyurdu.
"MODERN ÇAĞIN TRUVA ATI"
İsrail henüz saldırıların sorumluluğunu üstlendiğine dair bir açıklamada bulunmadı ancak ABD merkezli New York Times (NYT) gazetesine konuşan ve ismini vermek istemeyen istihbarat yetkilileri, Tel Aviv’in saldırıların arkasında olduğunu doğruladı. NYT ise İsrail’in bu eşi benzeri görülmemiş saldırısını “Modern Çağın Truva Atı” olarak nitelendirerek operasyonun perde arkasını kaleme aldı. Gazete, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın İsrail’in kullandığı yüksek teknolojinin aksine Hizbullah'ın yıllardır çağrı cihazlarını kullanmak istediğini iddia etti çünkü bu cihazlar sınırlı kapasitelerine rağmen kullanıcının konumunu ya da diğer riskli bilgileri ele vermeden veri alabiliyordu.
“TELEFONLARI GÖMÜN”
İsrail'in ajanlarının yerlerini tespit etmek için cep telefonu şebekelerini kullanmasından rahatsız olan Nasrallah, şubat ayında televizyonda yayınlanan konuşmasında “Bana aramızdaki ajanın kim olduğunu soruyorsunuz. Sizin elinizdeki, eşinizin elindeki ve çocuklarınızın elindeki telefon ajandır. Onları gömün, Demir bir kutuya koyun ve kilitleyin” demişti.
“SIRADAN BİR FİRMA GİBİ DAVRANDILAR”
İsrail bu konuşmanın ardından harekete geçti halihazırda Hizbullah'ı hedef almak için bir çağrı cihazı şirketi kurma planını zaten çok daha önceden devreye sokmuştu. Dünden beri merak konusu olan BAC Consulting firması cihazları Tayvanlı bir şirket olan Gold Apollo adına üretmek üzere sözleşme imzalamış Macaristan merkezli bir şirketti. Operasyon hakkında bilgilendirilen üç istihbarat görevlisine göre bu da İsrail’in oyununun bir parçası. Çağrı cihazlarını üreten kişilerin gerçek kimliklerini gizlemek için en az iki tane daha sahte şirket kuruldu. BAC bu sırada sıradan müşteriler aldı ve tıpkı sıradan bir firma izlenimi verebilmek adına onlar için bir dizi çağrı cihazı üretti. Ancak gerçekten önemli olan ve hedefteki tek müşteri Hizbullah'tı…
2022 YILINDA SEVKİYAT BAŞLADI
Üç istihbarat görevlisinin aktardığına göre, ayrı ayrı üretilen çağrı cihazlarında patlayıcı PETN içeren piller bulunuyordu. Çağrı cihazları Lübnan'a 2022 yazında az sayıda sevk edilmeye başlandı ancak Nasrallah'ın cep telefonu çağrısından sonra kullanımları yaygınlaştı. Gazeteye konuşan kaynaklara göre İsrail, bu teknolojiyi geliştirmek için milyonlarca dolar yatırım yaptı ve Hizbullah ile müttefikleri arasında cep telefonu iletişiminin artık güvenli olmadığı söylentisini de yaymayı unutmadı. Nasrallah bu söylentiler sonrası sadece cep telefonunu yasaklamakla kalmadı, Hizbullah subaylarının her zaman çağrı cihazı taşımalarını ve savaş durumunda çağrı cihazlarının kullanılmasını da emretti.
KIRMIZI DÜĞME OPERASYONU
İki Amerikan istihbarat yetkilisine göre yaz boyunca Lübnan'a yapılan çağrı cihazı sevkiyatı arttı ve binlerce çağrı cihazı ülkeye ulaşarak Hizbullah subayları ve müttefikleri arasında dağıtıldı. Bunlar Hizbullah için güvenli iletişim araçları, İsrail istihbarat görevlileri için de zamanı geldiğinde basılabilecek “düğmelerdi" ki zaten Tel Aviv’in önemli gazetelerinden Haaretz de olayı aktarırken bunun “kırmızı düğme operasyonu” olduğu aktardı. Salı günü ise İsrail kan donduran talimatı verdi, çağrı cihazlarına Hizbullah'ın üst düzey liderlerinden geliyormuş gibi görünen Arapça bir mesaj gönderildi. Birkaç saniye sonra Lübnan kaosa sürüklenmişti.
LÜBNAN’DA HAYAT DURDU
Öte yandan iki gündür neye uğradığını şaşıran Lübnan halkında endişe giderek artıyor. Saldırılar nedeniyle okullarda eğitime ara verilirken birçok resmi kurum da kapalı bulunuyor. Beyrutlular, dışarıya çıkmayı tercih etmezken, sokaklardaki az sayıdaki kişinin yüzünde ise olayın şaşkınlığını yaşamaya devam ediyor.
Anadolu Ajansı’na konuşan adını ve soyadını vermek istemeyen 50 yaşlarındaki Lübnanlı, durumu "üzüntü verici" olarak tanımlarken, "siyasi görüşleri ne olursa olsun saldırılara maruz kalan Hizbullah konusunda, Lübnanlıların dayanışma içinde olması ve ulusal birlik göstermesi gerektiğini" söyledi.
"İSRAİL TAŞ İLE İNSAN ARASINDA AYRIM YAPMIYOR"
Genç bir Lübnanlı ise "İsrail'in suçunu ve saldırılardaki sorumluluğunu göz ardı etmiyoruz, zira İsrail taş ile insan arasında ayrım yapmıyor” diye konuştu. Bir başka Lübnanlı, telsiz cihazlarının patlatılmasının büyük bir şok oluşturduğuna dikkati çekerek, patlatmaları "Beyrut limanındaki patlamanın şokundan daha büyük ve benzeri görülmemiş bir saldırı" olarak değerlendirdi. İsrail'e verilecek olası cevaba güvendiğini belirten Lübnanlı, "Biz olanları kabul ettik İsrail de başlarına gelecekleri kabul etmeli” ifadelerini kullandı.
