Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, katıldığı canlı yayın programında Türkiye'nin ekonomisine dair merak edilen soruları yanıtladı. Şimşek enflasyonda ilk yılı geçiş yılı olarak kabul ettik diyerek, "En zorlu süreci geride bıraktıklarını" belirtirken, yeni bir vergi gelip gelmeyeceğine de net cevap verdi. 

"CARİ AÇIĞI 19 MİLYAR DOLAR CİVARINA İNDİRDİK"

Dış borçlanma maliyetinin de düştüğü ifade eden Şimşek, "Birincil önceliğimiz ülkenin dış kırılganlığını azaltmak. Bu bizim ana hedeflerimizden bir tanesiydi. İkinci başlığımız da enflasyonu kontrol altına almak. Bizim geçen sene başlarken makro finansal istikrar derken bunu kastettik. Geçen sene mayıs ayı itibarıyla 57 milyar dolarlık cari açığımız vardı. Cari açığı 19 milyar dolar civarına indirdik, cari açığı önemli ölçüde azalttık. Uluslararası rezervlerimiz bugün itibarıyla 147 milyar dolar civarına çıktı. 153 milyar dolar üzerinde rezerv olacak. Net rezervlerimiz 78 milyar dolar iyileşti. Yaklaşık 90 milyar dolar üzerinde cuma günü itibarıyla iyileşme var. Bu da kırılganlığımızı azalttı. Ülkemizin uluslararası rezervleri arttı" ifadelerini kullandı.

DIŞ BORÇLANMA

Ülkemizin mayıs ayında risk primi çok yükselti. 700 baz puanın üzerindeydi. Şu an itibarıyla 270'in altına düştü. Risk primimizdeki düşüş bize benzer ülkelere göre çok daha iyi. 700 baz puandan 270 baz puanın altına düşürdük. Hala yüksek ama doğru yoldayız. Dış borçlanma maliyetimiz düştü.

İkinci olarak ülkenin rezervlerini biz iyileştirdik. Uluslararası rezervlerimiz geçen sene Mayıs ayında brüt olarak 98,5 milyar dolar. Mesela bizim en iyi dönemimiz 2003-2013'tür. Bu 10 yıllık süreçte net rezervlerimizdeki artış yaklaşık 38 milyar dolardı. Şimdi ne kadar? Şimdi son bir yılda net rezervlerimizdeki artış açıklanan rakamlar üzerinden 78 milyar dolar. Ama muhtemelen dediğim gibi bu son haftada çok ciddi girişler var. Yani yaklaşık 90 milyar doların üzerinde net rezervlerde cuma günü itibariyle bir iyileşme var. Bu da kırılganlığımızı azalttı. Neden? Çünkü rezerv olduğu zaman dış şoklara karşı tepki verilmiyorsunuz.

Risk primimiz 700 baz puanın üzerindeydi. Şu an itibariyle 270'in altına düştü. Ve bizim Risk primimizdeki düşüş, bize benzer ülkelere göre çok çok daha iyi. Dolayısıyla biz 700 baz puandan Risk priminin 270 baz puanın altına düşürdük. 270 baz puanın Risk primi yüksek bu arada, hala yüksek. Ama doğru yoldayız. Şimdi Risk primi ne işe yarar diye vatandaşlarımız sorabilirler. Genelde siz yurt dışından borçlandığınız zaman, aynı vadedeki, Amerikan tahvil, Amerika'nın sattığı kağıdın getirisini baz alıyorlar. Ona Risk free diyorlar, yani risksiz getiriyorlar. Onun üzerine sizin mutlaka Risk priminizi en az ekliyorlar. Dolayısıyla bizim dış borçlanma maliyetimiz düştü. Bakın size bir rakam vereyim. Geçen sene Ocak ayında bizim bir borçlanmamız olmuş, 10 yıl vadeli. %975'ten, yaklaşık %10'dan dolar bazında borçlanmıştık. Dolar bazında geçen sene 10 yıl vadeli %10 civarında bir faizle borçlanmıştık. Bugün itibariyle bu 6.8'e kadar düştü. Dolayısıyla biz dışarıdan şimdi daha ucuza borçlanıyoruz.

"EN ZORLU SÜRECİ GERİDE BIRAKTIK"

"En zorlu süreci geride bıraktıklarını" dile getiren Şimşek, "Enflasyonda ilk yılı geçiş yılı olarak kabul ettik. Bizde finansal istikrarı önceliklendirdik. Çünkü kırılganlıklarımız vardı. Onları giderdik. Kırılganlıkları yönetmeniz lazımdı. Bakın politika yaparken, çerçeve çizerken, her zaman en kritiğinden başlarsınız diğerlerini zamana yararsınız. Koşullar önce enflasyonu yükseltecek nitelikte. Daha sonra biz indirebilecek para politikası gecikmeyle geliyor. Biz KKM riskini yönettik, kur riskini yönettik, bütçe açığını kontrol altına aldık. Bunları yapmasaydık, enflasyon çok farklı düzeyde olabilirdi. Şimdi üç teknik birimimiz oturuyor diyorlar ki, kur, petrol fiyatları vs. şöyle şöyle olursa modelleri var tahmin ediyorlar. Biz de programımızda bunun ortalamasını aldık. Herhangi bir müdahalemiz olmadı. Petrol fiyatlarını tuttursak, bir takım önemli varsayımlarımız var" ifadesini kullandı. 

ENFLASYON İÇİN ZAMAN VURGUSU

Enflasyon hakkında konuşan Bakan Şimşek, "Türkiye'nin şu an en büyük problemi geçim sıkıntısı ve gelir dağılımının bozulmasıdır. Kalıcı refah artışı için enflasyonu tekrar tek haneye indireceğiz. AK Parti daha önce bunu başardı. 90'lı yıllarda ortalama enflasyon 70'lerin üzerinde. Kolay değildi. Ama biz 2003 sonrasında enflasyonu tek haneye düşürdük ve orada tuttuk. Hain darbe girişime kadar. 2025'in ikinci yarısında rahatlama çok belirgin bir şekilde hissedilecek. Fiyatlardaki artış hızı zaten yavaşladı. Genelde hizmet enflasyonu kemikleşir, katılaşır ve onu indirmek daha çok zaman alır. Bakın çünkü geriden geliyor. Örnek olarak kira. Kira hizmet enflasyonun içinde yani önemli bir kalem. Kiraları yönelik bir %25 uygulama yani üst limit getirilmişti. Bu kalktı. Şimdi neye bakarsanız bir önceki yılın enflasyonunu. Yani yeni kiralar yenilenirken son 12 aylık enflasyonu yazdırırsınız değil mi? Dolayısıyla hizmet enflasyonu daha katıdır ve daha yavaş düşer. Gelecek sene haziran ve temmuzda yüzde 20 yansıyacak. Bundan dolayı zamana ihtiyacımız var. Yani fiyat artışlarındaki yavaşlama hissedilir derecede" ifadesini kullandı.

SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN CİDDİ BİR KARALAMA VAR

"Eleştirilere açığım. Son bir yıla birlikte bakalım, kurumlar vergisini biz artırdık. Yani şirketler, kar edenler ödüyor. Kurumlar vergisi yüzde 20 idi 25'e çıkardık. Kamu özel iş birliği şirketlerinden alınan kurumlar vergisini yüzde 30'a çıkardık. Çok uluslu şirketlere yüzde 15 kurumlar vergisi getirdik. KKM'de şirketlere vergi istisnası vardı, kaldırdık. Yatırım fonlarının istisnaları vardı, kaldırdık. TL mevduattan elde ettiğinizde sıfır vergi vardı. Vergi getirdik. Geçen sene KDV oranını artırdık, ÖTV oranını artırdık ancak ondan sonra vergide adalet için büyük bir çabaya girdik. Bunun da görülmesi lazım. Eleştiri konusu tabii ki çok kolay. Maalesef özellikle sosyal medya üzerinden ciddi bir karalama var. Önce program yok dediler, sonra kaynak gelmez dediler. Sürekli bir şekilde bir kutuplaşma var ve onun üzerinden programa ilişkin eleştiriler var.

“KDV ARTIŞI DÜŞÜNMÜYORUZ”

Vatandaşların merakla beklediği "Yeni vergi gelecek mi?" konusuna da değinen Şimşek, "Şunu açık bir şekilde söyleyeyim. Şu anda bizim gündemimizde bugün itibarıyla ne KDV ne de genel bir artış düşüncesi yok. Vatandaşa yansıyacak, KDV genel oranlarında herhangi bir çalışmamız yok. Yani şu anda biz KDV oranlarını artırmayı düşünmüyoruz" dedi.